X

Makrobiyotik beslenme 5: Tok karnına alışverişe çık

Yiyecek-içecek alışverişi bazen bunaltıcı olabiliyor, özellikle de hazırlanmamışsam. Ya çok acıkmış oluyorum ve gereksiz ne varsa sepetime dolduruyorum ya da yorgun ve havamda değil isem, boş boş reyonlar arası dolaşıp, az biraz gereksiz şeyler alıp alışverişi bitiriyorum. En iyisi bir alışveriş listesi hazırlamak ve tok karnına yola çıkmak!

  • Haftalık menü hazırlayın. (İnternet üzerinden hazır menülere ulaşabilirsiniz.)
  • Haftalık alışveriş yapın. (Hem gıdalarınız taze olacak hem de dolabınızda gereksiz yiyecekler olmayacak.)
  • Hazırladığınız menü ve tariflerin içeriklerini listeye dökün: Alın size haftalık alışveriş listesi.
  • Pazar ya da markette listenize sadık kalın.
  • Organik ve taze reyonları gezin.
  • Paketlenmiş ürünleri satın alırken öncelikle nasıl üretildiklerini incelemek gerek. Bunun için de paketlerin üzerindeki bilgileri, içindekiler kısmını iyice okuyun. Ne de olsa o ambalajın içindekiler yakında sizin içinizdekiler olacak.
  • Üretim ve tüketim tarihlerine mutlaka bakın.
  • Alışveriş sırasında kendinizi taş devrindeki bir kadın/erkekmişsiniz gibi düşünün: “O dönemde yaşıyor olsaydım, ne yerdim? Bu aldığım gıdanın vücuduma ve bana nasıl bir faydası olacak? Bu, rafta/ambalajda durduğu gibi vücudumda da iyi duracak mı?”

Sebze ve meyve seçerken nelere dikkat edilmeli?

Sebze ve meyve alışverişi yaparken, canlı ve renklerini korumuş olan sebze ve meyveleri seçin. En önemlisi, kesinlikle sezonunda ve organik olarak yetiştirilmiş olanları alın.

Domates: Ağır, kırmızı ve kabuğu ince olanı tercih edilmeli. En lezzetli domates, güneşte olgunlaşan ve yaz aylarında toplanan domatestir. Olgun ve iyi domatesin tepe kısmının çevresinde hafif yeşil çizgiler olur.

Salatalık: İyisi kısa, parlak ve kalem gibi dümdüz olmalıdır. Ne kadar büyürse o kadar yumuşar, tatsızlaşır. Pütürlü salatalık iyi değildir. Sapı yeşilse salatalık tazedir.

Ayva: Sapsarı olmalı ve kokusunu dışarıya vermeli. Koklanarak seçilebilir.

Patlıcan: Simsiyah olmalı ve tutulduğunda ele renk vermemeli. Dışa renk vereni ilaçlanmıştır.

Üzüm: Sapı mutlaka yeşil olmalı. Beyaz üzüm biraz sarımsı görünmeli, siyah üzüm de simsiyah olmalı. Üzümün sapı yeşil değilse taze değildir.

Armut: İyi armudun rengi tam sarıdır ve serttir.

Kayısı: Kalitelisi serttir, kızarıktır ve ele alındığında ağır olduğu hissedilir.

Çilek: Çileğin iyisi, düzgün görünümlü olanıdır. Olgunlaşmış çilek yenilmelidir. Olgunlaşmamış çileğin aroması azdır ve serttir. Çileğin güneşte az duranı makbuldür.

Portakal: Kabuğu ince ve parlak olanı tercih edilmelidir.

Yiyecekler organik mi hormonlu mu nasıl anlayacağız?

Domates: Domates kesildiğinde içi fazlaca boşsa, meyvenin ucunda sivri çıkıntılar varsa ve yuvarlak yapısından farklı bir şekle sahipse hormonlu olduğundan şüphelenebilirsiniz. Ayrıca hormonlu domateslerde dik kesildiğinde ortasında beyaz ve sert bir tabaka görülür.

Salatalık: Şekilsiz, bir ucu kalın bir ucu ince veya yan yana yapışık meyvelere dikkat edin. İçleri adete sünger gibi, çekirdek evleri de kof bir yapıya sahiptir. Tatlarında farklılıklar ve lezzetsizlik vardır.

Biber: Aşırı büyük ve etli bir görünüme sahiptir. Çekirdek etrafı boş, etli kısmında domatesteki gibi beyaz ve sert bir doku görülür.

Patlıcan: Şekli bozuktur, kenarda şişlikler görülür. Yan yana yapışıktır, etli kısmı sünger gibi kof olur.

Patates: Şekilsiz ve yumruları birbirine yapışıktır. Patateste aşırı gübre ve hormon kullanılırsa içinde kararmalar görülür. 

Çilek: Aşırı büyük, çift yapışık ve içleri boştur.

Karpuz: Hormonlu karpuzların çekirdek evleri boştur. Yendiği zaman aşırı nişasta kokusu verir.

Protein deposu fasulye

Fasulye kuvvetli bir besindir. Tam bir protein deposu olan fasulye A,B,B2, B9,C ve vitaminleri ile demir ve magnezyum mineralleri açısından da zengindir. Ayrıca, B5 vitamini ve kalsiyum içerir. Lif açısından da zengindir. Kuru fasulyede %25 protein vardır. Bu, etin yerini tutar, karbonhidrat ise, % 50 dir. Taze fasulyede protein % 9,6 kadardır, karbonhidrat ise % 6,7. Fasulyede yağ pek azdır. Bir tek Dermasan fasulye yağ bakımından zengindir. Yağ yapımında kullanılır. Fasulye potasyum, kükürt, fosfor bakımından da zengin bir sebzedir.

Tazesiyle kurusuyla mükemmel bir besin olan fasulyelerin ana yurdu Orta Amerika’dır. On altıncı yüzyılda Avrupa’ya getirilip oradan tüm dünyaya yayılarak yetiştirilmeye başlanan fasulyelerin sağlığımıza yararları şu şekildedir:

Kanser:  Fasulyeler, yüksek oranlı antioksidan içerirler. Bu da bedenin kansere yakalanma riskini azaltır.

Kalp: Kalp hastalıklarına karşı korur. Günlük 12-33 gram lif alımının kan basıncını düşürdüğü gözlenmiştir. Ayrıca lifli gıdanın kalp krizi ölümlerini yüzde 27 azalttığı biliniyor.

Yüksek Tansiyon: Potasyum oranı yüksek olduğundan günlük ve düzenli olarak tüketildiklerinde yüksek tansiyonu düşürmektedir.

Kolesterol : Kandaki kötü kolesterol düzeyini önemli ölçüde düşürürler. ABD’de son zamanlarda yapılan bilimsel araştırmalarda, diyetlerinde düzenli olarak çeşitli fasulyelere yer veren kişilerin, üç haftalık böyle bir diyetten sonra kötü kolesterol düzeylerinde %19’lara varan düşüşlerin yaşandığını saptamıştır.

Şeker Hastalığı: İnsülin ve kan sekeri düzeyini kontrol altında tutarak seker hastalarına yardımcı olurlar.

Kansızlık : Demir oranları yüksek olduğundan kansızlığı çok iyi gelir.

Kabızlık / Hemoroit : Zengin lif içeriğiyle fasulyeler, kabızlığa çok iyi gelir, ayrıca kalınbağırsak ve hemoroit sorunları çekenler de fasulyelerden yararlanmalıdır. Mide ince ve kalın bağırsağı tedavi eder. Lifler kalın bağırsakta mayalanır ve kalsiyum gibi önemli minerallerin emilimine yardımcı olur.

Fasulye  çeşitleri

Kırmızı (Böbrek) Fasulye – Koyu kırmızı renktedir ve yoğun bir tadı vardır. Oldukça sert olan bu fasulye piştikten sonra da rengini ve şeklini korur. İyi pişirilmeleri gerekir, çiğ halinde bir çeşit toksin bulunur.

Kırmızı (Japon – Adzuki) Fasulye – Tatlı, çerezimsi ve et kıvamında bir tadı vardır. Küçük ve bir ucunda noktası olan fasulye türüdür.

Benekli (pinto) Fasulye – Benekli bir fasulye türüdür. Piştikten sonra beneklerini kaybederler ve pembemsi bir renge dönerler.

Siyah Fasulye – Yumuşak ve kıvamlı bir tadı vardır. Yoğun bir yapıya sahip olduklarından baharatlı ve acı tozlara uyum sağlarlar. Kaplumbağa fasulyesi olarak da adlandırılırlar.

Nohut – Lezzetli, çerezimsi bir tadı vardır. Çok haşlanıp, blenderdan geçtiğinde kremalı bir tat verirler.

Soya Fasulyesi – Alımını yaparken en çok dikkat etmemiz gereken fasulye türüdür. En fazla genetikleri ile oynanarak üretilen sebze olduğundan, kendisinin ve türevlerinin (soya sütü gibi) muhakkak organik olduğundan emin olmalıyız.

Siyah Soya Fasulyesi – Düşük karbonhidratlı ve normal soya fasulyesine göre daha iyi tadı olan bir fasulyedir. Pişirirken muhakkak bir tutam tuz atın, yoksa ikiye bölünüyorlar.

Barbunya Fasulyesi : Taneleri dolgun, makbul besleyici bir fasulye türüdür. Tazesinden çok kurusu yenir.

Kuru Fasulye: Fasulye bitkisinin beyaz tohumudur. Lif açısından çok zengindir.

Çalı Fasulyesi : Enli yassıdır. Baharda önce bu tür yetişir.

Şeker Fasulyesi : Tatlı bir fasulyedir. Tazesi yenildiği gibi kurusu da yenir. Yemeklerin başlıcaları arasında yer alır.

Ayşe Kadın : Lezzetli bir fasulyedir. Kılçıkları  yoktur. Konserve en çok bu türden yapılır.

Feraset Fasulyesi : Daha çok Bursa dolaylarında, sırıklarda yetişir, sarımtırak bir fasulyedir.

İlginizi çekebilir: Makrobiyotik beslenme 4: Mutfağınızda neler olmalı, neler olmamalı?

Muse Yeliz Rüzgar: İzmir doğumlu ve uluslararası tanınırlığı olan Yeliz Rüzgar, Bütünsel Yaşam Koçu ve Enerji terapistidir. Yurt dışı ve yurt içinde ortağı olduğu koçluk ve danışmanlık şirketleri aracılığıyla bireysel olduğu kadar kurumlara da inovasyon, yeni ürünlerin Türkiye' ye ithalatı, motivasyon, satış arttırma, iş-özel yaşam dengesi üzerine danışmanlık vermektedir. 2005 yılından beri Anthony Robbins eğitimlerine katılımının ardından tüm etkinliklerinde gönüllü asistanlık yapmış, Los Angeles ve Türkiye'de "Power Groups" oluşumlarını yönetmiş bir Anthony Robbins lideridir. Yeliz, 13 yaşında ilk ilgi duymaya başladığı bilim ve ruhsal alanların birleştiği konular üzerine, Dünya çapında tanınan Dr. Bernie Siegel, Dr. Bruce Lipton, Dr. David Katz, EFT tekniğini bulan Dr. Craig, NLP tekniğinin kurucu Dr. Richard Bandler, NLP ‘de ‘Time Line – Zaman Çizgisi’ tekniğinin yaratıcısı Tad James gibi isimler ile birlikte kongre ve festivallerde konuk konuşmacı olmuş, ‘Holistik Yaşam’ ile ilgili sunumlar yapmıştır. Halen Sedona Üniversitesinde bu alanda doktora çalışmalarına devam etmektedir. Yeliz, UCLA ve North Carolina Üniversitelerinde psikolojik araştırmalarda da kullanılan AuraVS isimli bio-feedback aracılığı ile yaptığı seanslar ile Dünya çapında binlerce kişinin yaşamlarını dönüştürmeleri, ilişkilerini geliştirmeleri ve yaşam amaçlarına bağlanmalarına yardım etti. Yeliz Los Angeles ve İstanbul ‘da yaşamaktadır. Hayat mottosu: ¨İmkansız diye bir şey yoktur, İste, planla, harekete geç, inan ve sabırlı ol.¨

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale