X

Sıcak havalarda kalp sağlığınızı nasıl koruyabilirsiniz?

Yaz aylarında artan sıcaklıklar, özellikle kalp ve damar hastaları için ciddi riskler doğurabiliyor. Aşırı sıcaklar, nem oranının yükselmesi ve yaşam tarzındaki değişiklikler, kalp sağlığını doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Bu konuda Bodrum Amerikan Hastanesi’nden Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Dr. Nejat Sönmez şunları dile getiriyor:

İçinde bulunduğumuz coğrafya ve aşırı sıcaklarda, hatta sıcaklık rekorları kırılan bu günlerde kalp ve damar hastaları çok daha dikkatli olmalıdır. Sebebine gelince, aşırı sıcak ve yüksek nem özellikle kalp damar hastaları, hipertansiyon hastaları ve kalp yetmezliği olan hastalarda daha çok risk taşımaktadır. Aşırı sıcaklarda damarlar genişleyerek vücuttan sıvı kaybını artırmaya çalışır, bundan dolayı kalbin daha fazla çalışmasına sebep olur. Kan akımının özellikle cilde yönlenmesi kalbin yükünü artırır. Kalp yetmezliği ve hipertansiyon rahatsızlığı olan bazı hastalarımızda kalbin yükünü azaltmak ve vücuttaki ödemi azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar kullanırız, oysa sıcaklarda terleme ve özellikle vücut ısısını dengelemek için akciğerlerden sıvı kaybederiz. Bu durumda hastalarımızda tuz dengesi bozulacağı için kontrollerini daha sık yaptırması ve ilaçların dozlarının tekrar gözden geçirilmesi gereklidir.

Kalp ve hipertansiyon hastaları, özellikle ileri yaşta olan hastalarımızın güneşin en kuvvetli olduğu öğle saatlerinde güneşe maruz kalmamalarını, bu saatleri özellikle dinlenerek, yeterince sıvı alarak, gölgede ve serin ortamda geçirmelerini öğütlüyoruz. Denizde, tuzlu suda yüzmek dolaşım sistemini rahatlattığı için kalp ve damar sağlığı açısından son derece önemli bir aktivitedir, ancak yemekten hemen sonra yapılmamalı, en az 2 saatlik bir zaman periyodundan sonra yüzülmelidir. Nefes iyi ayarlanmalı, yüzerken nefes darlığı yaşanırsa, yüzmede ısrarlı olunmamalıdır. Denize girerken denize balıklama ve tok karnına atlanmamalı, bu davranış şok etkisi yaratabileceği için bundan kaçınılmalıdır. Unutmamalıdır ki, kalp ani hareketleri sevmez.

Uzun yolculuklarda, örneğin kara yolculuklarında, özellikle bacak toplardamar dolaşımı bozulacağı ve pıhtı riski artacağı için, kan sulandırıcı alan hastalarımızın daha özen göstermeleri, seyahat esnasında saat başı mola vermeleri ve atalarımızın deyimiyle 40 adım atmaları, hareket etmeleri gereklidir.

Spor yapmak elbette son derece sağlıklı ve doktorlarında tavsiye ettiği davranış, ancak sahip olduğunuz yaş, ağırlık, hastalık ve anatomik rahatsızlık olup olmaması önemlidir. Kişilere özel olarak doktorunun tavsiye ettiği sporları yapmasını öneririz. Kalp hastalarında özellikle kardiyovasküler hareketler, yürüme, yüzme vb. aktiviteler önerilse de, aşırı sıcaklarda ve öğle saatlerinde bu sağlıklı aktiviteler de zararlı olabilir.

Yaz aylarında ve sıcaklarda hazmı kolay olan lifli ve su oranı yüksek gıdalar, sebze ve meyveler tüketilmelidir. Hazmı zor, katı yağ ve kolesterol oranı yüksek gıdalardan (sakatat, şarküteri, pastane ürünleri, hamur işi tatlılar vb.) uzak durulmalıdır. Zeytinyağı ve zeytinyağlı mamullerin tüketimi ön planda tutulmalı, katı yağlardan uzak durulmalıdır. Sofradan mide tam dolmadan kalkmalı ve unlu mamulleri tüketmemeye özen gösterilmelidir.

Tuz tüketimini normalde biz kalp doktorları kısıtlarız, ancak aşırı sıcaklarda bunun aksine tuz tüketimini artırmanızı tavsiye ederiz. Tuz kaybını yerine koymak için çoğu kalp ve tansiyon hastamıza normal tuzlu beslemesini, hatta aşırı sıcaklarda doğal maden suyunu 1-2 şişeye kadar içmelerini tavsiye ederiz.

Yaz aylarında kalp krizi riskinin artmasının nedeni, yaşam tarzı değişikliği, yeme-içme alışkanlıklarının farklılaşması ve aşırı efor sarf etmeleri vb. sebeplerden olabilir. Biliyoruz ki hayat denge üzerine kurulu, her şeyin fazlası insanoğlu için zararlı. İnsan sahip olduğu hastalıkları bilmeli, kendi kendisinin doktoru olmalıdır. Özellikle risk altındaki kalp ve damar hastalarımızın mevcut alışık olduğu sınırlar dahilinde hareket etmelerini öneriyoruz.

Bu yazı Dr. Nejat Sönmez tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Kalp rahatsızlıklarını önlemek için: Sağlıklı bir kalbin 7 alışkanlığı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale