X

Köpekler gülebilir mi?

Özellikle kuyruğu olmayan evcil köpeklerin sahibi olanlar, köpeklerinin mutlu olup olmadığını bu nedenle anlayamadıklarını ve bu nedenle yüzlerine bakmayı tercih ettiklerini söylüyorlar ancak pek çoğunun köpeği aynı zamanda gülümsemiyor veya gülümsese bile bu elbette insanların gülümsemelerine benzemiyor. Dolayısıyla köpekçe bir gülümsemenin mümkün olup olmadığına bir bakmak gerekiyor.

Köpekçe duygular

Burada problem köpeklerin duygu hissedip hissedemedikleri değil aslında. Charles Darwin hayvanlarda duyguların varlığına dair pek çok şey yazmış ve özellikle köpekler üzerine eğilmiş çünkü onların insanların deneyimlediği pek çok duyguyu deneyimlediklerini düşünüyor. Yakın zamanlarda yayınlanan çeşitli kitaplarda köpeklerde duyguların varlığından bahsediliyor ve bu araştırmaların sonuçlarına göre köpekler insanlardaki duyguların büyük kısmına sahipler ve buna korku, kızgınlık, üzüntü ve keyif dahil. Dolayısıyla soru köpeklerin duygulu olup olmadıkları değil çünkü bu zaten kanıtlanmış durumda ancak onları nasıl ifade ettikleri üzerine şekilleniyor. Bu duygu insanlarda olduğu gibi bir yüz işareti olarak görülebilir mi?

Köpeğin gülümsemesi kolay değildir

Dikkat edilecek ilk nokta, köpekler tarafından yapılan yüz ifadelerinin sınırlamaları olacaktır. Çünkü onların ağızlarındaki kasların yapısı insanlarınkinden biraz daha farklıdır.

İnsanlar hariç tüm omurgalı hayvanların ağızları dışarıya doğru çıkıntı yapacak şekildedir. Buna güçlü kaslar da eklendiğinde, bu yapının esneklik değil güç için olduğu görülür. Bir araç ve silah olarak kullanılır, yani saldırmak için silah olur, nesneleri ve yemekleri tutmak için de bir araç. Güç ve esneklik genellikle birbirine karşıttır ve bunun sonucunda ağız bölgesine güç sağlayan kasların köpeğin dudakları üzerindeki kontrol ve esnekliği azalttıkları sonucuna varılabilir.

Köpek dudaklarının bu azalan esnekliği onların ağızları ile ifadeler yapmalarına engel olur. Dolayısıyla sadece bir kaç büyük duygusal ifade için imkan kalır ve bunları gözlemleyip kolayca yorumlamak da mümkündür.

Köpeğin gülümsemesi nasıl görünür?

Burada ilgimizi çekebilecek özel bir ifade vardır. Ağız rahatlamıştır, hafifçe açıktı ve dil görünür halde olup alt dişlerin üzerinden sarkmıştır. Bu köpeğin rahat ve mutlu olduğunu gösterir ve insan gülümsemesine en yakın durumdur. Bu görüntüyü neredeyse tüm köpek türlerinde görmek mümkündür.

Araştırmalara göre bu ifadeyi gösteren köpekler gerçekten de insanlar tarafından bir tehdit olarak algılanmıyorlar. Çünkü buna bir de kuyruğun rahatça aşağıya sallandığı, kulakları yukarıya baktığı, başın dik durduğu ve köpeğin ayakları üzerinde rahatça durduğu bir vücut postürü de eşlik eder.

Daha az keyifli ifadeler: Ağzı kapatmak gibi basit bir eylem bile duygusal anlamı değiştirir. Özellikle köpek bir noktaya dikkatini çevirdiğinde ağzı kapanır. Bu bir dikkat ve ilgi işaretidir. Gülümseme gitmiştir çünkü köpek durumu değerlendirmektedir. Gözlemlediği şeyin anlamını kestirmeye çalışıyordur, duyguları nötrdür, dikkati yükselmiştir ve geçebileceği eylemleri değerlendirmeye başlamıştır.

Köpek artık rahat ve pasif değildir ama endişeli ve kızgın da değildir. Dolayısıyla onun “bu ilginç bir şey” deme şeklidir. Kuyruk dikelir, kulaklar öne döner, gözler açılır, duruş rahat değil biraz öne doğru eğilimlidir.

Bunların farkında oluruz: Hafif açık ağız ve görünen dilin rahat bir gülümseme anlamına geldiğini gösteren araştırmalar henüz çok yeni olsalar da bu çok da modern bir keşif değildir. Antik Mısır ve Orta Amerika kültürlerinde çocukların köpek şeklinde oyuncakları vardır ve bunların tekerleri de olduğundan çocuklar tarafından hareket ettirilmiş oldukları söylenebilir. Bu köpek figürlerinin dilleri genelde dışarı sarkmıştır ve ağızları açıktır, yani gülümsüyorlardır. Yani bunlar mutlu köpek oyuncaklarıdırlar denilebilir.

Modern bilim olmaksızın bile insanlar yüzyıllar boyunca bu ifadenin köpeklerin iletişiminde önemli olduğunu fark etmişler. Pek çoğumuz da hiçbir eğitim almaksızın köpeklerin bu ifadelerinin gülümseme olduğunu içten içe biliriz.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Minik patili dostlarımızın iyileştirici gücü

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale