X

Okyanuslar ölüyor, duyuyor musunuz?

Astronotların uzaya olduğu gibi, biz de kendi gezegenimize karşı benzersiz bir perspektife sahibiz. Yeryüzü bugüne kadar yüz binlerce insan yüzüne tanıklık etti ve dünya insanoğluna ev sahipliği yapmaya ediyor. Her şey mükemmel gibi görünse de ne yazık ki bir şeyi asla ve asla başaramıyoruz: Yeryüzünün güzelliğine saygı duymayı ve onu takdir etmeyi. Yeryüzünü kaplayan sular dünyanın %70’ini oluştursa da gerektiği kadar önem verilmiyor. Son zamanlarda Dünya Okyanus Günü kapsamında, gezegenimizin hakkında az şey bilinen bu doğal özelliklerine dikkat çekiliyor ve mümkünse eğer okyanusları kurtarmak için mücadele veriliyor. Evet, ne yazık ki okyanusları kurtarmamız gerekiyor; çünkü okyanuslar oldukça zor durumda.

Okyanuslar için neden endişelenmeliyiz?

Bu soruya cevap vermek için ilk önce okyanuslarla ilgili bilgilerimizi ölçmemiz gerekiyor. Dünya Okyanus Günü düzenleyicileri bu soruya şu cevabı veriyorlar:

‘Okyanuslar; iklimi düzenler, her yıl milyonlarca insanı besler ve soluduğumuz oksijenin birçoğunu onlar üretir. Okyanuslar vahşi yaşamda aklınıza gelmeyecek derecede fazla canlı türüne ev sahipliği yapmakta, önemli ilaçların üretilmesine ve daha birçok şeye yardımcı olmaktadır.’

Gerçekte Dünya’daki oksijenin %70’i okyanuslar tarafından üretiliyor. Aynı zamanda okyanuslar sera gazının %30’unu absorbe ediyor. Peki okyanuslar tehlikeye girerse ne olur? İşte endişelenmemiz gereken nedenler:

Ölü bölgeler

Ne yazık ki, okyanuslar insanların aktivitelerinde ağır hasar görmektedirler. Okyanusların ‘Ölü bölgeleri’ bu aktivitenin fiiliyatının göstergesidir.

2014 yılında tüm okyanuslarda 405 adet ‘ölü bölge’ olduğu hesaplanıyor. Bu ölü bölgelerde hiç oksijen bulunmuyor ve bu bölgelere aşırı kirlenmenin neden olduğu düşünülüyor.

İlgili yazı: İnsan kaynaklı iklim değişiklikleri yüzünden 2014’te neler yaşandı?

2014 yılında okyanusların tamamında oksijen bulunmayan 405 ölü bölge hesaplanıyor ve bu sayı her geçen yıl artıyor.

Gelecek 10 yıl içinde bu ölü bölgelerin iki katına çıkacağı düşünülüyor ve eğer bu gerçekleşirse, okyanuslarda canlı bölgelerden daha çok ölü bölgeler bulunacak.

Asitleşme ve ısınma

Metan ve karbondioksit seviyesi artıkça, okyanuslar için alarm seviyesi yükseliyor. Bu da sudaki Ph derecesini değiştirerek alkaliden daha asitli olmasına neden oluyor. Deniz yaşamının sürmesi temelde asit baz derecesinin dengesine bağlı ve bu denge sağlanmazsa deniz canlıları yok olmaya başlayacak. Yani şu anda tüm ekosistem risk altında bulunuyor. Örneğin; mercan resifleri şu anda tüm ekosistemde en çok tehlike altında olan deniz canlıları olarak biliniyor. Deniz yaşamının %25’i ve 500 milyon insan mercanlardan gıda elde ediyorlar. Bu sayılar ve oranlar durumun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.

Plastik atık

Plastik atıkları doğaya çok ciddi zararlar veriyor ve doğada çözünmeleri çok uzun yıllar alıyor.

Plastik maddeler okyanusların kirlenmesinde en büyük pay sahibi olarak görülüyor. Bugün 700’den çok deniz canlısı, bizim yüzümüzden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Plastik poşet, çanta ve ambalaj kullandığımızda, er ya da geç o maddelerin çoğu okyanusa karışıyor. Okyanuslarda bulunan 8.8 milyar plastik atığın yalnızca küçük bir kısmı her yıl toplanıyor. Plastik atıklar okyanusta dolaşıyor, deniz canlılarını bunaltıyor ve açlıktan ölmelerine neden oluyor.

One Green Planet’ın kurucu ortağı ve baş editörü Nil Zacharius şunları dile getiriyor:

Plastik, modern toplumda her yerde bulunan ve kaçınılmaz bir madde. Peki bunun için deniz canlılarını tehlikeye atmaya, okyanusların sağlığıyla oynamaya ve elverişlilik adına kendi geleceğimizi tehlikeye atmaya değer mi? Plastik kullanımını günlük hayatımızda minimize ederek, plastiği kaynağında ezip, deniz yaşamına savaşmak için bir şans verebiliriz.’

Aşırı avlanma

Balıkçılık, okyanuslar için tehlike oluşturmayacak gibi görünse de, aşırı balık avlama ya da ticari balıkçılık okyanuslar için gerçek bir tehdit. Trol avcılığı, gırgır ağı ile avcılık ve paragat avcılığı denizlerde yaşayan birçok canlıyı tehlike altına almaktadır. Bu yöntemler gereğinden fazla balığın avlanmasına neden olmaktadır.

Balinalar, yunuslar ve vatozlar ticari balıkçılık yapılırken ağlara takılıyorlar. Esas hedef onlar olmasa da, bu aktivitenin sonunda ölmüş oluyorlar. Balıkçılık filolarında yakalanan balıkların %40 ‘istemeden’ yakalanan deniz canlıları, %80’i ise maksatlı olarak aşırı balık avlanma sonucu avlanan canlılar.

Kötü haberi duymak ister misiniz?

Yapılan araştırmaya  göre, 2048 yılında dünyadaki okyanuslarda balıkların çoğu yok olacak ve ne yazık ki, plastik maddeler deniz yaşamında daha çok yer tutacak.

Peki bunun için ne yapabiliriz?

Bu problemlere çözüm olacak bazı yollar bulunuyor. En önemli çözüm ne kadar plastik kullandığınıza dikkat etmeniz ve plastik kullanımını azaltmanız. Emin olun ki, plastik eşyalar okyanusta uzun yıllar boyunca çözülmüyorlar.

‘Eğer ağaçlar ölürse, biz de ölür üz.’ Bu sözü mutlaka duymuşsunuzdur. Aslında bu durum okyanuslar için de geçerli. Bu yüzden okyanuslarımız ve dünyamız için daha çok çalışmalıyız. Unutmayın ki, yaşayabileceğimiz tek bir dünya var.

Kaynak:

themindunleashed.org

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale