X

Size karşı çalışan davranış kalıplarınızı fark edin

Kendimizi düzenlemek için eğitime ihtiyacımız var. Kendi yaralarımızın elimizden gelenin en iyisini almasına izin vermeyerek ve otomatik pilotta gitmek yerine kendimizin ve başkalarının ihtiyaçlarına cevap vererek, hayatımız boyunca öğrendiğimiz davranış kalıplarını yenileriyle değiştirebiliriz.

“Patronum ne zaman sesini yükseltse ya da sabırsızlık ya da hayal kırıklığı belirtileri gösterse, vücudumdaki gerilimi hissediyorum, boynum tutuluyor ve karnım gurulduyor. Hemen onu memnun etmeye çalışıyorum. Bu deneyimlerle harekete geçiyorum ve hiç düşünmeden otomatik pilota geçiyorum.”

Aylar önce, müşterilerimden biriyle birebir seanstayken, bu acı verici deneyimi anlattı. Bana hikayesini anlatırken elleri büyük bir enerjiyle hareket ediyordu ve heyecanını beden dilinde görebiliyordum. Duygularını büyük bir güç ve hareketle ifade etmekten kendini alamıyordu.

Hikayesini dinlerken onunla kalbimle bağ kurdum. Ona varlığımı, analitik zihnimden daha fazlasını sunduğumdan emin oldum. Aslında, beden ve zihni bütünleştiriyordum çünkü empati yeteneği olmayan biriyle acı verici bir hikayeyi paylaşmanın nasıl bir his olduğunu biliyorum. Sonuçta, kendi acımız başkalarının acılarıyla hayat buluyor. Bu empatiyi görememek yalnız hissettirir ve beynimizde, sinir sistemimizde ve vücudumuzda depolanan anıları şiddetlendirir. Hatta bu durum, kimsenin umursamadığı, kimsenin dinlemediği, çünkü buna değmediğimiz, hak etmediğimiz inancını pekiştirebilir.

Diğer insanların duygularını okumak için psikoloji uzmanı veya deneyimli bir CIA profili uzmanı olmamıza gerek yok, ancak çoğu zaman kayıtsız olmayı veya duvarları yükseltmeyi çözüm olarak sunuyoruz çünkü öz farkındalığımız düşük. Birinin üzgün, sinirli, kızgın veya endişeli olup olmadığını anlamak aslında oldukça kolaydır.

Her şey öz farkındalıkla başlar çünkü hayatın bir noktasında zor veya rahatsız edici durumlarda yön bulmamıza yardımcı olan ama bize daha fazla hizmet etmeyen bilinçaltı kalıplarımızı tanıyabildiğimiz zaman, bizi besleyecek ve ilerletecek seçimler yapabiliriz. Kendinin farkında olan bir birey, kendisine şu anda yardımcı olmayan duygusal ve davranışsal kalıpları kırabilir.

Müşterim nefes almayı, bedeniyle bağlantı kurmayı, duygularını hissetmeyi, kasıtlı olarak yanıt vermeyi öğrendi. Pratik yaparak hayatta kalma tepkisinden ayrılarak kendini ve başkalarını gözlemlemeyi öğrendi, kimseyi memnun etmemeye karar verdi. Şimdi, şu gibi sorular sormayı seçiyor: “Size yardımcı olabileceğim bir yol var mı? Bir şeyin sizi rahatsız ettiğini görüyorum.
Ses tonunuz ve beden diliniz bir an önce raporumu almanız gerektiğini gösteriyor, 15 dakika içinde size geri dönebilir miyim?”

İlk adım pratik yapmaya karar vermektir çünkü tekrar, bilinçaltı zihni yeniden programlama şeklimizdir. Beynimizi ve sinir sistemimizi sınırlayıcı kalıplara girmek yerine, yanıt verecek şekilde yeniden düzenlemek pratik ve zaman gerektirir. Kendimde ve başkalarında, günlük bir uygulamaya kendimizi adadığımızda ve bizi neyin harekete geçirdiğini ve nasıl tepki verdiğimizi belirlemeye başladığımızda, seçmeyi öğrendiğimizi gördüm.

Öz farkındalık, geliştirebileceğimiz ve uygulayabileceğimiz bir yetenektir. Soru şu ki, bunu yapmaya istekli miyiz? Kendinize bu soruları sorun ve içinizde neler olduğunu gözlemleyin.

  • Bunu yaparken hangi duygular, hisler, düşünceler ortaya çıkıyor?
  • Özgünlük içinde yaşamaya hazır mıyım?
  • Hayatımın üzerindeki gücü yeniden kazanmaya hazır mıyım?
  • Yüzeyde yaşamayı bırakmaya istekli miyim?
  • Kendi ihtiyaçlarımı, isteklerimi ve arzularımı görmezden gelmekten bıktım mı?
  • Tüm programlama ve koşullandırmayı değiştirmenin ve simyalaştırmanın benim işim ve sorumluluğum olduğunun farkında mıyım?
  • Bilinçli yaşamak için gereken enerjiyi ve cesareti ortaya koymaya hazır mıyım?
  • Uyanma kararını verene kadar ne kadar bekleyeceğim?

Size koçluk hizmetimde kullanmak üzere yarattığım bir aracı sunuyorum: 1 Dakika Kendini Düşünme. Duygusal zeka, farkındalık ve sinirbilime dayanan, gün içinde bilinçli duraklamalar yapma alışkanlığı yaratmamıza yardımcı olan günlük bir uygulamadır. Durduğumuzda, seçim yapabiliriz.

1 Dakikalık Öz Yansıma uyguladığımızda, şimdiye geliriz ve şimdide olmakla gelen özgürlük hissini geçmişte veya gelecekte olmakla karşılaştırabiliriz. Artık korkuların gitmesine izin vermeyi seçebiliriz.

Toplum içindeki davranışlarımız öğrenilmiş davranışlardır. Duygu ve düşüncelerini ifade edememek veya çok tepkisel olmak, başkalarının düşüncelerini fazlasıyla önemsemek, hayır diyememek, kızgınlığını olumlu bir şekilde ifade edememek, girişimde bulunamamak gibi kısıtlayıcı davranışlar genellikle gelişmemiz süresince ailemizden taşıdığımız veya bize gösterilmiş tepkilerden edinilmiş davranış kalıplarıdır. Bu davranış kalıpları, hayatımızda aslında hep arzu ettiğimiz hayallerimizi yaşamamızı engeller.

Benim liderliğini yaptığım “Etkin davranış ve iletişim atölyesi” grup çalışmalarında bu tür engelleyici davranışların bir yandan değiştirilmesi, diğer yandan ise yaratıcı alıştırmalarla dönüştürülmesi sağlanmaktadır. Detaylı bilgi ve ön kayıt için bana @jungiankocisil Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Değişimden neden korkuyoruz?

Işıl Çetinkaya: Anka Koçluk Okulundan temel koçluk eğitimlerini tamamladıktan sonra Amerika University of Northwest "Yönetici Koçluğu ve Mentörlük" yüksek lisans programı "Transaksiyonel Analiz", "Gestalt Psikoloji", "Bilişsel ve Pozitif Psikoloji", "Sistemik Takım Koçluğu", "Fasilitasyon" alanlarında eğitim görmektedir. Ayrıca Analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung koçluk ekolüne bağlı Jungian Coaching School’dan eğitimler almıştır. Yalnızca Hedeflerinize ulaşmak değil, gerçek öz benliğiniz ile temas kurup yaşamınızda kalıcı ve sürdürülebilir değişiklikler yapmalarına yardımcı olan Jung Teorisi, Doğu Maneviyatı ve Sosyal Sinirbilime dayalı bir koçluk modelini uyguluyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale