X

Kilo verme yolunda size engel olan 5 diyet efsanesi

Diyet yapmaya karar verdiniz ve uygulamaya koyuldunuz, ancak hem zayıflama konusunda hem de sağlığınızın iyiye gitmesi konusunda bazı sorunlar mı yaşıyorsunuz? Bunun sebebi belki de diyetle ilgili doğru bildiğiniz yanlışlardır!

Evet, birçoğumuzun dönem dönem kilo aldığı ve biraz dikkat etmeye çalıştığı zamanlar oluyor, bu durumlarda ise, çoğunlukla bir diyetisyen yardımı değil de, etrafımızdan duyduğumuz veya arkadaşımızın uyguladığı bazı yöntemleri tercih ediyoruz. Bu sebeple mucize olarak başladığınız yoldan eliniz boş olarak dönebilirsiniz. Hadi gelin bu yalancı mucizeleri biraz inceleyelim.

“Kolesterolünüz varsa yumurta tüketmeyin”
Kilo vermeyi planlıyorsanız yumurta uzun saatler tokluk sağlayacaktır.

Yumurta belki 5 sene öncesine kadar kolesterol ve kalp hastaları için büyük bir tehlike olarak görülüyordu. Ancak ilerleyen zamanlarda, durumun böyle olmadığı ortaya çıktı. Yumurta, içerdiği doymamış yağ asitleri ve lesitin sayesinde, sağlığınızı korumanıza yardımcı oluyor. Kalp hastalığınız varsa, çok tüketmeniz önerilmiyor ancak haftada 3-4 kez rahatlıkla tüketebilirsiniz. Üstelik kilo vermeyi planlıyorsanız, uzun saatler tokluk sağlayacağına emin olabilirsiniz.

“Kahvaltı şişmanlatıyor”

Evet, birçok danışanımdan böyle yorumlar alıyorum. Kahvaltı belki de sizi şişmanlatıyor olabilir, ama ne yiyorsunuz? Poğaça, simit, börek gibi yağ ve karbonhidrat açısından zengin yiyecekler mi yoksa yulaf, smoothie veya yumurtalı bir kahvaltı mı? Kahvaltı sizi şişmanlatmaz aksine metabolizmanızı hızlandırarak, kilo vermenize yardımcı olur.

“Yediklerinizi düşünmeyin”

Evet aslında bu kısmen doğru olsa bile, bir sonraki öğünü, günü veya haftayı planlamak sizin daha sağlıklı beslenmenizi sağlayacaktır. “2 ana öğün arasında acıkırsanız ne yerseniz?” diye yapılan araştırmada Beden Kitle İndeksi daha düşük olan katılımcılar; meyve, fındık gibi cevaplar verirken, daha yüksek kilolara sahip olan bireyler “etrafımda olan sevdiğim bir şeyi atıştırırım” demiş. Eğer bir sonraki öğününüz daha planlıysa, diyet yapmaya daha uyumlu hale gelirsiniz. Ancak kaçamak yaptığınızda diyete devam edebilmek adına lütfen “Ne yedim, ne yaptım?” diye düşünmeyin.

“Kahve içmek zararlıdır”

Diabetes Care’de yapılan araştırmaya göre günde en az 1 fincan kahve içen bireylerde Tip 2 Diyabet görülme riski daha düşüktür. Üstelik kahve içen bireylerde Parkinson, demans gibi nörolojik rahatsızlıkların da daha düşük oranda görüldüğü ortaya çıkarılmıştır. Antioksidan açısından da zengin olan kahve, selülite sebep olmaz, aksine metabolizmanızı hızlandırır.  Bu sebeple rahatlıkla tüketebilirsiniz.

“Hedeflerini büyük tutarsan daha kolay gerçekleşir”

İşte en büyük yalanlardan bir tanesi! Hayır, diyet yaparken hedefleri daha gerçekçi şekilde oluşturmalı ve bunu bir zafer gibi görmemeliyiz. Diyetin tamamını bir süreç olarak ele almalısınız. 1 haftada kaç kilo kaybettiğinizden daha çok 1 ayda ne kadar kilo kaybettiğiniz daha önemlidir. Diyete başlıyorum ilk ay 10 kilo vereceğim gibi bir hedef doğru bir yaklaşım değildir. Diyeti devam ettirebilmek ve motivasyonu tam anlamıyla sağlamak için haftalık 1 kg’dan daha büyük beklentilere girmeyin.

 

İlginizi çekebilir: Yaza kadar ideal kilonuza kavuşmanız için kilo vermenize yardımcı olacak 5 besin

Diyetisyen Sinem Akgün: Gaziantep doğumluyum. Beslenme kültürünün en yoğun olduğu o coğrafyadan dolayı mıdır bilemem ama 2009 yılında kendimi hiç bilmediğim bir dünyanın içinde, yani Hacettepe Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nde buldum. Besinlerin vücudumuzda oluşturduğu etkilerin bu kadar önemli olacağını hiç düşünmediğim için öğrendiğim her bilgiyi büyük bir heyecan ve merakla takip ettim. Bilimin yolundan hiç ayrılmadan ilerlediğim eğitim hayatında, lisans eğitiminin çok yeterli olmayacağını düşünerek yüksek lisans eğitimine başladım. Mezun olduğum 2013 yılından bugüne kadar hastaların yeme eğilimlerini, psikolojik durumlarını göz önüne alarak "Yasaksız" diyetin var olabileceğini benimle iletişim kuran herkese anlatmaya çalıştım. Gelişmeye çalışan insan, tatlı dilli diyetisyen, boğa kadını ve köpek Ceku'nun annesi olarak hayatıma devam etmekteyim.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale