Kronik stresten nasıl kurtulabilirsiniz?

Hepimizin yaşam adı verdiğimiz çok özel bir armağanı var. Yaşamın anlamı ise filozoflar tarafından neredeyse sonsuzca irdelendi ve hiç bir anlamı olmamasından tutun da başkalarına ve evrene derin bir ruhani bağla bağlı olduğumuza kadar pek çok sonuç elde edildi. Ancak bundan daha da önemli olan bazı sorular şöyle: “Sizin yaşamınızın anlamı ne? Neden buradasınız? Amacınız nedir? Bu yolculuğun ne olmasını istiyorsunuz? Hangi deneyimleri arıyorsunuz? Bir diğer deyişle, sizin için önemli olan ne ve ne istiyorsunuz?” Hepimizin pek çok hayali vardır ama bunların ancak bir kısmına ulaşabiliriz. Peki o zaman ne oldu?

Gabriel Garcia Marquez insanlar hakkında şunu söylemiş: “İnsanların yaşlandıkları için hayallerini kovalamayı bıraktıkları doğru değildir. Yaşlanırlar, çünkü hayallerini kovalamayı bırakırlar.” Biz ise buna biraz daha farklı bir yaklaşımla şöyle diyebiliriz: “İnsanlar yaşlanırlar çünkü hayalleri anksiyete tarafından ezilir.”

Stres

Stres, hayatta kalmak için her saniye yüzleştiğimiz engellerin bir toplamıdır. Bedeniniz savaş veya kaç tepkisinde olduğunda, bu hisse anksiyete adı verilir. Bu tepki her yaşayan türde vardır ancak insanların dilinin olması nedeniyle ona isim verebiliyoruz. Stres altındayken hayallerinize erişmek ve istediğiniz yaşamı deneyimlemek çok zor olabilir. Hayatta kalma moduna geçtiğinizde yaratıcılığınız ve tercihleriniz engellenir, beyninizdeki kan akışı düşünme merkezlerinden savaş veya kaçı yöneten limbik sisteme aktarılır.

Holmes ölçeği adı verilen ve 1960’larda geliştirilmiş olan ölçek, yaşamdaki olaylara bağlı stresi sayısallaştırır. 300’ün üzerinde skor alınması, gelecek 24 ay içerisinde yaşamda %80 ihtimalle bir sağlık çöküşü ihtimalini belirtir. Pek çok kanıta göre kronik stresin hastalıklar ve erken ölüm ile bağlantısı var. Fakat yine de stres ve anksiyetenin genellikle psikolojik problemler olduğu öğretilir. Hiç bir şey bundan daha yanlış değildir. Peki kronik stres neden ruhsal ve fiziksel hastalıklar yaratıyor?

Güvenlik

Güvende hissetmek isteriz. Bu durumda bedenimizin kimyasında sitokin adı verilen anti-inflamatuvar moleküller vardır. Yakıt tüketimi azalmış, metabolizma yavaşlamıştır. Beynimizde nörotransmiter adı verilen molekülleri ile iletişim kuran 80 milyar kadar nöron vardır. Güvende olduğumuzda bu moleküller sakinleştiricidirler. Dopamin, serotonin, büyüme hormonu ve oksitosin salgılanır. Duygular fizyolojik durumunuzu gösteren hislerdir ve güvende olduğunuzda bir bağlanma, memnuniyet ve keyif hissedersiniz. Buna dinlenme ve sindirme durumu da denilir. Bedeniniz yakıt elde etmeli, iyileşmeli ve yaşamı sürdürmek için kendini yenilemelidir.

Tehditler

Güvende hissetmediğinizde bedeniniz çeşitli savaş veya kaç tepkileri yaratarak hayatta kalmanızı sağlamaya çalışır. Akut tehditler ile verimli ve etkili şekilde mücadele eder ancak bitmeyen zorluklarla mücadelede iyi değildir. Kronik ruh sağlığı ve fiziksel sağlık problemlerinin temelinde devamlı stres durumunda kalmak vardır. Aktif hale gelmiş inflamatuvar sitokinler bağışıklık sisteminizi ayağa kaldırırlar. Virüsler, bakteriler ve diğer yabancı maddelerle savaşmanın yanında kendi dokularınız da saldırı altında kalır. Nörotransmiterleriniz sakinleştirici moddan çıkar ve sinir sistemi aşırı aktif hale gelir. Bedeninizdeki her bir hücre yakıt tüketir ve buna beyin de dahildir. Kronik stres beynin fiziksel olarak küçülmesine sebep olur ancak neyse ki stres bitince eski haline geri döner.

Stres hormonları arasında adrenalin, noradrenalin, histaminler ve vasopressin bulunur ve bunlar bedeninizin düşünmeden kaçmaya geçmesini sağlarlar. Bu arabanızla hızlı giderken beşinci vites yerine ikinci viteste gitmeye benzer. Daha kısa sürede bozulacaktır. Kronik ruhsal ve fiziksel hastalıkların ardındaki temel güç stres fizyolojisine devamlı maruz kalmaktır. Çözüm ise güvenlik ipuçları sağlayan yaklaşımlarda yatar.

Dinamik iyileşme

Devamı stres tehdit fizyolojisine geçişe sebep olur ve bu da belirtiler yaratır. Konvansiyonel tıpta genelde stres ve sinir sistemi arasındaki etkileşimi ifade eden temel sebebin tedavisi yerine belirtilere tedavi uygulanır. Sadece belirtileri tedavi etmek yangını bahçe hortumuyla söndürmeye çalışmak gibidir. Bu nedenle kronik stresin ağırlığı artmaya devam eder. Hatta pek çok insan tıp sistemi ile etkileşime girdiğinde daha da fazla stres hissediyor. Bu nedenle dinamik iyileşme konseptine göz atmak iyi olacaktır.

Dinamik iyileşme sürecinde tehditlere maruziyeti azaltan ve güvenliği arttıran kategoriler vardır. Bu temel noktası şunlardır:

  • Girdi: streslerinizi sinir sisteminiz üzerinde daha az etkili olacak şekilde işlemek
  • Sinir sistemi: onun tepkiselliğini azaltabilecek yollar vardır
  • Çıktı: bedeninizi stresten sakinlik fizyolojisine geçirmek için doğrudan uyarmak

Bu model bilinen araştırmaları hem doktorlar hem de hastalar için organize ediyor. Bakımınızın kontrolünü tekrar ele alabilir ve doktorunuzla bir işbirliği kurabilirsiniz.

Hayatı yaşama konusunda neden uzmanlaşmayalım ki?

Yaşam konusunda bir “uzman” haline gelme sürecini düşünelim. Bu piyano çalarken kabiliyetleri iyileştirmek gibidir. Önce temelleri öğrenir, sonra hayatınıza katar ve uygulama ile deneyiminizi arttırmaya çalışırsınız. Uzmanlık önemlidir ve alışkanlık ile otomatik hale geldikçe yolunuzu bulmak daha kolay hale gelir.

Buna ek olarak nöroplastisite adı verilen beyindeki değişimler güçlü ve sonsuzdurlar. Beyninizi istediğiniz yöne doğru programlayabilirsiniz ve size yardımcı olmayan hayatta kalma devrelerinden uzaklaşabilirsiniz.

Modern stresler

Sanayi devrimi sadece 200 sene önce oldu ve günlük duyusal girdilerimiz ciddi şekilde artış gösterdiler. Artık 1980’lerde başlayan bilgi devrimindeyiz ve çok daha fazla bilgiyi işlememiz gerekiyor.

Akıllı telefonlar 2007 yılında ortaya çıktılar ve onlarla birlikte sosyal medya da yaygınlaştı ve artık devasa bir duyusal aşırı yüklenme ile beraberiz. İnsan beyni buna yetişebilecek şekilde evrimleşmedi. Bu nedenle bir kaç yüzyıl önce mevcut olmayan stres düzeylerine çıkmış durumdayız. Tarihteki tüm nesillerden daha rahat bir fiziksel yaşantımız olmasına rağmen kaygı kaynaklı problemlerimizin çok daha fazla olması bu nedenle garipsenmemeli.

İyileşme süreci

İyileşme zorluklarla başa çıkma ve keyfi arttırma adı verilen iki farklı yetenek serisini öğrenmekle ortaya çıkar. Stresli olduğunuz zamanı azaltarak ve güvenlik hissini arttırarak, bedeninizin kendini zihinsel ve fiziksel olarak toplamasına yardımcı olabilirsiniz. Beyninizdeki fiziksel değişimler, memnuniyet devrelerini güçlendirirler ve acı merkezlerini geriletirler. Yeteri kadar tekrarla beyninizi herhangi bir şeyden uzaklaşmak üzere eğitebilirsiniz. Bu nöroplastisitenin en büyük avantajı ise bir noktadan sonra iyileşmenin kendi kendine devam etmesi ve beyninizin yaratmak istediğiniz yaşantı konusunda herhangi bir limit koymamasıdır.

İlginizi çekebilir: Stres hormonları: Stres kaynaklı hormon düzensizlikleri ve yeniden dengelemenin yolları

Kaynak: psychologytoday

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!