X

Organik bebek maması geliştiren popüler girişimler

Sürdürülebilir çiftçilik, yerel üretim ve ilaçsız tarım gibi global trendler, pek çok ebeveynin organik ve temiz içerikli ürün arayışını tetikliyor. Bu bağlamda, çeşitli girişimler geliştirdikleri organik içeriklerle anne ve babaların bilinçli tüketim yolculuklarını destekliyor. Bu yazımızda, temiz mama formülasyonlarıyla gıda sektöründeki konumunu sağlamlaştıran beş girişimi derinlemesine inceliyoruz.

Bobbie

Laura Modi, 2016’da marketteki çoğu bebek mamasının palm yağı, mısır şurubu ve dolgu maddesi gibi kendinin asla tüketmeyeceği şeyler içerdiğini fark etti. Bu farkındalık, Laura’nın 2018’de Bobbie markasını hayata geçirmesini sağladı.

Bobbie, anne sütüne olan benzerliğiyle tanınan organik tam yağlı süt sunuyor. Bu bebek maması, organik çiftliklerin otlaklarında yetiştirilen hayvanların sütünden elde ediliyor. Karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineraller gibi temel besinleri içeren mama, beyin gelişimini destekliyor ve dışkılamayı rahat bir eyleme dönüştürüyor. Bobbie’nin formülasyonu, palm yağı, hormon, pestisit, antibiyotik ve alternatif şeker içermiyor. Yenidoğandan bir yaşındaki bebeklere kadar verilebilen mama, bebeklerin bağışıklığını da etkili bir şekilde geliştiriyor.

Seri C finansmandaki Bobbie, son yatırım turunda 70 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 132 milyon dolara ulaştırdı. Bir anne tarafından kurulan girişim, ebeveynlerin bebeklerine sağlıklı ve güvenli gıda vermelerini sağlıyor.

Nara Organics

Nara Organics, 2018’de Esther Hallam tarafından kuruldu. Hallam, bebeğini kucağına ilk defa aldığı zaman onu emzirmeyi planlamış olsa da emzirme konusunda sıkıntı yaşadı. Bu durum sonucunda, Hallam bilim insanları, çocuk doktorları ve beslenme uzmanlarıyla çalışarak kızı için temiz ve organik bir mama elde etmeyi hedefledi ve yedi yıldan uzun bir süre sonra Nara Organics’in temelleri atıldı.

Nara Organics, anne sütünün her damlasında bulunan MFGM’yi içeren organik tam yağlı bebek maması geliştiriyor. İçeriğinde sağlıklı yağlar da bulunan bu mama, bebeklerin beyin gelişimini, bağışıklığını ve bağırsak sağlığını destekliyor. Mamanın %56’sı karbonhidrattan, %30’u yağdan, %11’i proteinden ve %3’ü de vitaminlerden oluşuyor. Girişimin mamasında yağsız süte, palm yağına, soyaya, mısır şurubuna, yapay tatlandırıcılara ve glütene rastlamak imkansız. Nara Organics, formülasyonunu tek seferlik satışla sunduğu gibi abonelik modeline de sahip. Markaya abone olan kullanıcılara her dört haftada bir organik bebek maması teslim ediliyor.

Seri A finansmandaki Nara Organics, son yatırım turunda 18.9 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 28.9 milyon dolara yükseltti. Girişim, temiz içerikli mamasıyla bebeklerin besin eksikliğini gidermeyi hedefliyor.

Piccolo

Kaynak: mylittlepiccolo.com

Piccolo, 2016’da kurulduğundan bu yana İngiltere’nin en hızlı büyüyen bebek maması markası haline geldi.

Piccolo, sürdürülebilir malzemelerden üretilmiş tamamen organik bebek mamaları sunuyor. Tuz ve şeker oranı az olan bu mamalar, bebeklerin sindirim sistemlerinin sorunsuz çalışmasını sağlayan doğal birer lif kaynağı görevi görüyor. Girişim, formülasyonlarını oluştururken otla beslenen ve gezen tavukların etinden ve bitki bazlı malzemelerden yararlanıyor. Ürünleriyle ödül kazanmış olan girişim, farklı meyveler ve sebzeler içeren smoothieler, makarnalar, soslar ve atıştırmalıklar geliştiriyor. Girişimin bazı ürünleri on aylık ve daha büyük bebekler için uygunken bazıları da altı aylık bebeklere hitap ediyor.

Toplam fon miktarı 11.3 milyon dolar olan Piccolo, meyve ve sebze püreleriyle ek gıdaya geçiş sürecini sağlıklı ve besleyici bir şekilde destekliyor.

Pure Goat Company

2018 kuruluşlu Pure Goat Company, keçi sütünden elde edilen ve gereksiz katkı maddeleri içermeyen organik bebek süt tozu üretiyor.

Pure Goat Company, tam yağlı keçi sütünden geliştirdiği alternatif süt formülüyle tanınıyor. ‘’Küçük çocuğunuz ve gezegenimiz için’’ sloganıyla öne çıkan girişimin formülasyonu, vitaminler, demir ve çinko gibi geleneksel besin maddelerine ek olarak GOS lifleri ve omega-3 de içeriyor. Palm yağı, maltodekstrin ve balık yağı gibi katkı maddeleri içermeyen bu ürün, anne sütü için harika bir alternatif.

Toplam fon miktarı 1.48 milyon dolar olan Pure Goat Company, organik devam mamasıyla pek çok ebeveynin işini kolaylaştırıyor.

Sprout Organic

2019’da kurulmuş olan Sprout Organic, organik ve bitki bazlı bebek mamasıyla birlikte çocuklar için sağlıklı atıştırmalıklar da üretiyor.

Sprout Organic, protein ve antioksidan bakımından zengin bitkisel kaynakları kullanarak ürünlerini geliştiriyor. Girişimin bebek maması, bebeğin sağlığını doğumdan 12. aya kadar destekliyor. Minik mideler için nazik bir besin olan bu mamada temel bileşen olarak pirinç nişastası kullanılıyor. Pirinç nişastasına ek olarak, mamada bebeklerin sağlıklı bir şekilde büyümeleri için gerekli olan diğer temel besinler de bulunuyor. Girişimin bitki bazlı içeceği de soya, süt ürünleri ve glüten gibi yaygın alerjenleri içermiyor olup doğal yapısıyla sağlıklı gelişimi destekliyor. Girişim, aynı zamanda çocuklarını oyalamak için çok fazla vakit olmayan yoğun ailelere özel bir atıştırmalık sunuyor. Tamamen bitkisel olan bu atıştırmalık, yaygın alerjenler ve zararlı maddeler içermiyor.

Ürünleriyle çeşitli ödüller kazanmış olan Sprout Organic, sürdürülebilir bebek/çocuk gıdası denildiği zaman Avustralya’da ilk akla gelen markalar arasında yer alıyor.

Kaynak: StartUs Insights, TechCrunch, Crunchbase, PitchBook

İlginizi çekebilir: Ebeveynlerin işini kolaylaştıran bebek odaklı girişimler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale