X

Şirketlerin sağlık politikaları çalışanlarını nasıl etkiliyor?

Çalışanların sağlık durumu, performanslarını belirleyen en önemli etkenlerden. Çalışan performansı, şirketin geleceğini etkilerken, uygulanan sağlık politikaları da, çalışanları daha sağlıklı bir yaşam için zorluyor. Bu noktada, prim düzenlemeleri ve kullanılan ceza yöntemleri, çalışanları daha sağlıklı bir yaşam için teşvik ederken; diğer yandan sıkıntıya da sokabiliyor.

Uplifers olarak, sağlık politikaları konusunda uzun yıllar çalışmış olan, The Civil Wars in U.S Labor kitabının yazası Steve Early’nin incelemelerine yer vermek istedik.

Amerika’daki sağlık politikaları

Amerika’daki kurumsal şirketlerin büyük bir bölümü bugünlerde, çalışanlarının zayıflamasını, daha fazla egzersiz yapmasını, kan basıncı ve kolesterol seviyelerini düşürmelerini, sigara içmemelerini istiyor. Daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeye teşvik edilen çalışanlar, bu “corporate wellness” rejimine ayak uyduramamaları durumunda ise, maddi olarak cezalandırılıyorlar.

Corporate America, yani Amerika’da bulunan kurumsal şirketler, uzun süredir medikal masrafları çalışanlarına yüklemeye çalışıyor. Sendikalarla masraf paylaşımlı anlaşmalar yapılırken, birçok firma ise bireysel sigorta primlerinin %18’ini, aile primlerinin %30’unu çalışanlarına yıkıyor. İşçiler ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler, bu artıştan dolayı yıllık sağlık masraflarına yüzlerce ya da binlerce dolar ekliyor.

Bugünlerde yapılan sağlık düzenlemeleriyle, şirket yönetimleri, çalışanlarının tıbbi geçmişlerine ve genel sağlık durumlarına bakarak daha yüksek sigorta primi ödemelerini istiyor. Bu yeni ve daha kişiselleştirlmiş sağlık politikası, milyonlarca çalışanın kronik sağlık problemleri nedeniyle cezalandırılmasına neden oluyor.

Sağlık düzenlemelerine tepkiler

Çalışanlar açısından olumsuz sonuçlar yaratabilen bu trendle ilgili alarm veren gruplar da bulunuyor; Families USA, Georgetown University Health Policy Institute, American Cancer Society ve American Heart and Diabetes Associations. HPI tarafından Şubat 2012’de hazırlanan bir rapora göre, yapılacak olan düzenlemeler, kullanıcılarını “sağlıksız olmanın cezalandırılması ya da aksinin finansal cezalandırılmalarla teşvik edilmesi”nden korumayı amaçlıyor.

Cancer Society üyesi Dick Woodruff’a göre, sağlık hizmetlerinin tüm amacı, herkesin sigortasının olmasını sağlamak. Ancak sağlıksız olan kişilerin daha fazla sigorta primi ödemesi bir bariyer oluşturarak, olayı amacından saptırıyor.

California Nurses Association Başkan Yardımcısı DeAnn McEwan ise, bu durumun daha önceden de sağlık problemleri ya da engelleri olan kişilerin ayrımcılığa tabi tutulacağı kanısında. Özellikle düşük gelirli ve azınlıklara mensup kişilerin; yaşam tarzları, yaşadıkları yerler, sağlıklı yiyeceklere erişememek gibi sorunlar nedeniyle sağlık problemleriyle daha sık karşılaştıklarını da belirtiyor.

Bu kadar karşı çıkılmasına rağmen, birçok şirket, maliyet hesaplamaları baskısı yüzünden, bu sistemi uygulama taraftarı oluyor. İşverenler ve danışmanlar bu programları seçerek; düzenli olarak sağlık kontrolü yaptıran, spor salonu üyeliği olan, sigara içmeyen gibi özelliği olan kişilere indirimler uygulanmasına izin veriyor.

Şikago’da önceki Eylül ayaklanan öğretmenler birliği, sistemin bu uygulanmasını red etti. Karşı çıktıkları program, kolesterol, kan basıncı ve şeker seviyesi için biyometrik testler yapılmasına, vücut kitle indeksinin ölçülmesine olanak sağlarken; herhangi bir sağlık problemi bulunan öğretmenler için bir sağlık koçu atanmasını, online olarak da sürdürülen programda, videolar izlenerek ve makaleler okunarak puan kazanılmasını ve uyulmadığı zamanlarda maddi olarak cezalandırılmasını sağlıyordu. Bu programın olumsuz yanlarından bir diğeri ise, oldukça stresli olan bu meslek çalışanları için aşırı kiloların ve sigara içilmesinin cezalandırılmasının yolunun açılması idi.

Aslında sağlıklı beslenmeye ve spor yapmaya teşvik eden bir program oldukça olumlu sonuçlar doğurabilir. Ancak sağlıksız beslenme, obezite, diyabet, yüksek tansiyon, akciğer ve kalp problemleri gibi sağlık sorunlarının temelinde sosyoekonomik nedenler ve uygunsuz çalışma koşulları yatarken; çalışanları, bunlar kendi seçimlerinin sonuçlarıymış gibi cezalandırmak yanlış bir uygulama.

Örneğin, PepsiCo şoförlerini ve depo çalışanlarının sigara içmemeleri ya da fazla kilolu olmaları durumunda maddi olarak cezalandırırken; markanın sözcüsü Dave DeCecco’ya görebu program çalışanların ve ailelerinin daha sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmelerine yardımcı oluyor. Ne var ki DeCecco, bu aşamada kendi firmalarına milyonlar kazandıran ve obezitenin en büyük nedeni olan abur cuburların tüketiminin, sağlıklı yaşam programda yasaklanıp yasaklanmadığından bahsetmiyor.

Çözüm nedir?

Kaliforniya’da ise, bu sağlık düzenlemeleri farklı bir boyuta taşınıyor. Sağlıklı yaşam politikalarının ceza içermesini savunan hastanelerden bir kısmı, stresi, yorgunluğu, güvensiz çalışma saatlerini azaltmak için herhangi bir değişiklik yapmayı kabul etmiyor. Ne var ki, çalışanların üzerindeki hasta yükünün azaltılması, yemek saatlerinin düzenlenmesi ve çalışanların mutluluğunun gözetilmesi, aslında hasta güvenliğini arttırarak maliyeti düşürmekte etkili olabilir.

Kötü bir sağlıklı yaşam planlamasının geri tepmesi oldukça olası. Örneğin, 2011 yılında uygulanmaya başlanan “Health Engagement Model” (HEM), risk değerlendirmesini zorunlu tutarak, hastalık riski taşıyan çalışanları cezalandırdı. Bu durum işçilerin ayaklanmasına neden olurken, öfkelerini sendikalarına kustular. Sonrasında bazı sendikalar, “iletişim açısından eksik kalmış ve maddi olarak cezalandırma yapan” bu plan için özür diledi.

Önde gelen insan kaynakları danışmanı Towers Watson’ın 355 özel şirkette yaptığı bir anketin sonuçlarına göre; 2009’dan 2011’e bu tarz cezalandırmaların kullanımı %50 oranında artmış. Araştırmaya katılan şirketlerin %38’i de, kolesterol ya da vücut kitle endeksi gibi konulardaki gereksinimleri karşılayamayan çalışanlarına ceza vereceklerini açıklamış.

Çalışanların ve sendikaların bu durumda alabilecekleri en iyi tepki, yapacakları tartışmalarda şartları değiştirmek olmalı. Sendikalar üyelerinin sağlık problemlerine karşı bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşıp; sağlık seviyelerini, eşitsiz ve sağlıksız işlerin belirlemesini şirketlerin yapmasına izin vermemeli.

İş gücü aynı zamanda sağlık mücadelelerini, cezalandırmaya yönelik planlarla küstürülmüş olan çalışanlar için açıklanabilir hale getirmeli. Çünkü “herkes için sağlık” politikası, bu yeni maliyet politikalarının önüne geçilmesine ve sağlıklı olma adı altında cezalar kesilmesine engel olabilir. Ayrıca, sosyal güvenlik sistemi gelişmiş ülkelerde sağlık düzeyi daha yüksek olmakla beraber, obezitenin azaltılması gibi sosyal sağlık hedefleri karşılanabildiğinden, şirketlerin de bu konularla çok fazla uğraşmasına gerek kalmayacaktır.

Kaynak: Healthcare Now

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale