Motivasyon düşüklüğü patrona nasıl ifade edilmeli?

Planlı yapılmayan işler bir sonraki güne bırakılarak çığ gibi büyüyor. Sabah keyifli bir şekilde işyerine geldiğinizi düşünün. Önünüzde bir sürü iş var ama bir türlü eliniz gitmiyor. İş arkadaşlarınızla kahve molalarını da çaktırmadan abarttınız. Kendinizi işe hazır hissetmediğiniz için, ne yapsanız da konsantre olamıyorsunuz. Zaten zoraki, motivasyon eksikliğiyle yapılan işler ise nitelikli olmuyor. Bu istisnai bir gün olabilir. Çünkü her zaman verimli çalışmak, tam motivasyonlu olmak ya da başarılı işler yapmak mümkün olmuyor. Peki, bunu patronlar nasıl karşılıyor?

Open plan office

Dikkat biri sizi gözetliyor

Patronunuz/yöneticiniz sizi düzenli olarak izlediği için işten kaytarıyor pozisyonuna düşmeniz an meselesi. “Her zaman çok iyi çalışıyorum bugün de böyle olsun” demeyin. Genellikle çalışma hayatına bakışımız eleştirisel olduğu için, yüksek ihtimal çalışmadığınız düşünülecek ve sıkıntı yaşayacaksınız.

Hepimiz çocukluğumuzda öğretmen tahtaya kaldırmasın diye hiç kıpırdamadan durmuşuzdur. Göz göze gelmemeye çalışarak arada kaynamayı düşünmüş, öndeki arkadaşımızın arkasında kalmaya çalışmışızdır. Sözlüye kalktığımızda ise, bilmesek bile, biliyor gibi yaparak sözü dolandırmış ve kendimizce durumu kurtarmışızdır. Ya da kopya çektiğimizde yakalanmamışsak çok iyi bir şekilde öğretmeni kandırdığımızı sanmışızdır. Ama maalesef, öğretmen her şeyi fark eder. Direk o saklanmaya karşı seni tahtaya kaldırır, çaktırmadan yaptığın hareketlere tebessüm eder. Ve kopya çekmene de seni rencide etmemek için ya göz yumar ya da gerekeni yapar.

İşte iş hayatının da bundan farkı yok. İstediğiniz kadar iş yapıyor gibi görünün, üzerinizdeki gözler bunu fark ediyor. Sözlerinizle gizleyebilir ama beden dilinizle asla inkar edemezsiniz. Siz tamamen çalışıyor gibi hareket etseniz de beden diliniz ve tavırlarınız zaten gerçeği yansıtıyor. Üzerinizde o kadar canlı kamera varken bir yerden mutlaka görünüyorsunuz. Bununla ilgili izlenme rekoru kıran bir video hatırladım. Mükemmel park etme yeteneğiyle, polise yakalanmaktan kurtulan usta sürücü, onu izleyen kameralarla yakayı ele veriyor. Yani öğretmenlerin dediği gibi ‘usta bir kopyacı olsanız da; sonuçta kopya kopyadır.’

İletişim kendinizi ifade etmek için kullanacağınız en güçlü silahtır. Bu klasik eski tip oyunlar yerine güzel bir dille yöneticinize/patronunuza bugün verimli çalışacak güçte olmadığınızı söyleyebilirsiniz. Eminim aynı şey onlarında başına geldiği için sizi anlayacaklardır.

Çünkü istediğiniz kadar profesyonel kamufle yapın, mutlaka biri sizi gözetliyor.

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Saygı Günenç
Bir işletmenin en önemli kaynağı "insan" dır. Uzun yıllar yöneticilik yaptıktan sonra , insanların mutluluklarını, hüzünlerini, heyecanlarını, başarılarını paylaşabilmenin güzelliğiyle, vizyonumu bu kaynağa daha ... Devam