X

Ölüm kavramı çocuklara nasıl anlatılır?

Ölüm, hakkında konuşulması en zor olan konulardan biri olup algısı ve kabulü zor bir durumdur. Fakat ölüm hayatın gerçeğidir ve bu sebepten dolayı hakkında düşünmek ve konuşmak gerekir. Kimi çocuklar ölümle erken yaşta tanışmak durumunda kalabilirler. Kimi zaman sokakta gördükleri ölmüş bir hayvan, kopmuş bir bitki, televizyonda izledikleri bir haber, beslediği hayvanın kaybı, sevdiği bir kişinin ölümü, çocuğu ölümle tanıştırır.

Her çocuk bir şekilde bu konuyu merak eder, ölüm algısı nedeniyle endişelenebilir ve kaygılanabilir. Bu zor konuyu çocuklara nasıl anlatmak gerekir?

  • Öncelikle her konuda olduğu gibi, bu durumda da kendi çocuğunuzun mizacını, duygu durumunu mutlaka göz önünde bulundurmalısınız.
  • Açıklamaya öykü/hikaye kitaplarından yardım alarak da başlayabilirsiniz.
Çocuğunuza ölüm olgusunu anlatmaya hikaye veya öykü kitaplarından başlayabilirsiniz.
  • “Her şeyin bir başlangıcı ve bitişi vardır. Her gün birileri doğar, her gün birileri ölür. Birisi öldüğünde bedeni artık çalışmaz. Artık nefes almaz, kalbi atmaz. Artık düşünmez ve hissetmez. Yemek yemez ve uyumaz. Genelde filmlerde ve kitaplarda kötüler ölür; ama gerçek hayatta iyiler de ölür. İnsanlar çeşitli sebeplerden ölürler. Kimileri çok yaşlandıkları için, kimileri çok hastalandıkları için, kimileri beklenmeyen durumlardan dolayı ölebilirler.” gibi bir açıklamada bulunabilirsiniz.
  • Değişime atıfta bulunmak önemlidir. “Tüm canlılar yaşar, büyür, değişir, ölür. Gece olur, gündüz olur, tırtıllar kelebek olur, hava güneşli olur, bazen kar yağar. Değişim kaçınılmazdır.” ifadesiyle çocuğa somut ve anlaşılabilir örnekler verebilirsiniz.

İlgili yazı: Ölüm tam olarak hangi anda gerçekleşir? – Video

  • ‘Ölüm’ kelimesini kullanmak önemlidir. ‘Vefat etti’, ‘Hayatını kaybetti’, ‘Gitti’ gibi kavramlar çocuğun kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Dolayısıyla ‘Öldü’ demek önemlidir. Ölümün geri dönülmez bir süreç olduğu ve herkesin bunu yaşadığını anlatmak önemlidir.
  • Çocuklar kendilerini etkileyen konularda, aynı soruları tekrar tekrar sorabilirler. Sabırlı şekilde yanıt vermek, çocuğun süreci daha rahat algılamasına ve işlemlemesine yardımcı olacaktır.·
  • Çocuğun sorularına mutlaka cevap verilmelidir; ama çocuğun sorduğu sorudan fazlasını anlatmaya gerek yoktur. Az ve öz bilgi makbuldur.
  • Çocuk ölümden sonraki hayatla ilgili sorular soruyorsa, bununla ilgili çeşitli inanışlar olduğu belirtilerek, bu konuyu kendi inanç sisteminize göre aktarabilirsiniz. Burada önemli olan nokta çocuğu korkutacak ve kaygılandıracak bilgilerden kaçınmaktır.
  • Çocuğa süreçle ilgili asla yalan söylenmemelidir. Nihayetinde gerçeği öğrendiğinde güven bağı sarsılacaktır. Dolayısıyla daima dürüst olmak önemlidir.
  • Biri öldüyse bunu açıklayacak kişi, çocuğun duygusal olarak en yakın olduğu kişi olmalıdır. Bu genelde ebeveynler olur. Bir uzman veya öğretmen bu konuyu açıklamamalıdır.
  • Birinin vefat ettiği haberini çocuğa vermek için mümkünse çocuğun güzel anılarının olmadığı ve ilerde de çok sık gitmeyeceği bir yerde açıklamak önemlidir. Açıklanacak mekanın sakin ve sessiz bir yer olması önemlidir.
  • Çocuklara vefat eden kişinin gökyüzüne gittiği, kendisini oradan izleyeceği açıklamasından kaçınılmalıdır. Bu çocuğu korkutan ve endişelendiren bir ifadedir.
  • Çocuğun çevresindeki kişilerin kendi duygularını göstermekten kaçınmaması önemlidir. Ağlama, ölen kişiyi özlediğini söylemek bir zayıflık değildir. Aksine bu tutumlar çocuğun kendi duygularını paylaşmasının normal olduğuna dair model olacaktır.
  • Her zaman olduğu gibi bu süreçte de tensel temas önemlidir. Yas sürecinde sarılmaya, öpmeye, dokunmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulmaktadır.
  • Cenazeye götürmek çocuğun duygu durumuyla, mizacıyla, baş etme becerileriyle ve rızasıyla ilişkilidir. Eğer çocuk cenazeye gitmek istemiyorsa ısrarcı olunmamalıdır. Cenazede ve cenaze evinde çocuğu olumsuz etkileyecek durumlar yaşanması söz konusuysa, çocuğu buralara götürmemekte fayda vardır.
  • Resim çizmek, mektup yazmak, vefat eden kişinin resimlerine bakmak, görüntülerini seyretmek, ölen kişi hakkında konuşmak ve anı anlatmak, yetişkinlere olduğu kadar çocuğa da iyi gelecektir. Ölen kişiyi anacak etkinlikler, o kişi adına bitki dikmek, anı defteri oluşturmak, sergi açmak yas sürecini sağlıklı geçirmeye olanak sağlar.
  • Ölen kişiyi özlemenin normal olduğu, sizin de özlediğinizi anlatmak etkilidir.
Çocuğunuza ölen kişiyi özlemenin normal olduğunu, sizin de onu özlediğinizi söyleyin.
  • Mümkün olduğunca ‘Onsuz nasıl yaşarım’, ‘Artık hayatın hiçbir anlamı yok’, ‘Allah iyi insanları yanına alır’ gibi radikal ve sarsıcı cümleleri çocuğun yanında söylemekten kaçınılmalıdır.
  • Bu süreçte çocuğunuzla birlikte vakit geçirmek etkilidir.
  • Eğer çocuk sizin bilmediğiniz sorular soruyorsa ‘Bu konuyu bilmiyorum ama araştıracağım’ diyebilirsiniz.
  • Bedenin toprağın altına gömülmesi fikri özellikle 7 yaş öncesi çocuklar için algılaması güç bir süreç olabilir. Mezarlıkla ilgili sorularına mezar taşlarından bahsederek açıklayabilirsiniz. Mezar taşlarının, ölen kişilerin isimlerinin yazılı olduğu bir taş olduğunu anlatabilirsiniz.
  • Özellikle küçük yaşlarda, çocuklar etraflarında olan her şeyin kendileri yüzünden ve kendileri için olduğunu düşünürler. Çocuklar kimi zaman ölümün de kendisi yüzünden olduğunu hissedebilir. Bunun çocuğun kabahati olmadığını anlatmak çocuğun suçluluk hissinin yatışmasına imkan sağlar.
  • Çocukların ölümle ilgili sorularının temelinde kendisine ne olacağı endişesi yatar. Bu sebepten ‘ Biz sağlıklıyız, güvendeyiz. Birlikte geçireceğimiz çok uzun yıllar var ve beraber yapacağımız çok şey var. Yazın Antalya tatilimiz, senin mezuniyetlerin var’ gibi uzun vadeli planları anlatarak çocuğunuzu güvende hissettirebilirsiniz.
  • Çocuğun bu süreçte kendisini ve duygularını ifade etmesine imkan sağlamak önemlidir. Öfkeli, kızgın, şaşkın olabilir. Bu duyguları resim çizerek, kil, kum ve hamurla oynayarak, agresif oyuncaklar seçerek, oyunda sıkça ölüm temasını işleyerek ifade edebilir. Çocuğu eleştirmemek, rencide etmemek önemlidir. Mümkünse bu tarz durumlarda onun duygularını anladığınızı belirtmek etkili olacaktır: ‘Şuan deden öldüğü için üzgünsün ve biraz öfkelisin’ gibi.
  • Çocuğun, bu süreçte ailenin yanından uzaklaştırılması uygun değildir. Zira çocuk hem kendi acısını hem de ailesinin acısını paylaşarak iyileşecektir.
  • Her şeye rağmen ölümün kabulü zor bir durum olduğunu ve çocuğun da bir yas sürecinden geçeceğini yadsımamak ve sabretmek önemlidir.
  • Mümkün olduğunca rutinlere yani günlük düzenine devam etmek önemlidir. Rutinin devamı, çocuğa güven verir.
  • Konuyla ilgili sınıf ve rehber öğretmeni bilgilendirmek ve çocuğun okuldaki süreçte de düzenli takibinin yapılması konusunda okulla işbirliği sağlanması önemlidir.
  • Çocuğunuzun kaygısı ve korkusu, onun günlük hayatını ve işlevselliğini etkiliyorsa, alt ıslatma, altına kaçırma, parmak emme, hırçınlık, gece korkuları, uyku ve iştah problemlerinden herhangi biri ve birçoğu gözlemleniyorsa uzman desteği almak gerekir.

Kaynak:

Talking with Children About Loss, Maria, Trozzi.

The Grieving Child: A Parent’s Guide, Heşen Fitzgerald

Evcil Hayvanımla Vedalaşıyorum. Marge Eaton Heegard. İletişim Yayınları. 

Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat: Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji & Uluslararası İlişkiler bölümlerinden çift ana dal dereceleriyle mezun olmuştur. İngiltere’de University of Westminser’da Örgütsel Psikoloji alanında yüksek lisansını tamamlamıştır ve akabinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji (çift ve aile terapisi alt dalı) programında ikinci yüksek lisans programından mezun olmuştur. Çocuklarla, gençlerle, yetişkinlerle, ailelerle ve çiftlerle psikoterapi yapmaktadır. Çalışmalarında; sistemik, EMDR, şema, bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi, çözüm odaklı terapi yöntemlerini kullanmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale