Kendinize duygusal ilk yardımda bulunmayı biliyor musunuz?

Hepimiz bedensel sağlığımızı korumamız gerektiğini çok küçük yaşlardan itibaren biliyoruz. Peki aynısını zihinsel sağlığımız için de söyleyebilir miyiz? Çocuklarımıza herhangi bir uzuvları yaralandığında mikrop kapmaması için yara bandı kullanmalarını öğretiyoruz. Ancak duygusal yaralanmalarla ilgili onlara herhangi bir bilgi verdiğimiz oluyor mu? Aslına bakarsanız duygusal yaralanmalar da fiziksel yaralanmalar gibidir. Nasıl kanayan bir yerimizi görmezden gelmiyorsak, duygusal yaralanmaları da görmezden gelemeyiz. Aksi takdirde onlar da kötüleşebilir ve hayatlarımızı derinden etkileyebilir.

Duygusal ilk yardım

Psikolog Guy Winch’e göre; psikolojik yaralanmalardan korunmak amacıyla kullanabileceğimiz, bilimsel olarak kanıtlanmış teknikler olmasına rağmen bunları kullanmıyoruz. Hatta kullanmamız gerektiği aklımıza bile gelmiyor. Ayağı kırık birine bunu boşvermesini söyleyemezken, duygusal yarası olan birine böyle cümleler kurabiliyoruz. Ancak doğru olan, bedensel ve psikolojik sağlığımız arasında fark gözetmeden ikisine de eşit davranmak.  

Winch, psikolojimizde derin yaralar açan bazı durumlar olduğunu ifade ediyor. Yalnızlık bunlardan biri. Öyle ki, yalnız olduğumuzu hissettiğimizde bu durum algımızı bozup aklımızı karıştırabilir ve etrafımızdaki insanların bizi gerçekte olduğundan daha az önemsediklerini düşündürtebilir. Hatta yapılan bazı araştırmalar, kronik yalnızlığın erken yaşta ölme ihtimalimizi yüzde 14 arttırdığını, yüksek tansiyona ve kolesterole neden olduğunu ve bağışıklık sisteminin savunmasını düşürdüğünü gösteriyor. Öte yandan yalnızlık konusuna hiç kimse bir fiziksel yaralanmaya gösterdiği önemi vermiyor.

İlginizi çekebilir: Yalnızlık hakkında ilginç bulgular ve uzmanlardan yalnızlıkla başa çıkmak için öneriler

Üstelik algılarımızı bozan ve bizi yanlış yönlendiren tek şey yalnızlık değil. Başarısızlık da aynı şeyi yapıyor. Winch’e göre aslında hepimizin, ne zaman bir düş kırıklığına ve başarısızlığa uğrasak hazırda bekleyen ve tetiklenen bir takım duyguları ve inançları var. Peki her birimiz aklımızın, başarısızlığa nasıl tepki gösterdiğinden haberdar mıyız? Eğer değilsek kesinlikle olmalıyız, çünkü aklımız bizi bir kere bir şeyi yapamayacağımıza ikna ederse, çaresiz hissetmeye başlar ve ya çok çabuk pes eder ya da hiç denemeyiz. Ve ardından başaramayacağımıza daha da ikna oluruz. Winch, bu yüzden pek çok insanın gerçek potansiyellerinin altında kaldığını ifade ediyor. Çünkü hayatlarının bir yerinde bazen tek bir başarısızlık, onları başaramayacaklarına ikna ediyor ve onlar da inanıyor. Ve bir şeye ikna olduktan sonra fikir değiştirmeleri çok zor oluyor.

İlginizi çekebilir: Başarısızlık inancını içinizdeki gücü dışa çıkararak yenin

Duygusal kanamalarınızı durdurun

Winch’e göre; aklımız ve duygularımız, düşündüğümüz kadar güvenilir arkadaşlar değil. Hatta daha çok dengesiz bir arkadaşa benziyorlar. Son derece destekleyici olabilirken aniden gerçekten sevimsizleşebiliyor. Hepimiz, öz saygımızın yaralandığı durumlarda sanki bu yetmiyormuş gibi kendimize karşı daha acımasız davranabiliyoruz. Fiziksel yaralanmalar söz konusu olduğunda, hiçbirimiz yarayı daha da kanatmaya çalışmazken, duygusal yaralanmalarımız karşısında bu şekilde davranmayabiliyoruz. Bunun nedeni ise duygusal sağlığımız hakkında çok az şey biliyor olmamız. Ancak reddedilme, yalnızlık, başarısızlık gibi duygusal yaralanmalar yaşadığımızda ilk yapmamız gereken şey öz saygımızı canlandırmak. Yani duygusal kanamamızı durdurmak.

Guy Winch’ten duygusal ilk yardım ile ilgili daha fazlasını öğrenmek için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz:

How to practice emotional first aid | Guy Winch

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!