X

Kediyi öldüren merak, insanı güçlendirir mi?

“İnsanoğlunun mağaradan çıkıp yıldızlara gitmesini sağlayan şey, sahip olduğu meraktı. Korkularımızın üstesinden gelmemizi sağlayan şey de cesaretimiz değil, sahip olduğumuz merakımızdır.” deniyordu bir çizgi romanda. Hepimiz meraklı olarak doğuyoruz da, büyüdükçe ya da hayat şartları değiştikçe bu özellik törpülenerek azalıyor belki de. Peki, kediyi öldürdüğü iddia edilen merak, insanlar için gerçekten elzem ve faydalı mı?

Kediyi öldürdüğü iddia edilen merak, insanlar için elzem ve faydalı.

Birkaç ay önce Columbia Üniversitesi’nde Bill Gates ve Warren Buffett beraber bir konuşmaya dahil oldular. İkili, tanıştıkları zamanlara dair bir anekdot paylaştı. 1991 yılında ilk kez beraber yemek masasına oturduklarında, Gates’in babası onlara “en önemli özelliklerinin ne olduğunu” sormuş, ikisi de “merak” yanıtını vermişti. Dünyaya ve yeni şeyler öğrenmeye dair bitmek tükenmek bilmeyen bir merak… İkilinin dostluklarının baki olmasını sağlayan şey bu ortaklıklarıydı belki de. Sadece dostluklarını mı? Onlara göre, tüm başarılarını meraklarına borçlulardı.

İnsanlara meraklı olup olmadıkları sorulduğunda, yanıtları genelde evet olur. Oysa gerçek merak, sanıldığı kadar sık bulunmayan bir özellik. Her şeye dokunmak, koklamak, tatmak isteyen bir bebek, “bu nedir” sorularının sonu gelmeyen bir çocukken, hayatımızın hangi noktasında, yanıtını almadığı soruları sormayı kesen birtakım insanlara dönüyoruz? Liderleri daha iyi, nokta atışı sorular sormaya yönelten 4-24 Projesinin sahibi Hal Gregersen, eğitim-öğretim düzeninin buna yol açtığını söylüyor ve ekliyor: “Yanıtların sorgulama ve düşünceden daha değerli olduğu bir ortamda, bize meraklı olmamamız öğretiliyor.”

Öğrendiklerimiz arttıkça yani bilmediğimiz şeyler azaldıkça soru sormayı kesiyoruz ve “bu normal” diye düşünüyor olabilirsiniz. Halbuki bilgi, tıpkı evren gibi sonsuz. Minicik bir parçasına vakıf olmak, bizi geri kalanı hakkında merakta bırakmalı aslında. Neden tam tersi oluyor? Mecburen mecburen, mecburiyetten! Çocuk kitapları basan yayınevleri yaz mevsiminde satışlarının düştüğünü, çocukların okumaları için verilen ödev kitaplar dışında hiçbir şey okumadıklarını söylüyor. Çünkü, ülkemizdeki ve dünyanın pek çok yerindeki eğitim sistemi, kişinin kendi yetkinliği ve meraklarına göre değil, belirlenmiş ve onaylanmış içerikleri öğrenmelerine ve mümkünse başka bir bilgi edinmemelerine yönelik olarak tasarlanmıştır.

Doğuştan gelen merak, kişi büyüdükçe azalıyor.

Bu yazı bir sistem eleştirisine dönmeden, biz konumuza dönelim. Merak, direniştir. Bizi başka hiçbir şeye vaktimiz olmadığına inandıran her türlü yorgunluğa karşı, battaniye altında el feneriyle kitap okumak, sabah daha az uykuyla ama daha doymuş şekilde uyanmaktır. Gerçekten meraklı insanlar kendilerine hobi de edinmezler, hobiler onları bulur. Bir gün dalışla ilgili okudukları bir şey ilgilerini çeker ve kendilerini o konudaki her kaynağı silip süpürür, dalışlara giderken bulurlar. Ya da kuşlara merak salar ve kısa süre sonra ellerinde dürbünle yürüyüşe çıkarken görülürler.

Merak konusu merakınızı yeterince uyandırdıysa, daha meraklı olmanın yollarından da bahsedelim:

Kendinize durumdan vazife çıkarın

Hayatta iyi ve güzel olan her şeyi bulduğunu düşünen bir insan herhalde yoktur. Gerçekten de dünya, henüz keşfetmediğiniz güzelliklerle dolu. Şöyle düşünmeyi deneyin: Sıkıcı anlar birer gözlem fırsatı, boş zamanlar kendinizle kalıp düşünme alanı, hiç gitmek istemediğiniz o şirket yemeği bile yeni bir şeyler öğrenmek için bir fırsat olabilir.

Merakı teşvik edin

“Bundan bir şey çıkmaz” diye düşünüp başlamadığınız bir proje, kaçırılmış bir fırsat olabilir. Nasreddin Hoca’nın dediği gibi, “ya tutarsa”? Elbette kimse önünüze çıkan her işe balıklama dalmanızı istemiyor; bilakis, merak sizi bundan koruyor. Çünkü gerçekten merak saldığınız bir şeyi araştırmaya ve öğrenmeye başladığınızda, onunla ilgili bilgi ve birikim ediniyor ve körlükten kurtuluyorsunuz.

Sıkıcı deyip geçmeyin

Merakınızı cezbetmeyen şeyleri sıkıcı diye yaftalayıp bırakmayın. Bir konuya, ilk bakışta görmediğiniz ilginç bir yönü olup olmadığına bakacak kadar fırsat verin.

İlginizi çekebilir: Çocuklarda merak ve öğrenme ilişkisi

Kaynaklar:

Life Optimizer

Psychology Today

CNBC

Fast Company

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale