X

Ruh ile temasa nasıl geçilir?

Bazen kalabalıklar ruhunu yorar.
Kafanda sadece başkalarının sesleri var olur.
Kendi sesine, ihtiyaçlarına karşı körleşirsin.
Başta bir tuhaflık sezersin ama vakit geçtikçe anlarsın; kendinden kopmuş, kendine yabancılaşmışsındır.

Bir iç sıkıntısı ya da derin bir tatminsizlikle boğuşursun.
Ne yaparsan yap dolmayan boşluklar vardır.
İçine işlemeyen, temas edemeyen ilişkiler…
Bir şeyler eksik ama ne?

İşte tam o an fark etmen gerekir:
Ruhunun da bedenin gibi ekmek su gibi bir ihtiyacı vardır: Temas.

Gündelik yaşamın içerisinde, frekansınla uyuşmayan, her kafadan bir ses çıkan ortamlar, vakit geçtikçe seni tüketen ilişkiler, vedalaşman gerektiği halde avuç içlerin kanayana dek tutunma çaban… En çok da kendi ihtiyaçlarını görmezden gelişin, ruhunun temas ihtiyacını unuttuğun andır.

Oysa bir bedenin içinde bu dünyayı deneyimlemeye gelen özün, ruhun, sadece maddeyle değil, derinlikle ve dokunuşla da beslenir.

Bedensel ihtiyaçlarımızı görmek kolaydır ama çoğu insan ruhun ihtiyaçlarını göz ardı eder: Görülmek, duyulmak, anlaşılmak ve temasa geçmek…

Ruh, bu ihmal karşısında kendini göstermeye başlar. Kalabalıklara sığamamak, iç sıkıntısı, anlamsızlık duygusu, bedensel ya da ruhsal hastalıklar… Her şeye sahip olsan da içteki eksiklik hissi bitmek bilmez.

Varoluşumuz bir bedenden ibaret değildir. Beden yalnızca giydiğimiz bir kıyafettir. Dünyayı deneyimleyen, anlamlandıran ruhtur. Ve onun da doyuma ihtiyacı vardır.

Kendi ruhuna dokunamayan, başkasının ruhuna da dokunamaz. Hep bir eksiklik hissi kalır. Yeterince derin ve doyumlu ilişkiler kuramaz. Çünkü her birimiz en önce kendi varlığımızla bütünleşmek zorundayız.

Bu bütünlük sağlanmadığında; zihin kaygılarla, beden hastalıklarla, ruh ise acılarla boğuşur. Beden-zihin-ruh bütünlüğü bu yüzden hayati bir öneme sahiptir.

Ruh ile temasa nasıl geçilir?

Ruhunla temasa geçebilmek için yalnızlık, sessizlik, rahatlık ve odak gerekir. Kendine özel anlar yaratırsın. Çünkü bu anlar ruhla teması kolaylaştırır.

Bazen sadece gözlerini kaparsın ve içindeki sessizliğe kulak kesilirsin. Sessizliği duymaya başlarsın. Sadece bir bütün olmaya çalışırsın. En yüksek versiyonunun bir ışık olduğunu, karşında belirdiğini ve bu ışığın yavaş yavaş bedeninle birleştiğini imgelersin.

Zamanla bu imgeler güçlenir. Özünle yeniden bütünleşmeye başlarsın.

Bazen ona seslenirsin. “Buradayım, seni görüyorum, hissediyorum, onurlandırıyorum…” dersin. Bağlantıda kalmak istediğini söylersin.

Çocuk halini gözlerinin önüne getirip onunla konuşursun. “Buradayım, seni görüyorum, anlıyorum.” Bu telkinler hem çocukluk yaralarının hem de ruhunun şifalanmasına katkı sağlar. İçimizdeki çocuk da her zaman görülmeyi bekler. Ve onun ihtiyaçlarını karşılaması gereken ilk yetişkin bizizdir.

Zamanla, bu içsel sohbetin iyileştirici gücünü gözlemlersin. Ve bu temas giderek hayatının doğal bir parçası haline gelir.

Ruhla temas kurduğunu nasıl anlarsın?

Spontane anlarda sezgilerin sana bir şeyler fısıldar. Aklında bir ışık yanar, olaylarda bir aydınlanma yaşarsın. Bu ses asla yargılayıcı değildir, galeyana getirmez. “Ya şöyle olursa, ya böyle olursa…” demez. Bunlar zihnin sesidir.

Özünün sesi dingin, sakin, kendinden emindir. Yoluna ışık tutar ama yönlendirmez. Hesap kitap yapmaz.

Zamanla sen de onun gibi kendinden emin bir hale gelirsin. Yaşadığın kaosların nedenini anlarsın. Sıkışmışlıkların kökenini fark edersin. Olayların ardındaki hikmeti görmeye başlarsın.

Her şeyin senin hayrına işlediğini kavrarsın. Dünya yaşamındaki sınavlarını tanırsın.

Rüyaların canlılaşır. Tesadüf gibi görünen olaylar artar. İçgörülerin çoğalır. Doyum hissi içten içe seni sarar.

Bu doyumla artık, ruhuna hitap etmeyen ilişkilerle vedalaşırsın. Zihninin nasıl durulacağını öğrenirsin. Enerji kaçağın azalır. Ortamlardan daha az etkilenirsin. Kendini daha az yorgun hissedersin. Bulunduğun yerden ve kendi varoluşundan keyif almaya başlarsın.

Ruhun marifetleri saymakla bitmez. Onunla buluşan beden, hazır olduğu anda mucizelerini açığa çıkarır. Tek ihtiyaç: Derin bir istek ve sessizlik.

Ve belki de duyman gereken ilk ses, ruhunun dili, kalbinin sesidir.

İlginizi çekebilir: Uyum ile aidiyet arasındaki keskin sınır: Varoluşun özü

Ebru Meti: Merhaba, ben Ebru. Yüksek empati yeteneğim sayesinde, çocukluğumdan beri kendi iç dünyamı anlamaya ve ruhsal tekamülümü gerçekleştirmeye yönelik bir yolculuk içerisindeyim. Bu yolculukta yazmak, benim için hem yaratıcılığımı hem de içsel potansiyelimi keşfetmenin en güçlü yollarından biri oldu. Hayatımı sağlığıma ve bütünsel iyiliğe adama kararı aldıktan sonra, edindiğim tecrübeler ve öğrendiklerimle; benzer yollardan geçen yoldaşlarıma ilham olmayı gönülden istiyorum. Spiritüalizm ve psikolojiye duyduğum ilgiyle, içimden geçenleri kalbimin rehberliğinde, samimiyetle aktarıyor olacağım. Aynı zamanda bir Fitness ve Pilates Eğitmeni olarak, beden zihin-ruh bütünlüğünü destekleyen egzersizlerin hayatımıza nasıl entegre edilebileceğini ve bu sürecin bilimsel temellerini paylaşacağım. Amacım; içsel dengeyi, sağlıklı yaşamı ve dönüşümü birlikte en iyi şekilde gerçekleştirmek.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale