Problemi tanımlama ve çözüm üretme yöntemleri

Hayatımızda zaman zaman birçok sorunla karşılaşabiliriz. Bu sorunlar bazen ne olduğunu tam olarak anlamadığımız durumlar olabilirken, bazen de sorunu çözmek için gerekli bilgilere ulaşmakta zorlanabiliriz. Hatta sorunu tanımlayıp gerekli bilgileri toplamış olmamıza rağmen doğru çözümü bulmak konusunda güçlükler yaşayabiliriz. Bu yazıda, yaşadığınız problemlere sistematik bir yaklaşımla çözüm bulmanıza yardımcı olacak üç adımdan bahsedeceğim. Bu adımlar sırasıyla problemi tanımlama, bilgi toplama ve ardından çözüm bulma sürecini içerir. Bu sistemli yaklaşımı kullanarak, karşılaştığınız zorlukları daha etkili bir şekilde ele alabilir ve çözüme ulaşabilirsiniz.

1. Problemi tanımlama

1. Problemin nedenini anlama: Problemin ne olduğunu ve nedenini anlamak, doğru çözümü bulabilmek için önemli  bir yere sahiptir. Bu anlayış, etkili çözümler üretebilmek, kaynakları verimli kullanabilmek ve gelişim sürecinde daha yenilikçi fikirler ortaya çıkarabilmek için temel bir adımdır. 

2. Sorunun gözlemlenip, belirlenmesi: Örneğin,  bir iş yerinde ekip üyeleri arasındaki iletişim eksikliği, işyerindeki verimliliği olumsuz etkileyebilir.  Toplantılarda çekingenlik, yanlış anlaşılmalar veya görevlerin net bir şekilde belirlenmemesi gibi belirtiler ortaya çıkabilir.  Şimdi, bu belirtilerden hangileri daha önce fark edilmişti ve hangi çözüm yöntemleri işe yaramıştı? Sorunun kök nedenleri neler olabilir ve bu sorunlarla başa çıkmak için neler yapılabilir? gibi sorular sorunu tanımlamamıza yardımcı olabilir.

3. Problemin kapsamını ve sınırlarını belirlemek:

  • Sorunun etkileri nelerdir ve kimleri etkiliyor: Örneğin, işyerindeki iletişim eksikliği, proje zamanlaması ve kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Yanlış anlaşılmalar nedeniyle projenin ilerleyişi yavaşlayabilir ve hatta bazı durumlarda proje başarısızlıkla sonuçlanabilir. Ayrıca, çalışanların motivasyonunu ve iş memnuniyetini düşürebilir, dolayısıyla iş performansını etkileyebilir. Bu sorun aynı zamanda ekip içinde güven eksikliği ve işbirliği zorluklarına da yol açabilir. Problemin Sınırlarını ve kapsamını belirlemek için sorabileceğimiz bazı sorular:

-Sorun hangi alanları etkiliyor ve bu etkiler nasıl yayılıyor?
-Sorunun daha önceki çözüm girişimleriyle ne kadar başarılı bir şekilde ele alındığını biliyor muyuz?

  • Problemin temel nedenini tanımlamak:  Örnek: Kök Sebep Analizi (KSA) yöntemleri kullanarak, sorunun geniş perspektifini değerlendirerek, 5 Neden Tekniği kullanarak veya veri ve kanıtlara dayalı analiz yaparak problemin temel nedenini tespit etmek mümkündür. Bu adımları takip ederek, problemin temel nedenlerini belirleyebilir ve etkili çözüm stratejileri geliştirebiliriz. Problemin temel nedenini tanımlamak için şu adımları izleyebiliriz:

-Kök Sebep Analizi (KSA) Yöntemlerini kullanma
-Sorunun geniş perspektifini değerlendirme
-5 Neden Tekniğini kullanma
-Veri ve kanıtlara dayalı analiz yapma
-İşbirliği ve takım çalışması gibi nedenler kullanılabilir. Bu adımları takip ederek, problemin kökenine inebilir ve etkili çözüm stratejileri geliştirebiliriz . 

2. Bilgi Toplama

1. Problemin ilgili alanları hakkındaki literatürden bilgi edinmek: Bilgi toplama sürecinde literatürden bilgi edinmek oldukça önemlidir. İlgili literatürden bilgi edinmek, mevcut bilgi ve deneyimlerimizi genişleterek daha etkili çözümler bulmamıza yardımcı olabilir.

  • Konuyla ilgili akademik makaleler: İlgili konuyla ilgili akademik makaleler, araştırmalar ve çalışmalar, sorunumuz hakkında derinlemesine bir anlayış kazanmamıza yardımcı olabilir. Akademik veritabanlarını kullanarak konuyla ilgili en son araştırmaları bulabiliriz.
  • Kitaplar ve kılavuzlar: Konuyla ilgili yayınlanmış kitaplar ve kılavuzlar, genellikle daha kapsamlı bir bakış açısı sunar. Özellikle konunun temel prensiplerini anlamak için kitaplar oldukça faydalı olabilir.
  • Konferans bildirileri ve seminerler: Konuyla ilgili düzenlenen konferanslar, seminerler ve çalıştaylar, alanın en son gelişmelerini öğrenmemize ve uzmanlarla etkileşimde bulunmanıza olanak tanıyabilir.
  • İnternet kaynakları: Çeşitli internet kaynakları, konuyla ilgili bloglar, forumlar, video dersleri ve çevrimiçi kurslar aracılığıyla da bilgi edinebiliriz. Ancak, internet kaynaklarının güvenilirliğini kontrol etmek önemlidir.
  • Uzman görüşleri ve röportajlar: Konuyla ilgili uzmanlarla görüşmeler yaparak, saha deneyimlerini ve pratik önerilerini öğrenebiliriz. Bu, sorunumuzu farklı bir bakış açısıyla ele almamıza yardımcı olabilir.
  • Literatür taraması ve kaynak değerlendirmesi: Literatür taraması yaparken, kaynakların güvenilirliğini ve niteliğini dikkatlice değerlendirmek önemlidir. Makalelerin, kitapların ve diğer kaynakların yayınlandığı yer, yazarın uzmanlık alanı ve alıntılanma sıklığı gibi faktörler önemlidir.

2. Uzmanlardan ve geçmiş deneyimlerinden bilgi toplamak:

  • Uzmanlarla iletişim kurma: İlgili konuda uzman olan kişilerle iletişime geçmek, deneyimlerini ve bilgilerini paylaşmalarını istemek en iyi yollardan biridir. Bu, üniversitelerdeki profesörler, endüstrideki uzmanlar, danışmanlar veya diğer yetkin kişiler olabilir.
  • Mülakatlar ve görüşmeler: Uzmanlarla mülakatlar yaparak veya görüşmeler gerçekleştirerek, onların deneyimlerinden, fikirlerinden ve tavsiyelerinden yararlanabiliriz. Örnek olarak linkedinde birçok defa psikoloji alanındaki uzmanların ücretsiz online görüşmelerine katılarak (birkaç tanesi de oldukça cüzi bir miktardaydı) onlarla etkileşim kurma şansı elde ettim. Bu görüşmelerde sorunuzu veya projenizi açıklayarak, onların bakış açılarını ve önerilerini alabilirsiniz. Eğer ki bu yazımı okuyorsanız bu da onlardan aldığım bir ilhamla oldu diyebilirim. Yeterince iyi olmadığımızı düşünmek te bazen bizi bu yoldan alıkoyuyor. Bu konuda Uplifers yazarlarından Pınar Ulus’un “Yeterince iyi olmak ya da olmamak” yazısı kendimi daha iyi hissetmemi sağlamıştı. 

3. Veri ve analiz yöntemlerini kullanmak:

  • Anketler: Anketler ve anketler, büyük miktarda veri toplamanın etkili bir yoludur. Anketler, önceden belirlenmiş soruları yanıtlayarak katılımcıların düşüncelerini ve görüşlerini toplamak için kullanılır. Anketlerin çevrimiçi veya yazılı olarak yapılabilmesi, geniş bir kitleye ulaşma ve farklı perspektifler elde etme olanağı sağlar.
  • Mülakatlar ve odak grupları: Mülakatlar ve odak grupları, katılımcılarla bire bir veya küçük gruplar halinde yüz yüze yapılan görüşmelerdir. Bu yöntemler, derinlemesine anlayış ve detaylı bilgi elde etmek için çok etkilidir. Katılımcılarla etkileşime geçerek, daha kişisel ve derinlemesine konuşmalar yapılabilir.
  • Gözlem: Gözlem, bir konu veya problemin doğrudan gözlemlenmesi ve belgelenmesidir. Bu yöntem, katılımcıların doğal ortamlarında davranışlarını ve etkileşimlerini gözlemleyerek, gerçek zamanlı veriler elde etmek için kullanılır. Gözlem, kişisel önyargıları azaltarak objektif verilerin toplanmasına yardımcı olabilir.
  • Döküman analizi: Doküman analizi, mevcut belgelerin, raporların, araştırma makalelerinin ve diğer yazılı materyallerin incelenmesini içerir. Bu yöntem, geçmiş deneyimleri, politikaları, yönergeleri ve diğer önemli bilgileri anlamak için kullanılır. Ayrıca, resmi kaynaklardan alınan verilerin güvenilirliğini sağlamak için de kullanılabilir.
  • Veri Madenciliği ve Analitiği: Veri madenciliği ve analitiği, büyük veri kümelerini analiz ederek gizli desenleri, ilişkileri ve trendleri ortaya çıkarmayı amaçlar. Bu teknikler, karmaşık veri setlerinden anlamlı bilgiler elde etmek için istatistiksel ve matematiksel yöntemler kullanır. Bu, büyük veri kaynaklarından değerli içgörüler elde etmek için önemli bir araçtır.

3. Çözüm Üretme

Beyin Fırtınası: Beyin fırtınası, problem çözme veya fikir üretme sürecinde kullanılan en popüler tekniklerden biridir. Grup üyeleri, eleştirilmeden ve kısıtlama olmadan, her türlü fikri önererek serbestçe düşünmeleri teşvik edilir. Bu, yaratıcılığı artırarak, farklı bakış açılarını keşfetmeyi ve yenilikçi çözüm önerilerini ortaya çıkarmayı amaçlar. Beyin fırtınası süreci genellikle şu adımları izler:

  • Hazırlık aşaması: Grup üyeleri bir araya gelir ve çözülmek istenen problem veya konu hakkında bilgilendirilir. Amaçlar ve hedefler belirlenir ve beyin fırtınası oturumu için bir ortam oluşturulur.
  • Fikir üretme aşaması: Grup üyeleri, herhangi bir fikir veya çözüm önerisi sunabilirler. Bu aşamada, eleştirme ve değerlendirme yapılmaz, her türlü fikir kabul edilir ve not alınır.
  • Fikirlerin paylaşımı ve tartışma: Grup üyeleri, sundukları fikirleri diğerleriyle paylaşır ve gerektiğinde açıklamalar yaparlar. Fikirler arasında etkileşim ve tartışma olabilir, ancak eleştiri ve yargılama yapılmaz.
  • Fikirlerin konsolidasyonu ve değerlendirilmesi: Oturum sonunda, toplanan fikirler bir araya getirilir ve konsolide edilir. Ardından, fikirlerin değerlendirilmesi ve hangilerinin daha fazla geliştirilmeye değer olduğu belirlenir.

Beyin fırtınası teknikleri, bir grup içindeki katılımcıların yaratıcı potansiyellerini açığa çıkarır ve her türlü fikre değer verir. Bu, alternatif çözüm yollarını keşfetmek, farklı bakış açıları kazanmak ve yenilikçi çözümler bulmak için etkili bir yöntemdir.

Zihin haritalama (mind mapping): Zihin haritalama, bir konu veya problem etrafında ilişkili fikirleri organize etmek için kullanılan görsel bir tekniktir. Bu teknik, ana fikir veya konuyu merkezde yer alacak şekilde bir sayfa veya tahta üzerine çizilen bir diyagram ile başlar. Daha sonra, bu ana fikirden çıkan dallarla ilişkili alt fikirler veya alt konular eklenir. Bu dallar da daha fazla detay içeren alt dallarla bağlantılı olabilir. Sonuç olarak, bir ağaç benzeri yapı oluşturulur, ana fikirden başlayarak dalların çeşitli seviyelerde yayılmasıyla oluşan bir düzen.

  • Ana fikri belirleme: Zihin haritalama süreci, belirli bir konuyu veya problemi çözmek için ana fikrin belirlenmesiyle başlar. Bu ana fikir, merkezde yer alacak ve diğer fikirlerin etrafında düzenlenecektir.
  • Ana fikirden dallanma: Ana fikirden çıkan ilk düşünceler veya alt fikirler, doğrudan ana fikirle ilişkilendirilir ve ondan çıkan dallar olarak eklenir. Bu alt fikirler, genellikle bir anahtar kelime veya kısa bir ifade şeklinde yazılır.
  • Alt fikirlerin geliştirilmesi: Dalların üzerine eklenen alt fikirler, daha fazla detay içeren alt dallarla genişletilebilir. Bu alt dallar, daha fazla açıklama, örnek veya bağlantı içerebilir.
  • Bağlantılar ve ilişkilerin belirlenmesi: Zihin haritası üzerindeki fikirler arasındaki ilişkiler ve bağlantılar, oklar, çizgiler veya renklerle vurgulanabilir. Bu, fikirler arasındaki ilişkilerin daha net anlaşılmasını sağlar.
  • Görsel ögelerin kullanımı: Zihin haritalama sürecinde, görsel ögelerin (resimler, semboller, ikonlar) kullanılması, fikirlerin daha etkili bir şekilde iletilmesine ve anlaşılmasına yardımcı olabilir. Bu görsel ögeler, zihin haritasını daha çekici ve anlamlı hale getirebilir.

Zihin haritalama, karmaşık konuları anlamak, bilgiyi düzenlemek ve çözüm yollarını görselleştirmek için etkili bir araçtır. Bu teknik, kişisel kullanım için not alma, problem çözme veya karar verme süreçlerinde kullanılabileceği gibi, takım çalışması ve grup tartışmalarında da etkili bir araç olarak kullanılabilir.

Umarım bu yazı sizler için faydalı olmuştur. Geri bildirimleriniz benim için oldukça önemli. Aşağıda yorumlar kısmında geri bildirimlerinizi benimle paylaşabilirsiniz.

Başarı, iyi bir yargının sonucudur. İyi yargı, deneyimin bir sonucudur. Deneyim, genellikle kötü bir yargının sonucudur. -Anthony Robbins

Başarıyla Kalın!

Esinlenilerek oluşturulmuştur: Anthony Robbins – İçindeki Devi Uyandır

İlginizi çekebilir: Zihin Haritası (Mind Map) nedir?

Mustafa Direk Blog Yazarı
Merhaba, ben Mustafa. Şu anda Mersin Üniversitesi Eczane Hizmetleri bölümünde öğrenciyim ve yaklaşık olarak 10 yıldır eczanede çalışıyorum. Ancak kısa bir süre önce iç ... Devam