X

Kelimelerin en derini: “Kadın”

8 Mart 1857 yılında New York’ta tekstil işçisi kadınlar, düşük ücretler ve ağır çalışma koşulları sebebiyle greve çıkıyorlar. Ülkede kadınların ayaklanması ile birlikte büyük bir ses getiren olaya dönüşen bu eylemler esnasında greve çıkan kadınların çalıştığı fabrikada yangın çıkıyor ve fabrikanın çıkış kapıları kilitli! Birçok kaynak tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününün hikayesi bu konu ile açıklanıyor.

Var olan bir kutsallığı yüceltmek için bir olumsuz duruma ihtiyaç yok. Olan olduğu haliyle var olmaya devam edecek zaten.

Bugün o gün, Dünya Emekçi Kadınlar Günü! Özel günlerin hiçbir zaman bir anlamı olmadı benim için. Özel günlerdeki reklam kampanyalarında da hiçbir samimiyet bulamadım. Belki bazen indirimler hoşuma gitti çünkü yeterince pahalıya satılan şeyleri daha uyguna aldığımız anlamına geliyordu. Doğum günü de keza, evet “iyi ki doğdum” ama bunu sadece doğum günümde söylemiyorum ki ben, doğum gününde tebrik edilmesi gereken bir kişi varsa o da dünyaya gelmene vesile olan anne karakteridir, diye düşünürüm hep. Biz her özel günü şaşaalı bir kutlama ile geçirip ertesi gün her şeyi, tüm değerleri unutup hayatlarımıza kaldığımız yerden devam ederiz.

Bugün birçok reklam kampanyası ve birçok görselle karşılaşacağız, okuyacağız vs. kadınlarımız hakkında herkes harika dileklerini söyleyecekler. Buraya kadar sorun yok. Peki yarın ne olacak? Bu motivasyon bugüne mi özel sadece? Sadece bugün mü kadınız? Sadece bugün mü erkekler tarafından kutsallaştırılmalıyız? Ya da herkesi bırak, sadece sen bugün mü kadın hissedeceksin? Sürdürülebilir değil mi bunların hiçbiri?

Bu yazım, bugüne kadar kadın olmanın ne olduğunu anlamaya hem fiziksel hem mental mücadele verenler için. Bugün kadın olmanın zorluklarından bahsedip de bir kadın kutsallığına varmayacak cümlelerim. Var olan bir kutsallığı yüceltmek için bir olumsuz duruma ihtiyaç yok. Olan olduğu haliyle var olmaya devam edecek zaten. Aslında biraz içsel olarak kırgın hissediyorum bugün ve bu gibi günlerde… İzlediğim birçok video, paylaşılan birçok söz, kadınını yüceleştirirken, karşısındaki o negatif yanı da besler nitelikte. Hiç fark etmiyoruz bile değil mi? Çünkü o kadar çok o negatif yanlara maruz kalıyoruz ki gün içinde, sanki o artık bizim/toplumumuzun bir parçası ve olağan dışı bir şey yok. O orada olacak. Her şey normalmiş gibi… Bugün ve bu gibi günlerde maalesef olumsuzluğu hatırlatmak yerine sadece güzele odaklanmamak neden diye sormadan geçemiyorum. Neden? 
Gerçekten yarın ne olacak?

“Başkalarının gözleri bizim zindanlarımız; başkalarının düşünceleri bizim kafeslerimiz.” (Virginia Woolf)

Yarın bizi, biz bugün neye adım atarsak o zamana götürecekse eğer bugün kendi değerimizi fark edecek ve güzel hissettirecek bir şeyler mi yapmalı? Günlük rutinde o koşuşturmalı işlerimizin arasında kendimizi unuttuğumuz zamanları bugün belki, ayaklarımızı uzatıp hiçbir şey düşünmeden güzel bir müzik eşleğinde kahve vs. yudumlasak… Yağan yağmuru dinleyip, akşama bir de mumları kendimiz için yakıp, güzel kokuları kendimiz için duyumsasak? Ya da hafif müzik eşliğinde salınsak içimizden geldiğince… Hatırlasak varlığımızı? Yapılacaklar listesini rafa kaldırıp, bugün varlığımıza şükran duysak… Ve tüm bunları her gün hatırlasak. Ne olursa olsun şartlar, hatırlamak için durup fark etmemiz yeterli, kendimizi hatırlatacak birçok şey var orada. Güzel bakınca güzel olur ve güzellik bulaşıcı.

Başkalarının gözleri bizim zindanlarımız; başkalarının düşünceleri bizim kafeslerimiz.” (Virginia Woolf)

Bugüne ve gelecek olan her güne, kendi gözlerimizden bakacağımız bir gün olsun bugün, kutlu olsun!

 

İlginizi çekebilir: Mutlu son beklemek yerine sonsuza gidelim mi?

 
Şebnem Pınar: Merhaba! Yazılarımda benim 'anlama yolculuğumu' okuyor olacaksınız. Beni anlamak için yazan birisi olarak tanımlamak da isteyebilirsiniz. Şimdi daha önceden edindiğiniz tüm varsayımları ve okurken yapacağınız tüm kritikleri bir kenara bırakıp, sadece okuyun. İdraki de doğal sürecine bırakın... Okuduğunuz an anladığınız şey az sonra değişebilir! Bunu hatırlayın. Bu sizin size yapabileceğiniz en güzel şey!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale