X

Kötü bir hafta geçiriyorsanız bunu tersine çevirmek sizin elinizde!

Perşembeye geldik bile, yani hafta ortasını geçtik. Pazartesi artık çok uzakta ve hafta sonu bütün parıltısıyla giderek yaklaşıyor.

Sizin için iyi bir hafta geçirmiyor olabilir. Endişelenmeyin. Haftanızı kötüden iyiye çevirmek için hala geç değil. Aslında, bu döngüyü kırmak için birkaç öneri işinize yarayabilir. İşte bilimsel dayanağı olan, haftanızı güzelleştirecek 9 öneri:

1. Yalnızca birkaç dakikalığına bile olsa başka bir yere gidin

Manzarayı değiştirmenin ruh halinize olumlu faydası olacaktır. Rutine bağladığınız zaman, çevrenizi değiştirmek beyninize bu kısır döngünün aynı şekilde devam etmeyeceği mesajını verir.

Gerçekte çalıştığınız yeri anında değiştirme şansınız olmadığı için oturduğunuz yerden kalkıp dışarı çıkmak, başka insanlara selam verip onlarla biraz sohbet etmek ruh halinizin değişmesine yardımcı olup kendinizi kötü hissetmenizin önüne geçecektir.

İlgili yazı: Zor zamanlar kılavuzu

2. Süper kahraman gibi durun

Güç pozları, kendi dünyanızı kontrol etmede ve kendinize olan güveninizi artırmada size yardımcı oluyor.

Bu size ilk başta garip gelebilir; ancak yapılan araştırmalar ‘güç pozları’nın zihninizi geliştirdiğini söylüyor. Güç pozları, kendi dünyanızı kontrol etmede size yardımcı oluyor ve kendinize olan güveninizi artırıyor.

Eğer yapacak çok işiniz varsa ve kendinizi çaresiz hissediyorsanız ya da hafta başında sert bir eleştiri aldıysanız, güç pozlarının size yardımı olacaktır.

Harvard Business School profesörü Amy Cuddy bu konuda şunları söylüyor: ‘Güç pozları gibi beden-zihin yaklaşımları bedene güvenir, zihin ile daha primitif ve direkt bağlantısı vardır ve size kendinize güveniniz olduğunu söyler.’

Temelde, zihniniz bedeninizi dinliyor. O yüzden süper kahraman gibi durmak size kendinizi tek ve biricik hisettirecektir.

3. Hatalarınızdan dolayı pişmanlık duymayı bırakın, kendinizi affedin

Affetmek, özellikle kendini affetmek, güzel bir eylemdir.

Her yerde böyle şeyler görüp duyarsınız: ‘Hepimiz hata yaparız’, ‘Hiç kimse mükemmel değildir’ vb. Gerçekte eğer yaptığınız hata dünyayı felakete sürüklemeyecekse, unutun gitsin!

‘Eğer dargınlık kendi hayatınıza müdahil olmaya başlıyorsa, kendinizi affetme zamanınız gelmiş demektir. Birçok insanın kafasında sabit ve eleştirel bir ses var ve bu ses attıkları her adımı etkiler.’ diyor Caron Foundation Klinik Eğitmeni Sharon Harman.

Ayrıca, bu ses sizi tüm hafta boyunca aşağıya doğru sürükleyebilir. Pazartesi yaptığınız bir hatanın Çarşamba günü sizi hala mutsuz etmesine izin vermeyin. Unutun gitsin. Her ne yaptıysanız boş verin artık, çünkü diğer herkes yaptığınız hatayı çoktan unuttu bile.

4. Önceliklendirme ve programlama

Eğer kontrolünüzü kaybettiğiniz bir hafta yaşıyorsanız, bir adım geriye gitmenizde fayda var. İşler bulunduğunuz noktada olduğundan daha kötü görünecektir.

Kendinize sorun: Bugün ne yapılması gerekiyor? Geçtiğimiz hafta ne yapılması gerekiyordu? İşi ileri tarihe erteleme ihtimali var mı? Tüm bunları düşünün, daha sonra zamanınızı programlayın.

Aynı zamanda kendinize bir yapılacaklar listesi hazılayın. Beyniniz yapılacaklar listesini çok sevecek; çünkü bu şekilde sorumluluklarınız konusunda daha verimli olabileceksiniz.

‘Eğer işlerin ağırlığı altında eziliyor olsanız bile, en önemli şey işleri nasıl bitireceğiniz ile ilgili plan yapmaktır. Plan yapmaya yapılacaklar listesi hazırlayarak başlayabilirsiniz. Kısaca yapılacak işleri alt alta yazmak bile etkili bir yöntem’ diyor Jonathan Becher.

5. Sosyalleşin!

Kendinizi iyi hissetmek için insanlarla sosyalleşin.

Size küçük bir sır verelim: Kendinizi iyi hissetmek için insanlarla etkileşime geçmelisiniz.

Eğer tek yaptığınız şey sürekli çalışmak olursa, sosyal hayatınızın ellerinizin arasından kaydığını fark edemeyebilirsiniz. Dışarı çıkın ve biraz eğlenin. Sadece arkadaşlarınızla bir akşam yemeğine ya da parkta gezinmeye çıksanız da olur.

Küçük bir hafta içi sosyalleşmesi Cuma iş çıkışına kadar ruh halinize olumlu etki edecektir.

6. Başka biri için küçük de olsa bir iyilik yapın

Başka bir insan için yapacağınız küçük bir iyilik bile hem sizin modunuzu yükseltir hem de size başka bir insanın gününü güzelleştirme şansı verir. Buna bir taşla iki kuş vurmak diyebiliriz.

İster iş arkadaşınıza kahve alın, ister birinin kıyafetine iltifat edin, isterseniz de daha büyük bir iyilik yapın, tüm bunlar karşınızdaki kişinin gülümsemesini ve sizin mutlu olmanızı sağlayacaktır.

7. Kendinize zaman ayırın

En son ne zaman sadece kendiniz için bir şey yaptınız?

Banyonuza kokulu mumlar alın. En sevdiğiniz filmi izleyin. Komşunuza ya da arkadaşlarınıza sohbete gidin. Kendinize iyi gelecek şeyler için zaman ayırın.

‘Kendinize olan davranışlarınıza önem verin ve zaman ayırın; çünkü bu davranışlar kendimizi enerjik, yenilenmiş ve kaygısız hissetmemize yardımcı olur. Kendimize iyi davranmadığımızda ve önem vermediğimizde küskün, asabi, tükenmiş hissetmemiz kaçınılmazdır.’ diyerek konuyu özetliyor Yazar Gretchen Rubin son yazısında.

8. En sevdiğiniz şarkıyı dinleyin

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, müzik dinlemek ruh halinize olumlu etki ediyor. Aslında bu sürpriz değil; çünkü sevdiğiniz müziği dinlemek kadar size kendinizi mutlu hissettiren çok az şey vardır.

O yüzden hemen en sevdiğiniz şarkıyı açın ve dinlemeye başlayın. Ruh halinizin hemen değiştiğini siz de hissedeceksiniz.

9. Bir evcil hayvan edinin

Hayvanları okşadığınızda beyniniz oksitoksin salgılar ve bu sayede kendinizi iyi hissedersiniz.

Hiç evcil hayvanları neden bu kadar çok sevdiğinizi düşündünüz mü? Aslında bu sorunun cevabı herhangi bir şeyi sevmenizle aynıdır: Beyin kimyasalları!

Hayvanları okşadığınızda beyniniz kendinizi iyi hissetme hormonu olan oksitoksin salgılar ve bu sayede modunuz değişir, stresiniz ve endişeniz azalır.

Eğer halihazırda bir evcil hayvanınız varsa, hemen gidip ona sarılın, Eğer bir evcil hayvanınız yoksa, üzülmeyin, farklı opsiyonlara sahipsiniz. Başka birinin köpeğine bir süreliğine bakabilirsiniz ya da sokağınızdaki bir köpeğe sevgi gösterebilirsiniz.

Kötü giden haftayı lehinize çevirmek için hiçbir zaman geç değil!

Bu noktada yapmanız gereken asla pes etmemektir. Herkesin kötü zamanları olur. Bunların hepsi geçicidir, asla unutmayın!

Eğer mental bunalım çemberinden kurtulabilirseniz, çok daha üretken, enerjik ve mutlu olacağınızı göreceksiniz. Hayat kötü zamanlara takılı kalmak için çok kısa. Unutmayın sadece kötü bir hafta geçiriyorsunuz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale