X

Öğle saatlerinde yaşanan açlık krizlerinin nedenleri ve sağlıklı çözüm önerileri

Tok olduğunuz halde açlıktan kıvrandığınızda, ya da canınız çikolata gibi çok sevdiğiniz bir şey istediğinde o şeyi yemeden tatmin olamadığınız anlar mutlaka olmuştur. Bu şey bazen bir bardak kahve, bazen çikolata, bazen de birbirinden lezzetli, çekici ve güzel kokan hamur işleri olabilir. Yememek için kendinizi zorlasanız da, başka şeylerle oyalanarak dikkatinizi dağıtmaya çalışsanız da, sonunda kendinizi pişman olacak kadar çok yemiş halde bulursunuz.

Yemek krizlerinin en kötü yanlarından biri, size kendinizi tamamen kontrolden çıkmışsınız hissi vermesi. Herhangi bir şeyi yemek için gösterdiğiniz çaba, kendi vücudunuza karşı savaşıyormuşsunuz gibi bir his uyandırabilir ve kendinizi kontrolden çıkmış gibi hissetmenize sebebiyet verebilir.

Yeme krizlerini bastırabilmenin en kolay ve etkili yolu, bu davranışın ortaya çıkımasına neden olan faktörleri incelemek ve bu faktörler üzerinde çalışarak yeme krizinin ortaya çıkışını engellemek.

Uplifers olarak bu hafta, yemek krizlerinin ortaya çıkışına sebep olan faktörlerden en önemlilerini sizler için derledik.

1. Öğle yemeğinde yenen salatalar

Öğle yemeğinde tüm iyi niyetiniz ve fit kalma isteğinizle salata sipariş etmiş ve sağlıklı beslenmenin vermiş olduğu gururla ve huzurla, bu öğününüzü salatayla geçiştirmiş olabilirsiniz. Ancak salata sizi yalnızca 3-4 saat tok tutacaktır. Saat 4’e yaklaştığında, enerji seviyenizde bir düşüş hissedebilir, şekerinizin düştüğünü varsayarak kurabiye, kahve ve diğer şekerli yiyeceklere sarılabilirsiniz.

Öğle yemeğinden sonra hissettiğiniz bu açlık hissini bastırmak için vücudunuz sağlıklı ya da sağlıksız olarak ayırmaksızın, en yakındaki enerji kaynağından enerji almaya çalışacaktır. Bu nedenle öğle yemeklerinde sadece sebze ağırlıklı beslenmek yerine tam tahılların, proteinin ve farklı çeşit sebzelerin yer aldığı, büyük porsiyonlu bir öğün yemeyi tercih edin. Böylelikle günün geri kalan kısmında da enerji seviyenizi koruduğunuzu ve akşam yemeğinden daha hafif yeme ihtiyacı duyduğunuzu hissedeceksiniz.

2. Patronunuzun ruh hali

Stresli bir iş ortamı ya da emir-komuta zincirine bağlı bir yönetim stili, boş kaldığınız her an en yakınınızdaki çikolataya sarılarak mutluluğu onda aramanıza neden olabilir. Müdürünüzün size sürekli mobing yapıyor oluşu, hatalarınız karşısında yapıcı tutumlar sergilememesi; yani iş ortamında üzerinizde çok fazla baskı oluşu ve bu baskının yarattığı stres; kortizol seviyenizi artırarak daha çabuk acıkmanıza ve daha fazla yemenize neden olur.

Bu nedenle, iş yerinizde stres yaratan herhangi bir durum yaşamanız durumunda yiyecek aramak yerine ofisten kısa bir süreliğine uzaklaşarak hava alın ya da kısa bir yürüyüş yapıp kendinize gelin. Stres kaynağından kısa bir süreliğine de olsa uzaklaşmak resmi bir bütün olarak görmenize ve daha kolay çözüm üretebilmenize olanak sağlar.

3. Yanlış kararlar karşısında çözümsüz kalmak

Hayatımızla ilgili vermiş olduğumuz yanlış kararlar ve bunun getirdiği umutsuzluk hissi, bizi en kolay yoldan mutlu edecek yiyeceklere daha fazla yaklaştırır. Mutlu bir ilişkisi, yolunda giden bir işi, sağlıklı ve fit vücudu olan kişiler kendilerini yemeklere daha az bağımlı hissederler ve yiyerek mutlu olma ihtiyacı duymazlar.

Yiyeceklere daha az bağımlı olmak için hayatınızda size mutluluk veren diğer aktiviteleri çoğaltın. Daha fazla seks yapın, egzersiz sıklığınızı artırın ya da ilgi duyuyorsanız sanatsal aktivitelerle uğraşın.

4. Şişmanlama korkusu

Şekeri ve yağı azaltılmış gıdalarla dolu bir dünyada yemek yerken yağ konusunda dikkatli olmamak mümkün değil. Ancak beslenme düzenimizden yağları çıkarırken aklımızdan da çıkardığımız bir şey var: Vücudumuzun enerji ihtiyacını karşılamak, kilo vermemizi hızlandırmak ve daha verimli çalışmak için ihtiyaç duyduğu faydalı yağlar…

Vücudumuz için faydalı olan yağları tüketmediğimizde, vücudumuz kıtlık durumunda olduğumuzu düşünerek peynir, dondurma, patates kızartması gibi besinlerde bulunan sağlıksız yağlarla yağ ihtiyacını karşılama isteği duyuyor. Yağ ihtiyacınızı karşılamak için abur cuburlara sarılmak yerine, avokado, fındık-fıstık, tam tahıllar, zeytin, hindistan cevizi gibi sağlıklı besinlerin yağlarıyla yağ ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.

5. Yetersiz su tüketimi

Çok fazla üzerinde durulmasa da, vücudun susuz kalması açlık krizlerinin başlıca sebeplerindendir. Vücudumuzun %70’i sudur ve gün içinde boşaltım sisteminin vücuttan attığı suyun sürekli yenilenmesi gerekir.  Günlük su ihtiyacınızı karşılamadığınızda, vücut beyne susuzluk değil açlık sinyalleri gönderir.

Bu nedenle kendinizi aç hissettiğiniz durumlarda atıştırmalık bir şeyler yemek yerine büyük bir bardak su için ve bir kaç dakika bekleyin. Büyük bir olasılıkla suyun açlık krizinizi bastırdığını göreceksiniz.

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale