X

Meditasyon yaparak aydınlanmak mümkün mü?

Bir ilmin, bir öğretinin, bir pratiğin gücü ve kıymeti, zor zamanlarda ortaya çıkıyor. Şubat ayının son günü, soluk borumun tıkanması ile birlikte, benim için yorucu, yıpratıcı ve gergin bir süreç başladı. İlk birkaç hafta, atağın solunum kanalıyla bağlantısı sebebiyle, alerjiden şüphelendik ama testler normal çıktı. Evdeki kedilerimle oynarken, birden dilim şişmeye başlıyordu ama alerji testim negatif gelmişti. Sonra KBB’ye gittim, yine derdim anlaşılamadı. Sonra, fonksiyonel bakış açısına sahip bir dahiliye hekimi buldum ve ona gittim. Nihayet doğru adresteydim: Testler yapıldı ve sonuç, histamin intoleransı çıktı.

Parfümler, kimyasal her türlü koku, toz, kedi-köpek tüyü, yiyecek ve içeceklerin çoğu… Hepsi dilimin ve boğazımın hafiften şişmesine neden olmaya devam etti başlarda. Hiç geçmeyecek sandığım günler ve geceler oldu. Yaklaşık 3 ay, sadece birkaç sebze, yumurta ve yeşillik ile beslendim. 13 kilo verdim. Testler, ilaçlar, takviyeler, organik beslenme derken iş büyüdü, maddi yükü beni aştı; annem ve babamdan destek istedim. Ve nihayet iyileştim. Hala uzuuun bir yolum var tam olarak iyileşmek için ancak, korku ve panik atak, artık benimle değil.

Peki, nasıl oldu da delirmedim? 🙂 Pratiklere, ilimlere, şifa enerjilerine ve Kaynak’la, Yaradan’la bağlantıma tutundum. Meditasyonun, nefes pratiklerinin, şamanik ilmin, JAAS (Inner Speak) sisteminin ve Grabovoi sayılarının varlığına şükrettim. Elimdeki tüm araçları bol bol kullandım. Bedenin iyileşmesi için ihtiyaç duyduğu ilk şeyin, stresten ve onun vücuda bolca saldığı hormonlardan arınmak olduğunu keşfettim. Bu arınmanın tam ve hızlı gerçekleşmesi için de, beynin ve bedenin, sürekli tetikte olma halinden, sinin sisteminin “kaç-savaş” modundan çıkması gerekiyordu. Beni bu moddan en hızlı çıkaran şeylerden biri, sessizlik meditasyonu. Kendime, birkaç dakika sessizlik içinde oturabileceğim ve “Sana ne oldu? Neye ihtiyacın var?” diye sorabileceğim bir alan yarattığımda, tüm deneyimim değişiyor ve o an aslında bana ne olduğunu çok daha net bir şekilde görebiliyorum.

İşte bu uzuuun yoldaki arkadaşlarımdan biri Rick Hanson’dı ve kendisi, yine hepimizin ağzını açık bırakacak ve hayran olacağımız bir kitap daha yayımladı: Nöro-dharma. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi, Hanson bu kitapta aydınlanma ve nörobilim arasındaki köprüleri ve aydınlanma sürecinin nörokimyasal formüllerini okurlarıyla paylaşıyor. 

Rick Hanson, 2009 yılında yayımlanan ve hem Türkiye’de hem tüm dünyada hala çok satanlar arasında olan kitabı “Buda’nın Beyni”nde şuna dikkat çekiyordu: Buddha ve diğer büyük öğretmenler, diğer insanlarınki gibi birer beyinle doğdular ve sonra tıpkı dünyayı değiştirdikleri gibi zihinlerini de değiştirdiler. Peki bu nasıl oldu? Beyni şekillendirmek ve zihnimizi bir hayat yoldaşı hâline dönüştürmek mümkün mü? Evet, mümkün! Bu büyük değişimin en önemli parçası ise adanmış çaba.

Nöropsikoloji uzmanı ve meditasyon öğretmeni Rick Hanson ile Nörolog Richard Mendius’un birlikte kaleme aldıkları Buda’nın Beyni’nde, beynin yeniden şekillenme kapasitesini ve meditasyonun bu süreçteki desteğini, tüm detaylarıyla aktarıyorlar. İki uzman isim, bu kitap aracılığıyla, ıstırabın kökenlerine, mutlu olma kapasitemizi nasıl geliştireceğimize, şefkati nasıl çoğaltacağımız ve içimizde bilgi arketipini nasıl keşfedeceğimize dair, çığır açan ve uygulanabilir öneriler sunuyor.

Nöro-dharma, Buda’nın Beyni’nde aktarılanlar üzerine daha da derinleşeceğimiz bir devam kitabı diyebiliriz. Kitabın orijinalinin arka kapak yazısında, dikkatimi çeken ve beni etkileyen bir bilgi var: “Buddha, aydınlanmak için MRI kullanmadı. Yine de, Kuzey Hindistan’ın tozlu yollarında yürümesinden yaklaşık 2.500 yıl sonra, sinirbilimciler Buddha’nın zihne dair nüfuz edici analizinin temelini oluşturan beyin mekanizmalarını keşfediyorlar.” Yani 2500 yıl önce Buddha’nın ve belki sonrasında nice insanın deneyimlediği aydınlanma-birlik halini biz bilimsel olarak kavramak için yeterli duruma ancak gelebildik. Çok etkileyici değil mi!

Nöro-dharma’da beni en çok etkileyen bir başka şey, adanmış çaba ile tüm beyinlerin yeniden şekillenebileceği ve aslında hepimizin bu hayatı birlik hali içerisinde yaşayabileceğimize dair yüreklendirmeleri oldu. Bilgeleri bilge yapan şey, şanslı doğmaları değil; hayat hikayeleri de değil. Onları bilgeye dönüştüren şey, adanmış çabaları ve hayatlarında her ne olursa olsun, kendileri için doğru bildikleri yolda yürümeye devam etme cesaretleri.

Bana birçok anlamda ilham veren ve yaşam yolumda iz bırakan Nöro-dharma’nın, sizi de kendi içinizde bilge ile buluşturmasını diliyorum.

İlginizi çekebilir: Jung ile rüyaların rehberliğini anlamak

Özge Uysal: Ben Özge Uysal. İstanbul'da doğdum, büyüdüm. Lisans eğitimimi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde tamamladım. Kitap editörüyüm, aynı zamanda kitaplar ile ilgili hazırladığım yazılar çeşitli mecralarda okuru ile buluşuyor. Yaklaşık 4 yıldır yoğun ve derin olarak reiki, meditasyon, Şamanizm, yoga ve mindfuness ile ilgileniyorum. Usui reiki ve kundalini reiki master'ıyım ve yoga eğitmeniyim. Hawaili şamanların kullandığını araçlardan oluşan kadim öğreti ho'oponopono eğitimlerine de devam ediyorum. Yazılarımın kalbinizi ve zihninizi şefkatle beslemesini diliyorum. AHO.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale