X

Kültürel farklılıklar depresyonu nasıl etkiliyor?

Şairler, yazarlar, felsefeciler yüzyıllardır duygularımızın evrenselliği üzerine düşünüyor, yazıyor. Dünyanın dört bir köşesinde yaşayan insanlar, biyolojik açıdan aynı özelliklere sahipler. Ancak içinde yaşadığımız farklı kültürler, hepimizin üzerinde yadsınamaz etkiler yaratıyor, duygusal ifadelerimizi değiştiriyor. Bu duygulara stresi nasıl yaşadığımız, nasıl ifade ettiğimiz de dahil.

Georgetown Üniversitesi’nden Psikolog Yulia Chentsova-Dutton da kültürlerin psikolojimiz ve özellikle de depresyonla mücadele üzerindeki etkilerini araştırdı. İşte kültürlerini depresyon üzerindeki etkilerine dair birkaç önemli nokta:

Kültürlere göre depresyonun nedenleri farklılık gösteriyor mu?

Depresyonu ortaya çıkaran risk faktörlerinin birçoğu, kültürler arasında büyük benzerlikler gösteriyor. Cinsiyet meseleleri, işsizlik, travmatik olaylar bu nedenler arasında gösterilebilir. Aslında depresyon nedenleri, kişinin kaybettiği bir şeyle nasıl mücadele ettiğine, üzerindeki bu baskıyı nasıl ifade ettiğine göre değişir. Örneğin Batı dünyası depresyonu patolojik olarak algılamaya daha meyilli ve arkasında bio-medikal faktörler araştırıyor. Batı dünyasında insanları, üzerlerinde baskı yaratan şeyden uzaklaştırmanın depresyonla mücadele etmek için onlara yardımcı olacağına inanılıyor. Ancak insanlara sosyal, kültürel ve biyolojik olarak son derece karmaşık durumun tamamen biyolojik bir şey olduğunu göstermek de yan etkiler yaratabiliyor. Bu durum insanları depresyonun çevresel faktörlerini tamamen gözden çıkarmaya ve depresyonu kendi biyolojik koşullarına has bir özellik olarak algılamaya itiyor.

Depresyonu ortaya çıkaran risk faktörlerinin birçoğu, kültürler arasında büyük benzerlikler gösteriyor.
Depresyonun anlamı kültürlere göre nasıl değişiklik gösteriyor?

Acı çekmenin anlamı kültürlere göre çok büyük farklılıklar gösterebiliyor. Budizm acı çekmeyi hayatın elzem özelliklerinden biri olarak görüyor ve bunun farkında olursak ondan kurtulmak için çaba harcamayacağımızı vurguluyor. Doğu Avrupa ve Orta Avrupa’da ise iki yaklaşım öne çıkıyor. Bir tarafta çok fazla acı çekmenin günah olduğu düşüncesi hakimken, öte yandan hayattaki amaçlarından kopmadan çekilen acının, kişiyi yaradana yaklaştırdığına inanılıyor. Hindistan ve Ekvador gibi bölgelerde ise acı çekme, sosyal hayatın içinde onarılması gereken bir çatlak olarak görülüyor. Japonya’da ise farklı bir örnek yaşanmış. Japonya’daki ilaç şirketlerin sistematik bir kampanya yaparak insanlara ufak ve büyük çaplı depresyonlarının farkına varmaları ve bunları “ruhun soğuk algınlığı” olarak görmeleri istenmiş.

Kültürler arasında depresyona daha meyilli olan genetik farklılıklar var mı?

Genetik zafiyetler ülkeden ülkeye değişiklik gösterebiliyor. Örneğin Doğu Asya ülkelerinde depresyonla ilişkili olabilecek genlere daha fazla rastlanıyor. Ancak bununla birlikte, bu ülkelerde daha az depresyon vakası veya kişilik bozukluğu vakası görülüyor. Bu konuda yürütülen bir hipotez, genetik zafiyetlerin kültürle birlikte evrim geçirdiği ve fazladan koruyucu faktörler geliştirdiği şeklinde. Öte yandan bu kişiler kendi kültürel bağlamlarından uzaklaştıklarında, depresyon geliştirme riskleri daha yüksek olabiliyor.

Depresyona karşı koruyan faktörler hangileri?

Sosyal istikrar ve işlevsel ilişkilere sahip olmak, depresyona karşı en önemli koruyucu faktörler arasında gösterilebilir. Doğu Asya kültürlerinde istikrarlı sosyal ilişkiler öne çıkarılır. Örneğin Japonya’da yetişkinler çocukluklarından beri tanıdıkları kişilerle iletişim içinde. Batı toplumlarında ise çocukluktan gelen kişilerle ilişki sürdürme geleneği daha nadir görülüyor.

Duygu düzenlemenin rolü nedir?

Duygu durumunu düzenlemek, tüm ruhsal ve psikolojik problemlerin temeli olarak algılanıyor. Ancak Batı toplumlarında duyguları yeniden ele alma şeklinde bir gelenek yok. Yani olayları kendimize tekrar anlatıp, daha farklı bir duygu çıkarımı elde etme pratiği pek fala yok. Öte yandan duyguları toplumla paylaşma yoluyla düzenleme eğiliminden de pek fazla bahsetmek mümkün değil. Oysa araştırmalar kültürlerin bu konuda önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor.

Depresyon nasıl teşhis ediliyor?

Herkes aynı şekilde yardım talebinde bulunmayabiliyor. Üstelik bu yardım da her zaman aynı olmuyor. Depresyonun teşhis edilmesi, kültür farklılıkları açısından oldukça karmaşık bir konu çünkü teşhis yöntemlerinin birçoğu Batı kültürlerinin kriterlerine göre belirleniyor. Kültürler arasındaki ortak noktalar, bazı semptomların kolayca yakalanmasını sağlıyor. Ancak bazen de bazı semptomlar kültürel farklılıklar yüzünden gözden kaçabiliyor. Aslında burada önemli olan, her kültürün kendine has semptomlar belirlemesi.

Kaynaklar:
Psychology Today
Science Daily

 

İlginizi çekebilir: İyi bir ruh sağlığı için terapistlerin danışanlarına verdikleri 11 öneri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale