X

Mutlu bir ilişki için “ben” ve “biz” olmayı dengelemenin yolu

“Bir ilişkiye başladığımda, romantik ve içten olmak için o kadar fazla çabalıyorum ki kim olduğumu unutuyorum. İlişkideki ben ile kendim arasındaki dengeyi nasıl sağlayabilirim?”

Bu cümleler size tanıdık geliyor mu? Birçoğumuz zaman zaman yaşadığımız ilişki sırasında kendimizi, kendi benliğimizi unutuyoruz. Psikanalist Erich Fromm, aşkın içindeki paradoksa işaret ederek “İki kişi, bir oluyor ama yine iki olarak kalmaya devam ediyor” şeklinde özetlemişti.

İlişki içinde kendimizi unutmak neden bu kadar kolay?

Romantik ilişkilerde kendi kimliğimizi unutup bir kenara bırakmamızın nedenlerini bulmak için aslında bunun ilk başladığı erken çocukluk dönemine kadar gitmek gerekiyor. Çünkü kimlik kavramının ve başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmanın ilk başladığı nokta, erken çocukluk döneminde yer alıyor.

İlgili yazı: İlişkilerimizde “bedel ödemeyi” kabul edebilme sanatı: Dengeyi bulmanın hafifliği

Annelerimizin sağladığı koşulsuz destekle birlikte, erken çocukluk döneminde annemizi hem bize bakan, yani kendisine bağımlı olduğumuz bir kişi, hem de yerine kendimizi koyabileceğimiz, bizden ayrı bir kişi olduğunu kavramaya başlarız. Bu türden bir bağımsızlık ve bağımlılık modeli, her insanda görülür. Bu dönemde anne ile çocuk arasındaki bağımsız bir ilişki kavramı yeterince oluşmazsa, ileride romantik ilişkilerde aşırı bağımlılık olarak kendini gösterebilir. Kişi, yoğun bir benlik duygusuna sahip olmak yerine, kendi kimliğini güçlendirebilmek için kendisini partnerine tamamen bağımlı hisseder ve şöyle örnekler ortaya çıkar:

– Kişi ihtiyaçlarını veya isteklerini belirlemek için kendisine değil, partnerine danışır.
– Biriyle ilgilenmek için kendine güvenmez.
– Değişiklikler yapmak için kendini güçsüz veya yetersiz hisseder.
– Yanlış olduğunu düşündüğü bir şey karşısında bile partnerini memnun etmeye çalışır.

Bir ilişkide bireysellik nasıl sağlanır?

Uzun süreli, sağlıklı bir ilişki için en kritik şeylerden biri, çiftlerin kendi bireysel kimliklerini koruyabilmeleridir. Bununla birlikte ilişki için eşit çaba göstermek de ilişkinin ilerlemesi için gereklidir.

İlgili yazı: İlişkilerimizin muazzam dengesi: Teslim olmak mı kontrol etmek mi?

İlişkilerde bireyselliği sağlamanın sınırı, kişisel limitler belirlemekten geçiyor. Ancak bu limitleri belirlemeden önce, kim olduğunuzu belirlemelisiniz. Kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

– Benim için önemli olan ne?
– Korumam gereken düşünceler ve duygular hangileri?
– Değerlerim neler?
– Devam ettirmek istediğim arkadaşlıklar hangileri?
– İhtiyaçlarım neler?
– Korumak istediğim geleneklerim, hobilerim neler?
– Her zaman kişisel tatmin ve mutluluk peşinde mi koşuyorum?

Yetişkin bir ilişkiye sahip olmanın yolları

Yetişkin bir ilişki, çiftlerden her birinin hem bireysellik hem de bağlılık duygusunu güçlü bir şekilde yaşatabildiği bir ilişkidir. Bir ilişkinin başarılı olması için çiftlerin birbirlerini tamamlaması gerekmez. Bunun yerine çiftlerin birbirleri arasındaki farklılıklara saygı duymaları gerekir. Huzur dolu bir ilişki, çatışmaların yaşanmadığı bir ilişki anlamına da gelmez; aksine çiftlerin adil bir şekilde çatışmalarını yaşayabildiği ve bununla baş edebildiği bir ilişki anlamına gelir.

Mutlu, huzurlu birliktelik için ilikinizde olması gerekenleri şöyle sıralamak mümkün:

1. Güven duygusu, karşılıklı saygı ve arkadaşlık.
2. Bireysel isteklerinizi karşılayabilmek için yeterli oda, böylelikle herkes istediği kadar alana sahip olabilir.
3. Samimiyet duygusunu besleyecek güvenli bir ortam.
4. Bazen çok samimi olup bazen de çok bireysel olmanın yollarını bulmak.
5. Özellikle cinsellik, finans ve aile üyeleri gibi hassas konularda çiftlerden her ikisinin de kendisini rahat hissettiği sınırlar belirlemek.
6. Karşılıklı olarak paylaşmak, karşınızdaki için hem bir şeyler vermek hem de ondan bir şeyler almak.

Ancak bunların dışında en önemlisi kendiniz olun. Karşınızdaki kişiden de sizi olduğunuz gibi sevmesini bekleyin ve siz de onu öyle sevin.

Kaynak:
Huffington Post

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale