X

Resimden Çeviri Nasıl Yapılır?

Resimdeki metni çevirme işlemi için birkaç yöntem bulunuyor. Ama öncesinde resimdeki metni çevirme derken tam olarak ne kastediliyor onu açıklayalım. Resimdeki metni çevirme, bir dilden diğer bir dile çevirme olarak anlaşılabilir. Yani anlık olarak fotoğraftaki yazıyı başka bir dile çevirme. Bu geleneksel yöntem olan, gördüğünüz yazıyı manuel olarak çeviri aracına yazma zahmetinden kurtaran bir yöntem. Özellikle yabancı dillerdeki belgeler, tabelalar veya tasarım görselleri üzerinde bulunan metinlerin anlamını öğrenmek istediğinizde bu yöntemler oldukça işinize yarayabilir. Günümüzde, teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu işlemi kolayca yapabileceğiniz birçok araç ve uygulama mevcut. Hem mobil cihazlar hem de bilgisayar üzerinden hızlı bir şekilde resimden metin çevirisi yapabilirsiniz. Bir de resimde ya da görseldeki yazıyı metne çevirme işlemi mevcut ancak ondan bahsetmeyeceğiz. Resimden çeviri işlemi hangi araçlar kullanılabilir ve resimden çeviri nasıl yapılır detaylandıralım.

OCR Teknolojisi: Resimden Çeviri İşlemlerinin Temeli

OCR (Optik Karakter Tanıma) teknolojisi, resimlerdeki yazıları dijital metinlere dönüştürmeyi sağlayan yenilikçi bir yöntemdir. Bu teknoloji, özellikle taranmış belgeler, fotoğraflar veya görsellerdeki metinleri algılayarak metin formatına çevirir ve düzenlenebilir hale getirir. Resimden çeviri işlemleri için bu dönüşüm oldukça önemlidir çünkü görsellerdeki yazıyı önce metin formatına dönüştürüp, ardından istenilen dile çevirmek gerekir ve bunu çok hızlı yapmak.

Bu teknoloji, yalnızca yazıların metne dönüştürülmesiyle kalmaz, aynı zamanda karmaşık yazı tiplerini, el yazılarını ve farklı dillerdeki karakterleri de algılayabilme yeteneğine sahiptir. OCR teknolojisi, görsellerdeki metni algılar ve anında çeviri yapar. Kullanıcılar, bir fotoğraf çekerek ya da mevcut bir görseli seçerek bu işlemi kolaylıkla gerçekleştirebilirler.

Resimden çeviri yapma işlemleri, OCR’nin hız ve doğruluk avantajları sayesinde eğitimden iş dünyasına kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Örneğin, istediğiniz dilde yayınlanmamış ve resmi çevirisi bulunmayan bir makaleyi çevirme işleminde OCR teknolojisi kullanılır. Bu nedenle, OCR teknolojisi yalnızca bireysel kullanıcılar için değil, aynı zamanda markaların uluslararası iletişiminde de büyük bir rol oynamaktadır.

Bu teknolojinin çok bilinmeyen bir kullanım alanı da kartvizitlerin dijitale aktarımıdır. Bunun için, kart okuyucu olarak geçen, birçok iyi kötü uygulama mevcut piyasada. İş dünyasında kontakların tasnif edilmesi, bağlantıların iletişim bilgilerine kolayca ulaşabilmek çok önemlidir. Şu an için kartvizitlerde QR kodlar tercih ediliyor ve yeni işletmeler için bu bir sorun teşkil etmiyor ancak köklü kurumlar bu konuda kart okuyuculardan faydalanmak durumunda. Eski tip kartvizitlerin dijitale aktarımı kısaca anlatmak gerekirse; telefona indirilmiş uygulama üzerinden kamera ile fotoğrafının çekilmesi ile yapılır. Bu fotoğraf üzerinden; isim-soyisim, şirket, pozisyon, iletişim numarası, e-posta adresi, iş adresi, vb. gibi kart üzerinden bulunan tüm bilgiler doğru şekilde kategorize edilir ve sizin kontrol etmek dışında bir şey yazmanıza gerek kalmaz.

Resimden Çeviri Yapmak: Görsellerin Farklı Dillerde Oluşturulması

Görsellerde yer alan metinlerin farklı dillere çevrilmesi, özellikle uluslararası pazarlama ve içerik yönetimi alanında oldukça önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bir ürün kataloğu, sosyal medya gönderisi ya da bilgilendirici bir infografik, yalnızca yerel dilde sunulduğunda global hedef kitlenizin önemli bir kısmına ulaşamayacaktır. Bu nedenle, resimlerdeki metinlerin diğer dillere çevrilmesi, bunu yaparken marka kimliğinin korunması, markaların global iletişimde başarısını artıran etkili bir yöntemdir.

Bu süreçte, resimden çeviri yapmada kullanılabilecek birçok araç ve teknik vardır ancak asıl OCR teknolojisinden bahsetmeye devam edeceğiz. Bu teknoloji sayesinde görsellerdeki metinler tanımlanarak metin formatına dönüştürülür ve ardından dil çevirisi yapılabilir şeklinde bahsetmiştik. Bu işlemin ardından metin, uygun bir yazı tipi ve düzenle görsele yeniden entegre edilir. Öne çıkan resimden çeviri araçlarından biri olan Canva, farklı dil seçenekleri sunarak bu süreçte oldukça işlevsel bir rol oynar. Canva’nın resimden çeviri yapma aracını kullanarak 130’dan fazla dilde aynı gönderiyi aynı formatta hızlıca oluşturmak mümkün.

Bu gibi yöntemler, işletmelerin yerel pazarlara daha etkili şekilde ulaşmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kültürel farklılıklara uygun içerik üretme konusunda da kolaylık sağlar. Örneğin, farklı bir ülke için hazırlanmış bir sosyal medya gönderisi, hem dil hem de tasarım olarak hedef kitlenin kültürel beklentilerine göre uyarlanabilir. Bu sayede görseller, hem estetik hem de iletişim açısından daha etkili hale gelir.

Fotoğraftaki Metnin Anlık Çevirisi

Çekilmiş bir fotoğraf ya da resimden anlık kendi dilinize ya da başka bir dile çeviriye ihtiyacınız olabilecek bir durumdan bahsedelim şimdi de. Bu tür hızlı bir sonuca genelde mobil araçlarımızda ihtiyaç duyarız. Bazen alışık olduğumuz alfabe dışında belki harfleri klavyemizde bile olmayan bir yazının anında çevirisine ihtiyaç duyabiliriz. Seyahat ve yurtdışı tatillerinde bu en çok ihtiyaç duyulan özelliklerdendir. Resimden çeviri yapma özelliğine ne gibi durumlarda ihtiyaç olur ve hangi araçları kullanabiliriz ona bakalım.

Mesela Çin’desiniz ve metrodan çıkış tabelasını arıyorsunuz. Fotoğraftan anlık dil çevirisi bu tür ihtiyaçlarınızda çok yardımcı olacaktır. Ya da restoranda sizin bildiğiniz dilde menü yoksa yine fotoğrafını çekerek dilediğinizde dilde yemekleri görüntüleyebilirsiniz. Uyarı tabelalarını okumak için, marketten alışveriş yaparken, ilginizi çeken bir afişi incelemek adına kullanılabilir bu online araçlar hayat kurtarır. En bilinenlerden biri Google Translate tabii. Telefonunuzda mobil uygulaması bulunuyorsa, önce hangi dilden hangisine çeviri yapacağınızı seçip, sonrasında en aşağıda sağda bulunan “Kamera” butonuna basarak anında fotoğraf çekebilirsiniz ya da fotoğraf çekmeden de sadece çevirisini görmek istediğiniz yere tutarak çevirisini görüntülemeniz mümkün. Aynı yerden fotoğraflarınıza erişerek daha önce çektiğiniz bir fotoğrafın çevirisini de yapabilirsiniz.

Sonuç

Sadece bir gözlük takarak baktığımız her şeyin yanında çevirisini de görebileceğimiz bir dünya tahayyül etmenin giderek kolaylaştığı dijital dünyamızda, resimden çeviri yapma hem bireysel hem de profesyonel kullanıcılar için önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir.

OCR teknolojisi ve modern araçlar sayesinde görsellerdeki metinlerin hızlı ve doğru bir şekilde çevrilmesi mümkün hale gelirken, Google Translate, Canva gibi popüler platformlar bu süreçte kullanıcı dostu çözümler sunuyor. İster iş hayatında uluslararası pazarlara ulaşmak, ister seyahat sırasında yabancı dildeki tabelaları anlamak olsun, resimden çeviri araçları hayatı kolaylaştırıyor. Bu teknolojiler, yalnızca dil engelini aşmakla kalmıyor, aynı zamanda bilgiye erişimi hızlandırarak global iletişimde büyük bir avantaj sağlıyor.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale