Mutluluk bir kelebek değildir… Neden mi?

“Mutluluk tıpkı bir kelebek gibidir; ne kadar kovalarsan, o kadar sakınır senden. Fakat dikkatini başka şeylere çevirdiğinde, nazikçe gelip omzuna konacaktır.” -Henry D. Thoreau

Girişte, yazının ana fikri niteliği taşıyan bir alıntı görmeye alışanlar için kötü haber: Psikolog ve psikiyatrların çoğu Henry Thoreau’ya katılmıyor. Onlara göre mutluluk, pasif halde oturup beklenen değil, peşinde koşulan bir olgu. Fiziksel olarak değilse de, en azından zihinsel olarak…

Mutlu olma yeteneği genlere bağlı olduğu kadar bir seçimdir de: Psikoloji profesörü David Lykken, mutlu olmaya çalışmanın uzun boylu olmaya çalışmaya benzer olduğunu söylüyor. Bir diğer deyişle, doğuştan sahip olduğumuz bir mutluluk seviyemiz var, ama bunu çeşitli adımlarla artırmak bizim elimizde.

Mutluluk çıtanızı yükseltmek için birkaç uzman önerisini siz Uplifers okurları için derledik:

Mutluluğu hak ettiğinize inanın.
Kendinizle ilgili olumsuz düşünceler, motivasyonunuzu azaltır.

Kimi zaman yorgun, bunalmış hissedebilir, kendinizi sevmeye, sevilmeye, mutlu olmaya layık görmeyebilirsiniz. Bu, mutluluğu farkında olmadan reddetmeniz, ona açık olmamanız anlamına gelir. Muhtemelen geçmiş deneyimlerinizden ya da yetiştiriliş şeklinizden size miras kalan bu tarz düşüncelere kapıldığınızda, bunların bir yanılgıdan ibaret olduğunu kendinize hatırlatmanız gerekebilir.

Akışa uyun.

Olaylar belli bir sırayı takip etmese de iniş-çıkış gösterir. Şu anki durum ne denli kötü olursa olsun, sonsuza dek bu şekilde devam etmeyeceği konusunda kendi kendinize telkinde bulunabilirsiniz. Bu durumda hatalar ve hayal kırıklıkları adeta etrafınızdan akıp gider; sadece alacağınız dersleri süzmüş ama hayat enerjinizi bu olumsuzluklara kaptırmamış olursunuz.

Olumsuz his ve düşünceleri kontrol etmeyi öğrenin.

Sosyal psikolog ve yazar Jon Haidt’in önerisi “zihinsel hijyenimizi artırmak”. Fil süren bir adam örneğini veren Haidt, çoğunlukla farkında bile olmadığımız güçlü duyguları file benzetiyor. Ondan ne kadar zayıf ve küçük görünürse görünsün adamın fili yönetebilmesini de, duygu ve düşüncelerimiz üzerinde kurabildiğimiz hakimiyete… Kaygıyla mücadele için bu yolları deneyebilir, çeşitli meditasyon teknikleri ile sakinleşme ve kabullenme sağlayabilirsiniz.

Anlamlı aktiviteler bulun.
Sizi manevi yönden doyuracak aktivitelere zaman ayırın.

Sadece zihninizi meşgul eden bir şeyle ilgilenmek değil, yeteneklerinizi ortaya koyacağınız, sizi manevi olarak doyuran bir aktivite bulmak kişisel tatmin ve dolayısıyla mutluluk getiriyor. “Zihni meşgul eden” etmenleri özellikle eledik, çünkü araştırmalar gösteriyor ki insanların kafa dağıtmak için başvurduğu ilk yöntemlerden biri olan televizyon izleme, mutluluk seviyesini en az artıran eylemlerden biri.

Yeni keşiflere açık olun.

Yeni rotalar, yeni yemekler, yeni hobiler, yeni giysiler… Kendinizi alışverişe adayın demiyoruz (zira para harcamanın da kalıcı mutluluk getirmediği gösterildi) fakat günlük rutininiz her neyse sizi onun dışına çıkaracak yollar, hayata karşı merak ve heyecanınızı diri tutacak keşifler sizi mutluluğa taşıyacak.

İlginizi çekebilir: Sürdürülebilir mutluluğun püf noktaları

Kaynaklar:
Pysch Central
Web MD

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!