X

Sağlıklı bir egoya sahip olarak hayatta ilerlemenin 5 yolu

Ego, öz-önem ve öz-farkındalık duygularımıza katkıda bulunur, ancak bazen yolumuza engel olarak da çıkabilir. Artan farkındalık ve sürekli pratik yapmanın zaman içinde ego-evcilleştirme için elzem olduğunu söyleyebiliriz.

Bunu kaç kez okuduk, duyduk veya bunu sürekli bir mücadele olarak hissettik bilemiyorum… Egonuzu aşın… Egonuz acının kaynağıdır…

Egonun ne olduğunu bilseydik, çoğumuz bunu yapmayı çok isterdik! İnsan ruhunu anlamaya yönelik çalışmalara başladığımda gerçekten de ego karmaşık bir şey gibi göründü. Büyük psikanalist Sigmund Freud ruhu 3 bölüme ayırdı: İd, ego ve süperego. Bazı insanlar ayrıca benlik saygısı ve ego arasındaki sağlıklı sınırı anlamakta zorluk çekerler.

Ego aşkınlığı öğrenmek veya egonuzu bırakmak teoride kulağa çok kolay gelse de, gerçek yaşam durumlarında uygulaması çok zor olabilir.

Tarih, güç kazanmak için ego tarafından yönlendirilen ve sonunda yıkıma uğrayan birçok lider örneğiyle (Napolyon, Stalin, Hitler, Büyük İskender gibi) doludur. Ve tarih aynı zamanda her fırsatta egolarıyla savaşan, yüksek hedeflerini tanınma arzularının üzerine koyan bireylerle de (Mahatma Gandhi, Dr. Martin Luther King Jr. ve daha birçokları gibi) doludur.

Davranışlarımızı ve alışkanlıklarımızı değiştirmeye çalışırken karşılaştığımız en belirgin engellerden biri egomuzdur. Kulağa basit gelebilir, ancak işlerin yapılması söz konusu olduğunda egomuz birincil engel olabiliyor. İyi haber şu ki, bunu fark eden ve olumlu ilerleme için bir plan ile harekete geçen yine bizler olabiliriz.

Egonun neden tetiklendiğini anlamak

Akıllı, belagatli ve her yönüyle düzgün insanlar olduğumuza inanmak istiyoruz. Bir hata yaptığımızda çoğumuz bahanelere, açıklamalara sığınır ve aptal numarası yapmaya başvururuz. Erken yaşta, her şeyde elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmamız öğretildi. Yetişkinlikte hatalardan kaynaklanan öğretilebilir anların değerini öğreniyoruz. Ayrıca hayatta hataların kaçınılmaz olduğunu da öğreniyoruz.

Bir hata yaptığımızda ve birisi buna işaret ettiğinde, derinden suçluluk ve pişmanlık duygularını tetikler. Bu duygular geçtikten sonra öfke hissederiz. Kendimizi sorgularız ve rahatsız edici senaryoyu kafamızda tekrar tekrar oynatırız. Yanılmaz olduğumuza inanmak istiyoruz, ancak defalarca duyduğumuz gibi, “hata yapmak insanidir.” Mükemmellik arayışı, güvensizlik ve savunmacı davranış sergiler. Bazen aldatıcı davranışlara da ilham verebilir.

Ego ve büyük resim

Ego, benliğe o kadar odaklanmıştır ki büyük resmi unutmanıza neden olur. Kişisel vizyon ve misyonunuza bağlılığınızı unutmayın. Daha büyük resme odaklandığımızda, ego güdümlü duygularımız alakasız ve önemsiz hale gelir. Aslında zihinlerimiz birdenbire egolarımızın varlığını unutur. Takım sporlarını düşünün. Takımın tüm üyeleri başarılı olmak ister, ancak kimin gol attığı veya kimin blok yaptığı önemli değildir. Önemli olan takımın oyunu kazanmak için birlikte çalışmasıdır. Liderler vizyon ve misyonlarını hatırladıklarında, ego doğal olarak azalır.

Bu nedenle, bu ekip çalışması zihniyetini egomuza ve iç benliklerimize kanalize ederek barışçıl ve anlamlı ilişkilerin yolunu açabiliriz.

Egonuzu evcilleştirmenin ve işleri halletmenin beş pratik yolu…

1. Hatalarınızı kucaklayın.

Hatalar en büyük öğretmenlerimizdir. Başkalarının aynı hataları yapmasını önlemeye yardımcı olacak hikayelerin yanı sıra bize dersler de sağlarlar. Çoğu zaman hatalarımıza takılıp kalırız ve bu, yeni bir anlayışla ilerlememizi engeller. 2022’de işleri halletmek istiyorsanız, kendinizi affetmeniz ve hatalarınızı kucaklamanız gerekir. Aslında, uygun olduğunda hatalarınızı kutlayın. Deneyiminizin ne zaman bir başkası için öğretilebilir bir an olabileceğini asla bilemezsiniz.

2. Empatinizi kanalize edin.

Başka bir kişiyle çatışmaya girdiğinizde, egonuz tetiklenir. Bu bir gerçektir ve insan doğasıdır. Ancak, ilk tetikleyiciden sonra olanlar genellikle ilerlemenizi engelleyebilir. Hatalarınız üzerinde derin derin düşünebileceğiniz gibi, zorlayan pasif agresif davranışlara da başvurabilirsiniz. Üretken olmak ve hedefleriniz için çalışmak yerine, enerjinizi karşı tarafla öfke ve sıkıntıya harcayabilirsiniz. Bu, kişisel ve profesyonel yaşamınızda işlerinizi halletmenizi engelleyebilir. Karşı tarafın, bir arkadaşınız veya sevdiğiniz biri gibi derinden hayran olduğunuz biri olduğunu hayal edin. Bu görselleştirme, onlarla etkileşim kurma şeklinizi nasıl değiştiriyor? Daha anlamlı bir bağlantı oluşturmak için olumsuz duygularınızı etkisiz hale getirmenin bir yolu var mı?

3. Davranışlarınızı duygulardan arındırın.

Kızgın olduğunuzda, neden kızgın olduğunuzu keşfetmek için bir dakikanızı ayırın. Bir sonraki ipucu, davranışı duygudan ayırmaktır. “Kızgınım” diye düşünmek yerine, bu ifadeyi tekrar gözden geçirin ve “İçimde öfke var” deyin. Bu öfkeyi söndürmek için ne yapabilirsiniz? Kendinize “bütün hisler/duygular iyidir”, ancak “tüm davranışlar doğru değildir” diye hatırlatın. Ne de olsa, size saldırgan bir şey söylediği için iş arkadaşınızın yüzüne yumruk atamazsınız. Ama gücenme ve öfke duygularınız tamamen geçerli. Bu farkındalık, günlük görevlerinizi ve uzun vadeli hedeflerinizi çözmenize ve ilerlemenize yardımcı olacaktır.

4. Tepki yerine yanıt verin.

Özellikle olumsuz ise, duygusal uyaranlara tepki vermek kolay olabilir. Başkalarından gelen saldırganlık, baskınlık, küstahlık veya açıkça kaba davranışlarla karşı karşıya kaldığınızda, hissettiğiniz duyguyu tanımlamak için bir dakikanızı ayırın. Bu kısa yansıma, yüzeye köpüren duyguya göre tepki vermek yerine o anda duraklamanıza ve yanıt vermenize (eğer bir yanıt verilmesi gerekiyorsa) yardımcı olacaktır.

Yanıt vermek için zaman ayırmak, herhangi bir çelişkili duruma proaktif bir yaklaşımdır. Yanıtınızı belirlemek için harcadığınız birkaç dakika, sonunda size çok zaman kazandırabilir. Bu neye benziyor? Meslektaşlarınızın önünde sizi açıkça eleştiren bir meslektaşınız olduğunu hayal edin. Duygudan hareket etmek yerine, durun ve duruma en iyi yanıtı belirleyin. Tetikleyiciyi, her meydana geldiğinde onunla uğraşmak zorunda kalmak yerine, bu yaklaşımla ortadan kaldırabilirsiniz.

5. Zor bir durumla yüzleşin ve gelişim için geri bildirim isteyin.

Çok az insan tetiklenen egosunun kaynağıyla yüzleşmeyi dört gözle bekler. Uygun olduğunda kendi davranışlarınız ve alışkanlıklarınızla ilgili açık ve dürüst geri bildirim isteyin. Bazı tarafsız dış farkındalıklar, istenmeyen davranışlardan kurtulmak için ihtiyacınız olan şey olabilir.

Bu arada işlevsel bir egoya sahip olmanıza ve hayatınızdaki çıkmazdan kurtulmanıza yardımcı olacak uygulama, araç ve pratikler içeren bir eğitim sınıfı açıyorum. Her hafta @jungiyenkocisil kullanıcı isimli Instagram sayfamdan bu konu ile ilgili değer yaratacak paylaşımlarda bulunacağım. Zoom üzerinden düzenleyeceğim sınıf atölye eğitimleri ya da birebir koçluk görüşmeleri ile ilgileniyorsanız bilgi için info@yleadercoaching adresine yazabilirsiniz.

Işıl Çetinkaya: Anka Koçluk Okulundan temel koçluk eğitimlerini tamamladıktan sonra Amerika University of Northwest "Yönetici Koçluğu ve Mentörlük" yüksek lisans programı "Transaksiyonel Analiz", "Gestalt Psikoloji", "Bilişsel ve Pozitif Psikoloji", "Sistemik Takım Koçluğu", "Fasilitasyon" alanlarında eğitim görmektedir. Ayrıca Analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung koçluk ekolüne bağlı Jungian Coaching School’dan eğitimler almıştır. Yalnızca Hedeflerinize ulaşmak değil, gerçek öz benliğiniz ile temas kurup yaşamınızda kalıcı ve sürdürülebilir değişiklikler yapmalarına yardımcı olan Jung Teorisi, Doğu Maneviyatı ve Sosyal Sinirbilime dayalı bir koçluk modelini uyguluyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale