X

Sevdiğiniz işi yapmayı beklemek mi, yaptığınız işi sevmek mi?

Seneler önce East Hampton, New York‘ta çok zengin bir iş adamının yazlık evindeydim. Dev gibi havuz, kocaman ev, falan filan… Konu konuyu açtı ve adam bana iş hayatının hikayesini anlattı. Hasbel kader gümrükçü olarak çalışan bu kişiye, bir gün bir müşterisi ödeme yapmıyor, hatta mallarını bile bırakıp yok oluyor. Parasını alamayan gümrükçü o malları satıp parasını tahsil ediyor. Hikayeyi kısa kesiyorum, gümrükçülüğü bırakıp o malların ticaretine başlıyor ve çok zengin oluyor.

Gümrükçülüğü seçmiş miydi, istemiş miydi? Veya o malların ticaretini seçmiş ve istemiş miydi? “Sevdiğin  nedir?” diye sorsan belki de pilot olmak istediğini söyleyecekti.

Herkes hayalindeki mesleğe sahip olmak için uygun fırsatları elde edememiş olabilir

Kim sevdiği işi yapıyor ki? İşini seven seviyor, mutlu oluyor, sevmeyen sevmiyor ve mutsuz. İşini sevmeyenler pazartesi sendromu diye bir şey üretiyor. TGIF (Thank god its friday – Şükürler olsun ki bugün cuma) diyor. Hafta sonunu iple çekiyor ve genelde mutsuz bir hayat yaşıyor. İşini seven ise pazartesi olsun da işime geri döneyim diyor. Tatillerde bile işinden bahsediyor, iş arkadaşlarını özlüyor.

İş sevilmez. İş çalışmaktır. Çalışmak sevilemez. Tembellik sevilir. Çalışmadan elde etmek ve tüketicilik sevilir.

İnsan, iş hayatına sevgisini de katarsa, daha verim bir ortam oluşabilir

İş ve çalışmak sevilir

İnsanlar yaratmaktan zevk alırlar. Servis yapmaktan, verici olmaktan, ortaya bir şeyler çıkartmaktan zevk alırlar. İnsanın doğasında çalışkanlık, yaratıcılık ve vericilik vardır. Bir sofra kurulduğunda, yemek yapıldığında ocak başında yer almak için hep gönüllüler yerlerinden fırlarlar. Araba bozuksa itmek için, paket ağırsa kaldırmak için hep el vermek üzere tereddüt etmeyiz. Madem tembeliz niye bunu yapıyoruz ki? Doğamızda var da ondan. Doğamızda çalışkanlık var. Yardım etmezsek vicdanımız sızlar, keşke etseydik deriz. Niye tembellik yapıyoruz ki, marifet yaptığımızı mı sanıyoruz? Tembellik vicdan sızısı, çalışkanlık ise tatmin getirir.

Çalışkan olma, başarı getirebileceği gibi, tatmin olma duygusunu da mümkün kılabilir

Piyangodan para çıksa da çalışmadan harcasam

Doğada hangi hayvan çalışmadan yiyor ki? Tüm hayvanlar, her gün, her öğün, yemeği için çaba göstermek zorunda. Avını avlamak için koşmak, ağını örmek için çalışmak zorunda. Bunu yapamadığı gün zayıf düşer, avlanamaz ve hayatı sona erer. Emeklilik yoktur doğada. Tembellik yoktur. Miskinlik yoktur. Kalk ve kendi yemeğini avla. Çalış, yoksa öl. Biz insanlar her şeyi saptırdığımız gibi bunu da saptırmışız. Çalışmayı sevilmez, istenmeyen bir konsept haline getirmişiz. Emekliliği dört gözle bekleyen negatif enerjiler dolanıyor, nesilden nesile kemikleşiyor. Doğadan, doğallıktan, doğamızdan uzaklaşıyoruz.

Oysa ki Büyükada, Sinek Kafe’yi işleten 3 kardeşi bir görseniz! İşini o kadar severek yapan, pozitif enerjili bu insanlar için pazartesi sendromu diye bir şey yok. Kahveyi yaparken veya servis ederken iş yaptıklarını düşünmüyorlar. Zevkle yapıyorlar. Müşterileri de bunu hissediyor ve gelmeye devam ediyorlar. Yemekler başka bir zevkle tüketiliyor, gidenler yüzlerinde gülümseme ile ayrılıyorlar.

Sevdiğim işte çalışmak istiyorum

Yok öyle bir şey. Bulduğun işi , yaptığın işi sev. Evet, yaptığın işi sev. Sevebilirsin bu bir tercih. Aslında seviyorsun da bilmiyorsun, farkında değilsin. Bir düşünsen, o kadar çok pozitif yanları var ki… Hep negatif taraflarına konsantre oldun şimdiye kadar. Zorlukları gördün. Aslan da avının peşinde koşarken terliyor, yoruluyor, üflüyor püflüyor. İş, zorluklarla savaşmak demektir. Business () kelimesi Busy-ness (meşguliyet)’ ten geliyor. Çalışmak, yorulmak, meşgul olmak normal, doğal. Bu girdaptan çıksan, pozitif düşünsen, işini sevdiğini kendine hatırlatsan, bir anda her şey değişecek. İşe zevkle gideceksin ve çok daha verimli çalışacaksın. Kısa zamanda bu fark edilecek ve daha güzel fırsatlar kapını çalacak. Yükselip daha çok para kazanacak, hedeflerine daha çabuk varacaksın. Yapman gereken tek şey işini sevdiğinin farkına varmak.

İnsanlar işini sevmeye başlayabilirse, başarı merdivenlerini de hızla çıkabilirler

Bu kadar basit mi? Evet, bu kadar basit. Çalışmayı sevmek zaten doğamız. Bir şekilde iş hayatına atılmamız bir meslekle olmuş olabilir, bu son mesleğimiz değildir, değişebilir. Olumlu yaklaşımlarla çalışkanlık ve yaratıcılıkla, güler yüzle yapılan iş sizi mutluluğa götürecektir. Uzun iş hayatı olan kişiler geriye baktıklarında hep şükredecek konular bulurlar. Geride hep pozitiflik görürüz. Olumsuzlukları görmek sadece berbat bir sosyal eğitimin iş sevilmez paradigmasının sonucudur. Bunu hemen iptal ediyoruz. Yaptığımız veya bulduğumuz işi seviyoruz. Tembelliği tüketiciliği değil, yaratıcılığı, çalışkanlığı yardımseverliği sevdiğimizi hatırlıyor doğamıza geri dönüyoruz.

Pazartesi sendromunu savunanlara: TGIM (Thank god it’s monday – Şükürler olsun ki bugün pazartesi)

Metin Levi: Metin Levi, University of Michigan'da Endüstri Mühendisliğini bitirdikten sonra aile şirketinde çalışmaya başladı. Yenilik ve yaratıcılık prensibini göz önünde bulundurarak birçok yeni işe girişti. Hindistan, Mevlana derken farkında yaşamın açtığı pencereden gördüklerini paylaşmaktan aldığı zevk her şeyi geçti. Outdoor sporları ve özellikle su sporlarına meraklı.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale