Mükemmeliyetçilik tuzağına düşmeden kendimizi sevebilmek

Karantina döneminde kendimde gözlemlediğim en bomba şeylerden biri şu oldu: Ben gözlemliyormuşum kendimi gözlemlemesine ama ben bugüne kadar kendimi, bedenimi, nefesimi, hal ve tavırlarımı hiç olduğu gibi ve olduğu haliyle görememişim. Bunu fark ettiğimde büyük şok yaşadığımı söylemeden edemeyeceğim.

Benim tüm kendimi izlemelerim hep ama hep bir şeyleri değiştirmek üzerineymiş! Nefes alıp veriyorum. (Ama bu çok hızlı biraz yavaşlatayım.)
Kalbimde ağırlık hissediyorum. (O zaman orayı hafifletmek için hemen bir şeyler yapayım.)
Kıskançlık hissediyorum. (Bu duygu hoş değil; hemen bakayım neden kaynaklanıyor ve değiştireyim.)
Acıktım. (Ama demin yedin, dur biraz.)

Bunlar gibi sonsuz örnek verebilirim. Gözlemlerim tek cümlede bitmiyormuş gördüğünüz gibi. Yargısız, yorumsuz değilmiş hiç. Olduğu haliyle görmek mi? Yanından bile geçmiyormuşum. Ben kendimi gözlemlediğimi sanarken elinde cetvel, sürekli hata arayan sert bir öğretmen edasındaymışım. Ne kadar zor ve ne kadar da haksızlık bütünün güzelliğine! Daha kötüsü, bu şekilde hiç farkında olmadan ve kendim için iyi bir şey yaptığımı sanarken aksine kendime şu mesajı verip durmuşum: “Eksiksin. Yanlışsın. Bu şekilde güzel değilsin.

Ah canım ben! Ah canım canım ben! Burada fark ettiğim ve şaşırdığım bir diğer şey ise mükemmeliyetçiliğim oldu. Ve aynı zamanda ne kadar kontrol manyağı olduğumu gördüm. Bana sorsanız “Nasıl birisin?” diye; bu iki kelimeyi kendim için asla kullanmazdım. “Ben ve mükemmeliyetçilik çok alakasız iki şey” derdim herhalde ama nasıl da tam da ortasındaymış her şeyimin. Şu an bunları yazarken bile şaşkınlığım devam ediyor desem yeridir.

İnsanın kendisini keşfetme yolculuğu hiç bitmiyor. Kendimi tanıyorum diye sanarken, şu an görüyorum ki aslında tanımadığım yönlerim de varmış. Ne tuhaf. Şimdi tüm bunlar üstüne ise ihtiyacımı soruyorum kendime.

İhtiyacım: Yargılanmadan, sorgulanmadan, eleştirilmeden, değiştirilmeye çalışılmadan sarmalanmak şefkatle. Olduğum gibi, olduğum halimle kabullenilmek; kendim tarafımdan! Ve böylelikle en yıldızlı yolculuğa çıkmış oluyorum. Yolumuz açık olsun!

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: İhtiyaçlarımızı duyabilmek: Kalp ne der, zihin ne der?

Gamze Baytan Meditasyon ve Yoga Eğitmeni
Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar ... Devam