X

Sıfır atık rehberi 8: İş hayatında atıksız olmak

Çevre kirliliği ve doğal dengenin bozulması uzun zamandır gündemde olan bir sorun. Ancak buna rağmen bu problem yeni yeni ciddiye alınır oldu. Bu süreçte de dünya kirlenmeye, denge geri dönülmez şekilde bozulmaya devam etti. Önlem almak için insanlık geç kaldı ama henüz yolun sonuna gelmiş değiliz. Hayat tarzımızı ve tüketim alışkanlıklarımızı değiştirerek gezegenimizi kurtarma olanağına hala sahibiz.

Sıfır Atık, çevre dostu hayat tarzı anlamında son birkaç yıldır popülaritesi katlanarak artan bir akım. Temelde, başta plastik olmak üzere gezegene zarar veren, toprakta gübreleşmeyen, toprağı, suyu veya havayı kirleten hiçbir ürünü tüketmemek üzerine kurulu bir hayat tarzıdır. Uygulaması başlangıçta oldukça zordur, ancak artık sıfır atık yaşamak önceki yıllara göre çok daha kolaylaştı. Zira dünya genelinde insanlar sıfır atık yaşama ilgi göstermeye başladıkça çevre dostu ürünler geliştiren üreticilerin sayısı da arttı. Artık plastiklerin ve zehirli kimyasalların yerine kullanabileceğimiz pek çok çevre dostu alternatif ürün bulabiliyoruz.

Evlerimizde sıfır atık yaşama uygun düzenlemeleri yaptık. Temizlik malzemelerimizi ve alışveriş alışkanlıklarımızı değiştirdik. Organik atıklarımızı kompost yaparak doğal azot döngüsüne kazandırdık. Şimdi sıra evimizin dışında en çok vakit geçirdiğimiz yerlere, iş yerlerimize geldi.

Çalıştığınız yer bir ofis, bir devlet dairesi veya bir mağaza olabilir. Ne tür bir işte çalışıyor olursanız olun, atıksız yaşamınızı iş yerinizde de sürdürebilmeniz mümkün. Bunu çalışma arkadaşlarınızla birlikte de yapabilirsiniz, başkalarının kişisel tercihlerine karışmadan sadece kendiniz için de yapabilirsiniz. İş hayatında nasıl daha çevreci ve atıksız olabileceğimiz ile ilgili vereceğim tavsiyeleri bireysel ve kurumsal olarak ikiye ayıracağım. Böylece size ve çalıştığınız ortama hangisi daha uygunsa o konuya odaklanabilirsiniz.

İş yerinde sıfır atık: Bireysel olarak yapabilecekleriniz 

Çalıştığınız yerde sizin gibi çevre kirliliği, geri dönüşüm ve sıfır atık konularına ilgisi olan başka çalışanlar yoksa ve yöneticiniz atıksız bir ofis yaratmak gibi bir projeye sıcak bakmıyorsa, bireysel çabalarınız dışında bir şey yapamazsınız. Ancak iş yeriniz çevreci bir düzenlemeye sahip değil diye de doğa dostu alışkanlıklarınızdan vazgeçmek olmaz. İşte iş yerinizde yapabileceğiniz çevreci uygulamalar:

Yemek: İş yerinizde gerçek tabaklarda ve metal çatal kaşıklarla yemek çıkaran bir yemekhane varsa şanslısınız. Bu imkânı olmayan çoğu insan dışarıdan yemek siparişi verme yolunu seçiyor. Dışarıdan gelen yemekler de straforlar ve poşetler içinde, plastik çatal, kaşıklar ile geliyor. Bunu engellemek için en iyi çözüm, saklama kapları ile yemeğinizi kendiniz getirmenizdir.

Termos yemek kapları ve sefer tasları yardımıyla kendi sıcak yemeğinizi götürebilirsiniz. Hem dışarıda yemeğe para ödememiş, hem de okyanusta plastik atıklardan oluşmuş yedinci kıtaya yeni bir metrekare kazandırmamış olursunuz.

Ben lisansüstü öğrencisiyim, ancak tıpkı bir ofis gibi çalışma masam ve dolabım var. Masamın bulunduğu katta içinde buzdolabı, su ısıtıcısı ve mikrodalga bulunan ortak bir mutfak da mevcut. Ben mikrodalgaya girebilen bir yemek kabı ile yiyeceklerimi götürüyorum, böylece yemeğimi kolayca ısıtabiliyorum. Bazen soğuk yenebilecek şeyler de götürüyorum; salata, zeytinyağlı yemekler veya sandviç gibi. Bir gece önceden hazırlıyorum, sabah çantama atıp evden çıkıyorum. İnanılmaz pratik ve ekonomik oluyor, çok da sağlıklı.

İçecek: Sabahları elde karton kahve bardakları ile ofise giriş yapmak çok havalı gibi geliyor, biliyorum. Ancak her sabah kahveyi dışarıdan almak, kahve dükkânlarındaki fiyatların ortalama 10 tl olduğunu düşünürsek, büyük bir ekonomik külfet. Üstelik sadece iş günlerinde ve günde bir bardak içseniz bile yılda 250 karton bardak çöpe gidecek demektir. Sabahları kahve keyfi yapmayı seviyor ya da kahve içmeden işinize odaklanamıyor olabilirsiniz. Kahve içmek için popüler kahve zincirlerini zengin etmek ve dünyayı, doğada çözünmeyen karton bardaklarla doldurmak zorunda değilsiniz. İhtiyacınız olanlar sadece termos bardaklar ve kahve termosları.

Yol üzerinde bir kahve dükkânına girip sipariş verdiğiniz kahvenizi kendi bardağınıza/termosunuza doldurmalarını isteyebilirsiniz. Üstelik artık pek çok işletme #kahvemtermosta uygulaması adı altında kendi termosu ya da bardağı ile gelenlere indirim yapıyor. Kahvenizi ya da çayınızı evde kendiniz demleyerek de yine kendi termosunuzla işe götürebilirsiniz. İş yerinizde eşyalarınızı koyabileceğiniz bir dolap ve su ısıtıcısı varsa iş yerine gider gitmez içeceğinizi demleyebilir ve masanızda oturarak keyfini sürebilirsiniz.

Ben okulda eşyalarımı koyabileceğim bir dolabım olduğu için şanslıyım. Kendi bardağım-kahvem-yeşil çayım ve french press’im dolabımda durur. Mutfaktaki su ısıtıcıyı kullanarak kendi içeceğimi kendim yapıyorum. Çayımı teneke kutu ile kahvemi de kavanoza doldurarak gram ile alıyorum, böylece bu ürünler için de plastik ambalaj atığı üretmemiş oluyorum. Ayrıca, tüm bu yemek kapları, bardak ve benzeri eşyalarımı yıkayabilmem için de yine kendime ait elde bulaşık sıvısı ve (plastik bulaşık süngerlerine alternatif olarak) kumaş bir bulaşık bezi bulunduruyorum. Okurken zor gibi görünüyor ama aslında işimi çok kolaylaştırıyor, vaktimi ve paramı daha az harcamamı sağlıyor.

Kırtasiye malzemeleri: İş yerlerinde kullanılan kırtasiye malzemelerinin çoğu zararlı kimyasallar içeren plastik ürünlerdir. Tüm iş yerindeki kırtasiye ürünlerini değiştiremezsiniz, ancak kendi plastik tüketiminizi, işlerinize engel olmayacak şekilde azaltmanız mümkün. Uçlu kalem yerine kurşun kalem, plastik kalemtıraş yerine metal kalemtıraş, tükenmez kalem yerine mürekkebi doldurulabilen dolma kalem, yapışkan bantlar ve şeffaf dosya kâğıtları yerine metal zımbalar gibi alternatiflere yönelerek atığınızı azaltabilirsiniz.

Benim aklıma gelenler bunlarla sınırlı. Fakat siz de çevre dostu, geri dönüştürülebilir, kompost edilebilir ve tekrar kullanılabilir ürünleri araştırarak çok daha fazla alternatif bulabilirsiniz.

İş yerinde sıfır atık: Kurumsal olarak yapabilecekleriniz

Eğer bir iş yeri sahibi/yöneticisi iseniz ve yönettiğiniz kurumun bir “yeşil ofis” olmasını istiyorsanız, tek bir çalışanın bireysel olarak yapabileceklerinden çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Hatta bunu bir sosyal projeye dönüştürüp, yıl sonu hedefleri belirleyerek düzenli takipler ve analizler yaparak ne kadar az atık oluşturduğunuzu, geçmiş yıllara göre ne kadar az israf ettiğinizi ve bunun giderleri ne kadar düşürdüğünü ölçebilir ve yıl sonunda “en yeşil iş yeri” gibi bir unvana sahip olabilirsiniz. Hem giderleri azaltıp, hem de bu proje sayesinde çevreci kişilerin ilgisini çekebilir ve kar marjını artırabilirsiniz. İşte bir yönetici olarak atıksız bir iş yeri oluşturmak için yapabileceğiniz uygulamalar:

Kulübe katılın: İlk iş, bir yeşil proje planı oluşturmaktır. Bunun için ise öncelikle “bir bilene” danışmalısınız. Yeşil ofis / çevre dostu işletme olmakla tanınan iş yerlerini araştırın ve neler yaptıklarını sorun. Çevre için çalışan sivil toplum kuruluşları (STK’lar) ile iletişime geçin (ÖRN: ÇEVKO, Greenpeace, TEMA, vb.) ve çevre dostu bir kurum olabilmek için neler yapabileceğinizi danışın. Bu kişi ve kurumlardan aldığınız bilgilerle aylık ve yıllık planlar ve hedefler belirleyin. Yine bu gibi STK’lar ile ortak projeler yapın; tüm şirket çalışanları ile birlikte ağaç dikme etkinliği, kıyı temizliği ve benzeri gönüllü projelere dâhil olun -ve bunun reklamını yapıp hava atmaktan çekinmeyin.

Çalışanlarınızı yüreklendirin: Oluşturduğunuz aylık ve yıllık planlara sadık kalmaları için yönettiğiniz kurumda çalışan kişilerin de en az sizin kadar hevesli ve istekli olmaları gerekir. Çalışanlar arasında sıfır atık yaşayan ve bu konularda bilinçli kişiler hâlihazırda varsa, yeşil ofis projesi için bu kişilerden bir ekip oluşturabilir ve işleri yakından takip etmelerini isteyebilirsiniz. Kurumsal atığı azaltma konusunda tüm çalışanlar ile toplantı yapabilir ve yapılabilecek fikirler için beyin fırtınası yapabilirsiniz. Ancak kurumda çalışan herkes bu kadar bilgili ya da bu konulara ilgili olmayabilir. İlgiyi arttırmak için, her ay en çevreci çalışanı seçmek ve onu ödüllendirmek gibi pekiştireçler kullanabilirsiniz.

Denetim: Yeşil ofis projesindeki ilerlemenizi tayin edebileniz için öncelikle mevcut koşullarda ne durumda olduğunuzu bilmelisiniz. İşyerinizden ayda ne kadar çöp çıkıyor, bu çöplerin ne kadarı plastik atık, ne kadarı organik atık, kurumdaki enerji verimliliği ne ölçüde? Kurumun enerji tüketimi, atık üretimi ve israf miktarlarını belirlediğinizde, yaptığınız uygulamaların ne kadar fayda sağlayıp sağlamadığını da görme şansınız olur. Denetlemeniz gereken en öncelikli konular ise kâğıt atıklar ve enerji verimliliğidir.

Kağıt atıklar: İşyerinizde ortak bir yazıcı kullanılıyorsa, gün sonunda kullanılmayan kağıtları sayın veya tartın. Daha fazla sayıda yazıcı ile çalışıyorsanız, çalışanlarınıza kağıt kullanımları ile ilgili bir anket gönderin.

Enerji verimliliği: Şirket içinde kullanılan ampullerin tasarruflu LED ampuller olup olmadığını kontrol edin veya ilgili departmandan bu kontrollerin yapılmasını talep edin. Enerji kaynaklarınız nedir; elektrik, güneş, rüzgâr, doğalgaz, kömür? İşyerinde ısı yalıtımı yapılmış mı? Isınma ve elektrik maliyeti ne kadar ediyor? Tüm bunları kontrol edin ve düzenli olarak kayıtlarını tutun. Değiştirilmesi gereken düzenlemeler varsa vakit kaybetmeden bu düzenlemeleri yaptırın.

Sıfır atık düzenlemeleri 

Geri dönüşüm kutuları: İş yerinizde mutlaka bulunması gereken çevreci çözümlerin en başında geri dönüşüm kutuları gelmeli. Kâğıt, plastik, metal, cam ve organik atıklar ayrıştırılmalı ve bu çöpler ilgili geri dönüşüm kurumlarınca düzenli aralıklarla teslim alınmalı.

Yemek israfı: Dünyanın tüm insanları doyuramamak gibi bir sorunu yok, gıdaları çöpe atmak gibi çok daha ciddi bir sorunu var. ReFED verilerine göre dünya genelinde gıda ürünlerinin %40’ı çöpe atılıyor ve bu da yılda kişi başına yaklaşık 400 kilo gıda anlamına geliyor. Bu hiç tüketilmeyen yiyeceklere harcanan para da başka bir çeşit israf. Eğer işyerinizde yemekhaneniz varsa ve çalışanlarınıza yemek hizmeti sunuyorsanız, yemek israfı konusunda düzenlemeler yapabilirsiniz. Bu konuda çalışanlara bilgilendirici sunumlar yapabilir, gün içinde artan hayvansal gıdayı uygun biçimlerde sokak hayvanlarını beslemek için kullanabilir, şirket genelinde kompost üretimini destekleyecek çalışmalar yapabilirsiniz. Daha küçük porsiyonları teşvik ederek israf oluşumunu azaltabilir ve tasarruf edebilirsiniz. Eğer iş yeriniz birden fazla şubeden oluşuyorsa, o ay en az israf eden şubeyi ödüllendirmek gibi olumlu pekiştireçler kullanabilirsiniz.

Kâğıt israfı: Kâğıt, bir işyerinde en çok kullanılan malzeme olabilir. Kâğıt israfını önlemek, hem giderleri hem de atığınızı azaltacağı için mutlaka kurumsal boyutta yapılması gereken bir düzenlemedir. Kâğıt israfını önlemek için ise en başta gereksiz kâğıt tüketimini engellemek gerekir.

  • Raporları çıktı almak yerine e-posta yolu ile paylaşmak.
  • Verileri saklamak için kâğıtları dosyalamak yerine Dropbox, Google Docs ve benzeri dijital veri depolama yöntemlerini kullanmak.
  • Çıktı alınacaksa kâğıtların her iki yüzünü de kullanmak.
  • Anketleri kâğıt üzerinden değil dijital olarak anket uygulamalarıyla yapmak.
  • Herkesin görmesini istediğiniz liste, broşür ve duyuruları kişi sayısı kadar çıktı almak yerine e-posta göndermek ya da tek bir çıktı alıp herkesin görebileceği bir panoya asmak.
  • Bu uygulamaları şirketteki tüm çalışanların uygulamasını desteklerseniz kağıt israfını en aza indirebilir ve çevre dostu bir işletme olmaya bir adım daha yaklaşabilirsiniz.

Enerji verimliliği: Masaüstü bilgisayarları dizüstü bilgisayarlar ile değiştirin, cihaz başına yaklaşık 150 watt tasarruf sağlar. Tüm aydınlatmaları tasarruflu ampullerle değiştirin. Binaya mutlaka ısı yalıtımı yaptırın. Eğer mümkünse, elektrik ve/veya ısınma için güneş enerjisinden yararlanın.

Tüm bunlara ek olarak; eğer bir mağaza zinciri iseniz poşetlerinizi bez torbalar ya da kompost edilebilir karton çantalar ile değiştirebilir, eğer bir kahve dükkânı işletiyorsanız #kahvemtermosta uygulamasına katılarak kendi termosu ve bardağı ile gelenlere indirim yapabilir, eğer bir catering firması iseniz plastik tabak-çatal-kaşık yerine bambu ve metal gibi çözümlere başvurabilirsiniz. İşletmenizde kahve kapsülleri ile çalışan bir kahve makineniz varsa, toz ya da çekirdek kahve ile çalışan bir makine ile değiştirebilirsiniz (her kapsül plastik bir atık demek).

Dünyamız için yapabileceklerimiz, hayal gücümüz ile sınırlı. Okuyup öğrenerek, bilinçlenerek, çevremizdekileri de bilinçlendirerek el ele verip gezegenimizin çok geç olmadan kurtulmasını sağlayabiliriz. Evlerimizde, iş yerlerimizde, şehrimizde, ülkemizde ve tüm dünyada bir şeyleri değiştirerek fark yaratmak elimizde. Önümüzde plastiksiz, kimyasalsız, atıksız bir hayat uzanıyor. Tek yapmamız gereken küçük de olsa ilk adımı atmak.
Hepinize atıksız günler dilerim…

Kaynaklar 
Gittemary Johansen – http://www.gittemary.com/
The Balance Small Business – https://www.thebalancesmb.com/
Waste 4 Change – https://waste4change.com/5-simple-tips-to-go-zero-waste-in-the-office/
Pollybarks.com – https://pollybarks.com/zero-waste-office/

İlginizi çekebilir: Sıfır atık rehberi 2: İlk iş, tek kullanımlık plastiklerden kurtulmak

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale