Kusursuzluğu arama çabası: “Mükemmelim, öyleyse daha da mükemmel olmalıyım”

“Ders notlarım mükemmel olmalı, en iyi okullarda okumalıyım, en mükemmel işi bulmalıyım, en iyi çalışan ben olmalıyım, en iyi eşi seçmeliyim, en güzel evde oturmalıyım, mükemmel bir anne/baba olmalıyım, vücudum mükemmel olmalı, en başarılı benim çocuğum olmalı, yaptığım her yemek muhteşem olmalı, yaptığım her iş mükemmel olmalı ve tabii ki sen de mükemmel olmalısın…” 

Okuduğunuz paragraf mükemmeliyetçi insanların davranışlarına yön veren zararlı ve bir o kadar da yorucu düşüncelerdir. Mükemmeliyetçilik kusursuzluğu aramak, kusursuz olmak için çabalamaktır. Mükemmeliyetçi insanlar aslında olumludan çok olumsuzluğa, başarıdan çok başarısızlığa odaklandıkları için mükemmel olma çabası içindedirler. Ellerinde olan onlara yeterli gelmez; daha fazlasını, daha iyisini isterler. Bu kişilerin hataya tahammülleri yoktur. Bu da beraberinde agresifliği ve öfke kontrolsüzlüğünü getirir. Mükemmeliyetçi insanların bir özelliği de çevresindeki diğer kişileri de mükemmelleştirmeye çalışmaktır. Kusur arama eğiliminde olan bu insanlar genelde karşısındaki kişilerin de mükemmel olmasını isterler ve onları bu yönde değiştirmeye çalışırlar.

Mükemmeliyetçilik kusursuzluğu aramak, kusursuz olmak için çabalamaktır.
Peki, çok yorucu olduğu halde neden mükemmel olmaya çabalarız? 

Mükemmeliyetçi kişilik yapısının en önemli ve en çok görülen sebebi yanlış ebeveyn tutumudur. Eleştirici, karşılaştırma yapan, elde edilen başarıyla yetinmeyen bir ebeveyn tutumuna maruz kalmak mükemmeliyetçi kişilik yapısının oluşmasına zemin hazırlar. Bunun dışında sürekli onaylanma isteği ve yetersiz öz güven ve düşük öz saygı da mükemmeliyetçiliğin nedenleri arasındadır.

Kendinizle tanışın ve kendinizi sevmeye çalışın! 

Mükemmeliyetçilik, değiştirilebilir bir kişilik özelliğidir. Fakat öncelikle mükemmel olmak için ne kadar yorulduğunuzu fark etmelisiniz. Değişime direnç göstermek beyniminizin bize oynadığı bir oyundur. Bu yüzden tavsiye edeceğim uygulamaları kararlı olup, vazgeçmeden yapmaya devam etmenizi öneririm: 

  • Çok klişe ama kesinlikle işe yarayan bir cümle; kendinizi sevin. Bu zamana kadar size yeterli sevgi gösterilmemiş olabilir. Siz kendinizi nasıl sevilmek istiyorsanız öyle sevmeye başlayın. Ayna karşısında kendinizle tanışın, inceleyin, övgüler yağdırın, bu zamana kadar neler başardığınızı kendinize anlatın. 
  • Kendinizi sevmeye başladıktan sonra diğer insanları da sevin. Onlar da sizin gibi, sizin kadar bir birey. Onları da kendinizi sevdiğiniz gibi yargılamadan sevin.
Siz kendinizi nasıl sevilmek istiyorsanız öyle sevmeye başlayın.
  • Hayatta doğrular kadar yanlışlar da vardır. Hem sosyal çevreme hem de danışanlarıma söylediğim bir cümle var: “En büyük öğretici yaptığımız hatalardır“. Hata yapmaktan korkmayın. Hata yapmak sizi küçültmez, güçsüzleştirmez. Size ne yapmamanız gerektiğini öğretir. Hem kendinizi hem de diğer insanları hatalarla kabul edip sevin.
  • Yapamadıklarınıza değil yaptıklarınıza odaklanın. Başardıklarınıza odaklanmanız, başarmak istedikleriniz için sizi motive edecektir. Olumluya odaklanmak için ise düşüncenizi ve söyleminizi “yapamadım/başaramadım yerine “yapmak istiyorum/başarmak istiyorum olarak değiştirmeniz yeterli olacaktır.
  • Başarıyı sınırlamayın. Kariyerde yükselmek ya da iyi bir okul kazanmak ne kadar başarı ise çivi çakmak da başarıdır. Sınırlamayın, küçümsemeyin sadece takdir edin.

 

İlginizi çekebilir: Reddedilme psikolojisiyle baş etmek: “Hayır” cevabını duymanın gücü

Uzman Psikolog Merve Saraçoğlu Psikolog
İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Lisans ve Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Bristol Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji Programı’nı tamamlamıştır. 2010 yılında başladığı Bilişsel ve ... Devam