X

Masterdating: Flört dünyasının yükselen yeni trendi

Her şeyde olduğu gibi randevu dünyasının trendleri de TikTok’la birlikte şekilleniyor. Son dönemde TikTok’ta ortaya çıkan “masterdating” fenomeni de bu kategoriye giriyor. En basit haliyle “kendi kendine randevuya çıkmak” şeklinde tanımlanan masterdating, bir çeşit öz bakım pratiği olarak görülüyor. Kendine vakit ayırarak istek ve ihtiyaçları anlamaya yardımcı olan bu trend, geleneksel flört kalıplarından sıkıldıysanız sizin de bakış açınızı değiştirebilir. Sağlıklı sınırlar, ruhsal ihtiyaçlar ve beklentilerle birlikte şekillenen yeni bir dinamik arıyorsanız masterdating’i denemenizin tam sırası!

Masterdating nedir?

TikTok’taki yeni flört trendi haline gelen masterdating, tek başına kaliteli zaman geçirmeyi ve kendi arkadaşlığından keyif almayı ifade eden bir terim. Kasıtlı olarak kendini randevuya çıkarmak ve hoşlandığı aktiviteleri yapmak ile ilgili olan bu trend, kişisel gelişime ve hobilere  vakit ayırmayı sağlıyor. Bir tür öz sevgi ve iç gözlem uygulaması gibi çalışarak hayatta kendine iyi gelen şeylere odaklanmayı kolaylaştırıyor. Yani, herhangi bir partnere ihtiyaç duymadan da kendi arzu ve isteklerinin peşinden gidebilme cesaretini gösteriyor.

Kişi, yanında romantik ilişki kurabileceği biri olmadan da ayrıntılı bir randevu planlayabiliyor ve istediği yere istediği şekilde gidebiliyor. Süreç sonunda kendi başına kaliteli vakit geçirmeyi öğrenen kişi, kendini daha iyi tanıyıp anladığından gelecekteki partner seçimlerinde de daha sağlıklı adımlar atmış oluyor. 

Neden masterdating yapmalısınız?

Masterdating, potansiyel bir partnerin vereceği tüm ilgi ve sevgiyi kendi üzerinden karşılamayı içeren bir kavram. Ancak bu terimi toplum içinde kullanmadan önce iki kez düşünmek isteyebilirsiniz. Çünkü masterdating, romantik ilişkilerden tamamen vazgeçmek veya kendini ilişkiye kapamak anlamına gelmiyor. Sadece ideal ve doğru bir ilişki için ilk önce kendi refahına ve kişisel gelişimine odaklanma gereksinimini vurguluyor. Normal randevulara kıyasla tüm kontrolün birey kontrolünde olmasını sağlayan bu dating biçiminde gittiğiniz restoranı, izlediğiniz filmi veya eve dönüş saatini tamamen siz seçiyorsunuz. Bu da kendi değerini anlamaktan öz güven artışına kadar her ilişkide gerek duyulan harika kazanımlar sağlıyor.

  • Kendi başına vakit geçirmek, yalnızlık korkusunu gidererek kendiyle derin bağ kurmaya yardımcı oluyor. Dış faktörlerin etkisinden uzak biçimde kişisel ilgi alanlarını, hayattaki mutluluk kaynaklarını ve tutkuları keşfetme şansı sunuyor.
  • Kendi ayakları üzerinde durma direncini artırarak bağımsızlık duygularını pekiştiriyor. Kişisel mutluluk ve refah için başkalarının onayını alma gereksinimini azaltıyor.
  • Tek başına aktiviteler yapmak öz güven ve yeteneklere olan inancı artırıyor.
  • Kişisel mutluluk alanları yaratmak beraberinde rahatlama getiriyor ve stresi azaltıyor. Zorunlu sosyal etkileşimlerin ve ilişki sorumlulukların yarattığı baskıyı ortadan kaldırıyor.
  • Sadece kendi tercihlerine uygun seçim yapma özgürlüğü kazandırıyor ve keyif duygusunu artırıyor.

Denemek isteyenler için masterdating önerileri

Birçok farklı şekilde ve ortamda gerçekleşebilen masterdating, sağlıksız ve geçici ilişki dünyasında hayatta kalmak isteyenler için muhteşem bir yöntem. Ancak her şeyde olduğu gibi bu kişiselleştirilmiş randevulaşma tekniğinde de dengeyi bulmak çok önemli. Aksi halde yalnızlık hissini artırabiliyor ve kişinin sadece kendi deneyimlerine önem verdiği sınırlı ve bencil bir bakış açısı geliştirmesine neden olabiliyor. Üstüne üstlük sosyalleşme sıklığını giderek azaltarak yakın arkadaş ve aile ilişkilerini etkileyebiliyor.

Bununla birlikte sıkıcı randevulardan yorulan fakat hala heyecanlandığı etkinliklere katılmak isteyenler için harika fırsatlar sunuyor. Sosyal etkileşimlerin ve tek başına geçirilen zamanın doğru dengelendiği bir uygulama, kişiyi yorucu rutinlerden uzaklaştırarak özgürleştirebiliyor. Siz de buradaki açıklamalarda kendinizden bir parça bulduysanız kendinizi özel bir randevuya çıkarma zamanınız gelmiş olabilir. 

1. İlgi alanlarınızı belirleyin

Kendinizi daha iyi tanımak ve kendi bakımınızı daha iyi yapmak için ideal bir masterdating sırasında kişisel ilgi alanlarınıza odaklanmanız çok önemli. Basitçe hayatta size keyif veren hobileri, etkinlikleri ve aktiviteleri düşünmeniz yeterli. Eğer kısa bir beyin jimnastiği sonunda size yaratıcı bir uğraşın mı yoksa dışarıda şık bir yemeğin mi daha iyi geldiğini bulduysanız, randevu amacını da belirmişsiniz demektir.

2. Planınızı önceden yapın

Kendinizi randevuya çıkarırken de en az başka biriyle görüşür gibi özenli olmanız gerek. Bunun için seçtiğiniz aktiviteye uygun konum araştırmasını yapın. Eğer söz konusu bir tiyatro veya restoran ise açılış saatlerini veya rezervasyon gereksinimlerini inceleyin. Bu etkinliğin öncesinde ve sonrasında yapacaklarınızı kafanızda netleştirin. Böylece kendi başınıza geçirdiğiniz zamanı en iyi şekilde değerlendirmiş olursunuz.

3. Dijital bağlantılardan uzaklaşın

Masterdating’in amacı kendini daha iyi tanımak olduğundan randevuya çıktığınız zaman kendinizi arkadaşlarınızla mesajlaşırken veya uzun telefon konuşmaları yaparken bulmamanız faydalı. Aksi halde bunun tam bir masterdating olduğundan veya gereken faydaları sunduğundan bahsedilemez. Bu nedenle belirlediğiniz zaman aralığında kişisel hedeflerinizi gerçekleştirmeye odaklanın. Örneğin; yediğiniz yemekten veya izlediğiniz filmden keyif alamaya bakın ve kendi mutluluğunuzu gözden geçirin.

4. Düzenli olarak tekrar edin

Tek başınıza randevuya çıkmayı alışkın haline getirirseniz süreç içinde şekillenen faydaları net şekilde gözlemleme şansınız olur. Bunun için her an olmasa da en azından ayın belirli günlerinde kendi özel rutininizi oluşturun. Bazen bir spa günü, bazen doğada sessiz bir okuma günü, bazen de bol aktivite ve eğlence dolu bir gece sizin için en iyi randevu olabilir.

Kaynak: psychologytoday, glamour, refinery29

İlginizi çekebilir: Dry dating flörtleşme deneyimlerini nasıl etkiliyor?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale