X

Stop motion ve iPhone 11 Pro bir araya gelince: Ediz Anavi’den “sosyal mesafeye uymayan yumurtalar”

Karantinada üretken olmak da, olmamak da son derece normal. Ama bugünkü sohbetimize konuk olan Ediz Anavi üretkenler grubundan. Onu sosyal medyadaki, “sosyal mesafeye uymayan yumurtalar” videosundan tanıyor olabilirsiniz. Bu eğlenceli videoyu, evinin mutfağında, stop motion tekniği ile iPhone 11 Pro kullanarak çeken Ediz Anavi’yi gelin yakından tanıyalım…

Seni biraz tanıyabilir miyiz? Ediz Anavi kimdir, neler yapar?

Küçüklüğümden beri animasyona hep ilgi duymuşumdur. Hatırladığım kadarıyla ilk izlediğim stop motion film Nickelodeon’daki “Prometheus & Bob”du. Tabii o yaşlarda bu filmin stop motion tekniği kullanılarak yapıldığını bilmiyordum. Yaşım ilerledi üniversiteye başladım. Mühendislik okurken bir yandan da reklama olan ilgimden dolayı ajanslarda çalışmaya başladım. Mezun olduktan sonra 1 sene Amerika’da kaldım ve o dönemde kendimi sanat yoluyla ifade etmeye karar verdim. İstanbul’a geri döndüğümde Veysel Değertekin ve Murathan Özbek’in kurucuları olduğu Pomus Creative’e ortak oldum. Burası bir yandan reklam içeriği üreten bir yandan da sanat anlamında üretim yapan bir prodüksiyon evi. Ben de bu çatı altında stop motion ve live action filmler çeken bir yönetmenim.

Stop motion yapmaya ne zaman başladın? Stop motion’la ilgili en sevdiğin şeyler neler?

Daha öncesinde ufak tefek denemelerim olsa da, yazıp yönettiğim ilk stop motion kısa filmim 2017 senesinde çektiğimiz “Barber’s Cut ”. Bu filmin benim için çok özel bir yeri var. Filmde hem kendim oynuyorum hem de bu film sayesinde birçok festival gezip, stop motion dünyasını daha derinden tanıma fırsatım oldu. Bence stop motion bir nevi sihirbazlık gibi. Öncelikle kamera karşısında her şeyi tek tek elle hareket ettirmeniz ve bu hareketlerin sonunda anlam ifade eden bir görüntü akışı ortaya çıkarmanız gerekiyor. Aslında özünde film, tek tek çektiğiniz fotoğraflardan oluşuyor. Fakat bu fotoğrafların her birini çekmek saatler, belki günler alıyor. O yüzden de arkasında çok ciddi bir ekip çalışması ve planlama olması gerekiyor. Tüm bu uğraşların sonunda ortaya çıkan filmin izleyiciye hissettirdikleri ise benim bu anlatım şeklini sevmemin en önemli sebebi.

Gelelim ünlü “yumurta” videosuna… Böyle bir video hazırlamak nereden aklına geldi? Hazırlık ve çekim aşamalarından biraz bahseder misin?

Salgın sebebiyle alınan önemleri incelerken, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin “Sosyal Mesafe Şeridi” uygulamasını gördüm. Uygulama kapsamında toplu taşıma araçlarındaki bazı koltuklara kırmızı şerit çekilip insanların yan yana oturması engellenmeye çalışılmış. Ben de aslında komik bir kamu spotu tadında bu uygulamayı yumurtalar üzerinden anlatmak istedim. Tabii neredeyse her projede olduğu gibi başta hemen basit bir şekilde anlatıp bitirelim dediğimiz proje bir anda kapsamlı bir kısa filme dönüştü. İlk olarak karakterlerimiz ortaya çıktı. Sonrasında yumurta kabından otobüsümüzü yaptık ve mutfağımızı çekime hazır hale getirdik. Çekim yaklaşık 2 gün sürdü ve bu süre zarfında mutfağa kısıtlı erişim olduğundan biraz da aç kaldık diyebilirim.

Uzmanlık ve çok emek gerektiren bir iş olduğunu tahmin edebiliyoruz. Ancak eğlenceli olduğu da kesin… Sence bu dönemde evde kendi stop-motion’ımızı yapmak mümkün mü?

Aslında çoğu işte olduğu gibi stop motion tekniğiyle animasyon yaparken de temel unsur çok çalışmak, sürekli yeni şeyler deneyip keşfetmek ve tabii ki sabırlı olmak. Stop motion’ın en güzel özelliklerinden biri de çekim yaparken bir oyuncuya ihtiyaç duymamanız. Yani evde tek başınıza olsanız bile stop motion tekniğiyle animasyon yapabilirsiniz.

Evde kendi stop motion’ını yapmak isteyenlere önerilerin nelerdir? Birkaç adımda anlatabilir misin? 

İlk önerim animasyonun ne olduğunu ve stop motion tekniğini biraz araştırmanız. Daha sonra konuyu kavramaya başladığınızı hissettiğiniz zaman animasyon prensipleriyle devam edebilirsiniz.

Sonrasında anime etmek istediğiniz objeyi seçin ve telefonunuza “Stop Motion Studio” uygulamasını indirin. Tüm bu aşamalar tamamsa artık telefonunuzu sabitleyip animasyon yapmaya başlayabilirsiniz. Unutmayın, işin özü sabırlı olmak ve bolca tekrar…

Son olarak yumurta filminde kullandığım ekipman konusunda biraz bilgi vermek isterim. Filmi iPhone 11 Pro’yla çektim. iPhone’un en büyük avantajı; sahip olduğu 3 farklı lens sayesinde istediğiniz açılara rahatça erişebilmenizi sağlaması. Özelikle dar alanlarda yapılan çekimler için ideal bir özellik diyebilirim. Buna ek olarak filmde; basit LED ışıklar, bolca patafix ve zıplama sahneleri için stop motion rig’leri kullandım.

Vaktimizin çoğunu evde geçirdiğimiz bugünlerde Uplifers okuyucularına tavsiyelerin ne olur?

Dediğim gibi işin özü sabırlı olmak… Benim için en güzel duygular, genelde bir şeye çok heyecanlandığımda, üretirken veya yeni bir şey keşfederken ortaya çıkıyor. Evde geçirdiğim bu zamanlarda da hep bu duyguların peşinden gidiyorum. Yeni projeler yazıp çekebildiklerimi çekiyor, çekemediklerimi de sonrası için biriktiriyorum. Bu şekilde zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Bu yüzden siz okuyuculara tavsiyem sizi mutlu eden ve heyecanlandıran duyguların peşinden gidin.

Karantina döneminde:
En çok yaptığın şey: Düşünmek ve yazmak
Sana ilham veren şeyler: Okumak ve keşfetmek
Karantina bitince:
İlk yapmak istediğin şey: Sosyalleşmek
İlk gitmek istediğin yer: Akyaka

 

Ediz Anavi’yi ve işlerini takip etmek için: 
Instagram.com/@edizanavi
Instagram.com/@pomuscreative
Barber’s Cut 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale