X

Pozitif düşünce: Melek mi, şeytan mı?

Kişisel gelişim denince akla ilk gelen isimlerden biri olan, çok satan raflarının gözdesi mistik guru Osho, son dönemde üzerinde çok konuşulan açıklamasıyla kafaları karıştırdı. Bu yazı ve benzerlerine göre Osho, “pozitif düşüncenin çok kötü bir fikir” ve hatta “en uyduruk yaşam felsefelerinden biri” olduğunu ileri sürmüş.

Bizler pozitif düşüncenin yararını toptan inkar edecek konumda değiliz, öte yandan ortaya çıkmış bir bilimsel sonuç varsa bunu da görmezden gelemeyiz. Bu nedenle, işin aslını biraz kurcalayıp hem Osho’nun sözleri altında yatanı bulmaya, hem de pozitif düşünceyle ilgili bilim ne söylüyor, öğrenmeye çalıştık.

Osho (Chandra Mohan Jain)
Olumlu olmak, gerçekleri inkar etmek midir?

Osho’nun açıklaması, pozitif düşünce hareketinin insanlara beklendiği gibi iyilik getirmediği, çünkü bu düşünme tarzının kendimize karşı dürüst olmamaya, gerçekleri inkar etmeye yol açtığı yönünde. 1998 yılında ABD’de ortaya çıkıp yayılan ve kişisel gelişim uzmanı addedilen kişilerce istismar edilen bir felsefe olduğunu savunan Osho, “olumsuzlukları görmemeyi seçtiğinizde, onlar ortadan kaybolmuyor, sadece siz kendinizi kandırmış oluyorsunuz.” diyor.

Osho’nun kendi ağzından alıntıları ve üzerine eklenen yazar yorumlarını okuyunca, aslında Osho’nun pozitif düşünceye değil, benimseniş şekline karşı çıktığı anlaşılıyor. Aslında, iyimserlik olumsuz şeyleri görmemek ya da hayatımızdan çıkarmak anlamına gelmiyor. Tıpkı mutluluğun şartının, bizi mutsuz eden her şeyi, zararlı otları yolar gibi koparıp atmak olmadığı gibi.

Mutlu olmak bir seçim olduğu için mi mutsuz oluyoruz?

Pozitif düşüncenin saçmalıktan ibaret olduğunu düşünenlerin bir diğer savı da, mutlu olmanın bizim elimizde olduğunu savunan kişi ve eserlerin, depresyonla doğru orantılı bir şekilde artması. Ancak belirtmek gerekir ki bu ikisini birbirine kesin ve net olarak bağlayan bir çalışma henüz yapılmadı. Dolayısıyla, dünya genelinde depresyon artışını pozitif düşünce hareketine bağlamak doğru olmaz.

Yine de, 2012 yılında yapılan bir çalışmanın negatif düşünceyle savaşmanın kısır döngüsünü ortaya koyduğunu eklememiz gerek. Makaleye göre, insanların bizden olumsuz olmamamızı beklediklerini düşünmek, bizi strese sokarak daha olumsuz olmaya itiyor. Yani tek bir psikolojiyi savunmak, insanlarda ters tepebiliyor.

Osho’nun değindiği konulardan biri bu çalışma sonucuyla paralel: “Pozitif psikolojiye karşıyım, çünkü negatif psikolojiye de karşıyım. Birinden birini seçip, diğerini görmezden gelemem.”

İyimser kişilerin hayat tarzları da fiziksel olarak daha iyi ve zinde olmalarına izin veriyor.
Fiziksel ve ruhsal sağlık için pozitif düşünce

Carnegie Mellon Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Michael Scheier ve Miami Üniversitesi’nden Prof. Dr. Charles Carver’ın 1985’te ortaklaşa gerçekleştirdikleri bir çalışma, iyimserliğin olaylarla başa çıkma ve genel sağlık durumu üzerindeki etkilerini somut biçimde ortaya koyan ilk çalışma oldu. Ruhsal bir etkenin fiziksel sonucundan bahsetmesi bakımından, psikoloji – biyoloji arasında bir köprü niteliğinde de olan çalışma dünya çapında büyük ilgi gördü ve binlerce kez referans gösterildi.

Scheier “iyimserlerin neden kötümserlerden daha başarılı olduğunu biliyoruz” diyor ve, yaygın kanının aksine iyimser insanların “Polyannacılık oynamadığını”, çözüm odaklı ve iş bitirici olduklarını söylüyor. Aynı durumla karşı karşıya kaldıklarında olumlu düşünen kişilerin durumu daha kolay kavrayıp kabullendiğini ve yoluna devam ettiğini de ekliyor. İkilinin 1992 yılında yayınlanan bir diğer çalışması da iyimserliğin stres yönetiminde ne denli etkili olduğunu ortaya koydu.

Pozitif düşüncenin, nezaketin, gülümsemenin, fiziksel temasın… kısacası aklınıza gelebilecek olumlu ne varsa, çalışmaları sürüyle mevcut. Örneğin, 2011’de gerçekleşen bir çalışma, olumlu düşüncelerle haşır neşir olan ve daha çok gülümseyen insanların çok daha mutlu olduğuna işaret ediyor. İyimser kadınların kanser, felç, kalp hastalığı gibi sebeplerle ölme olasılığının düştüğünü gösteren sekiz yıllık bir çalışmanın sonuçları ise daha bu yıl yayınlandı.

Bu bilim insanlarının çalışmalarından, pozitif düşüncenin olumsuzu görmezden geldiği sonucu çıkmıyor. Aksine, genel anlamda iyi şeyler olacağını düşünen insanların gerçekleri görmesi kolaylaşıyor ve bu kişiler daha az kaygı bozukluğu belirtisi gösteriyor. Buna ek olarak, kendini kötümserliğin ve mutsuzluğun kollarına bırakan boşvermişlerin aksine, iyimser kişilerin hayat tarzları da fiziksel olarak daha iyi ve zinde olmalarına izin veriyor.

İlginizi çekebilir: Pozitif düşünce neden önemlidir?

Kaynaklar:

Ideapod

Newsweek

The Atlantic

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale