X

Karayipler’de Bir Cennet: Turks ve Caicos Adaları

Turks ve Caicos Adaları genelde internetten Türkiye’yle ilgili bir araştırma yaparken hemen Türkiye’nin bir, iki sıra altında çıkması sebebiyle insanların gözüne çarpan bir ülke ismi olmakla sınırlı kalmıştır birçok insan için. Benim etrafımda kimseden “ Ay önümüzdeki bayram ailecek Turks ve Caicos Adaları’na gideceğiz” diye bir cümle duymuşluğum yok! Fakat olası bir Karayip turunun atlanmaması gereken bir durağı diyebilirim bu cennet için. Benim için bu adayı özel kılan şey paylaşımın hayatımızda ne kadar önemli olduğunun bir kez daha farkına varmamdı. Çünkü bu tatilin hafızalarımızdan silinmeyecek bir anı olmasına sebep olan harika insanlarla, Cheminade ailesiyle tanıştık.

Yuvamız

Turkuaz su, beyaz kum meraklılarının mutlaka görmesi gereken bu tropik ülke, İngiliz denizaşırı toprakları sayılan, özerk idareyle yönetilen iki grup adadan oluşuyor. Başkenti Cockburn Town, en büyük şehri de Providenciales. Ülkenin ismi oldukça enteresan olduğu için en çok sorulan sorunun cevabını daha fazla sıkıcı bilgi vermeden paylaşmak istiyorum. Adanın isminin Turks kısmı; Karayipler’de yetişen melocactus bitkisinin tepesinin “Türk fesi” ne benzetilmesi, Caicos kısmı ise; “adalar dizisi” anlamına gelmesi sebebiyle böyle enteresan bir isme kavuşmuş ülke.

Evimizden Günbatımı Manzarası

Bahamalar’dan sonraki durağımız; Turks ve Caicos Adaları, Providenciales, cennete açılan bir kapı adeta! Bahamalar’dan “Turks Air”le 90 dakikada bu cennete ulaşmak mümkün. Tabii yine bir tek hostesin eşlik ettiği, maksimum 25-30 kişilik bir pırpır uçakla. Ama bu sefer uçuşta meyve suyu ikram ediliyordu, onu da söylemeden geçmeyeyim. Adaya indiğiniz andan itibaren acaba huriler ne zaman bizi karşılayacak diyebilirsiniz gerçekten de, zira burası için cennet demeyecek birini tanımıyorum. Karayiplerin kalbindeki bu ıssız, tropik ve karizmatik adaya ulaşmak pek de kolay olmadığından, takdir edersiniz ki burada yaşam biraz pahalı. Dolayısıyla, daha çok lüks tatil için tercih edilecek noktalardan. Genellikle çiftlerin tercih ettiği, Seyşeller ya da Maldivler gibi ismi çok duyulmuş yerlerdense, Karayip turu içerisinde uğranacak farklı bir nokta olarak görülebilir Turks ve Caicos Adaları.

Evimizin Özel Plajı ve Alex

Adadaki en ucuz oteller; geceliği 200 küsur liradan başlayan fiyatlarla ilk başta göz korkutsa da, dünyanın her yerinde ucuz tatil yapmanın bir yolunun bulunabileceğini göstereceğim sizlere. Her zaman merak ettiğimiz Turks ve Caicos Adaları’nda üç gece kalmak için milyarlar vermek istemediğimiz için, özellikle backpacker’ların (sırt çantasıyla seyahat eden turistlerin) tercih ettiği site olan www.couchsurfing.org’a bir göz attık. Ada küçük olduğundan couchsurfing’e üye olan topu topu iki aile vardı. Couchsurfing.org ile internet üzerinden dünyanın her yerinde yaşayan insanlara ulaşabilir ve evlerinde birkaç gece para vermeden kalabilmek için kendileriyle yazışabilirsiniz. Evinde kaldığınız insanlar sizi gezdirmek veya yemek vermek zorunda değil ama iyi anlaştığınız takdirde, vakitleri de varsa seve seve sizlerle vakit geçireceklerdir.

http://www.wherewhenhow.com/turks-caicos-islands// adresinde de bulabileceğiniz şnorkelli/tüplü dalış, rüzgâr sörfü, golf, deniz kenarında at binmek vb. bir çok farklı aktiviteyle de tatilinize renk katabilirsiniz. Bu adresten kalabileceğiniz tüm otelleri, kiralayabileceğiniz villaları, alışveriş, restoran, gece hayatı  gibi her konuda, oldukça kapsamlı bilgiye ulaşabilirsiniz. Ama ben yine de adanın en ünlü plajı olan Grace Bay’de yüzmeden, rüzgâr müsaitse Long Bay’de rüzgâr sörfü yapmadan, Bagatelle Beach Resort’ u görmeden, Turks ve Caicos Adalarının yerel markası olan Turk’s Head birasını tatmadan dönmeyin derim. Acaip pahalı olmayan ve çok keyifli, lezzetli birkaç restoranı da yazmayı bir borç bilirim; öğlen yemeği için; Horse Eye Jack’s çok iyi bir tercih. Siparişinizi beklerken hemen elbiselerinizi çıkarıp kendinizi denize atabilir, yemeğiniz gelince de üzeriniz kumlu kumlu, mayonuz ıslak bir şekilde yemeğinizi afiyetle yiyebilirsiniz. Burada adanın spesyali olan conch’u denemenizi tavsiye ederim. Jimmy’s Dive Bar; akşam yemeği ve içki için çok tatlı bir Amerikan restoranı. Gece için de lüks otellerin barlarının dışında, adada oldukça hakim olan Dominik Cumhuriyeti barlarından herhangi birini taksicinize sorarak bulabilirsiniz… Adanın tamamını arabayla dolaşmak 20 dakika süreceği için jitney adını verdikleri korsan taksilerle güzel pazarlıklar eşliğinde ulaşım sağlamanız mümkün. Ama ille de kendi arabam olsun diyenlerdenseniz http://www.gracebaycarrentals.com/’http://www.wherewhenhow.com/turks-caicos-islands// adresinde de bulabileceğiniz şnorkelli/tüplü dalış, rüzgâr sörfü, golf, deniz kenarında at binmek vb. bir çok farklı aktiviteyle de tatilinize renk katabilirsiniz. Bu adresten kalabileceğiniz tüm otelleri, kiralayabileceğiniz villaları, alışveriş, restoran, gece hayatı  gibi her konuda, oldukça kapsamlı bilgiye ulaşabilirsiniz. Ama ben yine de adanın en ünlü plajı olan Grace Bay’de yüzmeden, rüzgâr müsaitse Long Bay’de rüzgâr sörfü yapmadan, Bagatelle Beach Resort’ u görmeden, Turks ve Caicos Adalarının yerel markası olan Turk’s Head birasını tatmadan dönmeyin derim. Acaip pahalı olmayan ve çok keyifli, lezzetli birkaç restoranı da yazmayı bir borç bilirim;u ziyaret edebilirsiniz.
[caption id="attachment_2190" align="alignnone" width="600"] Canlarım

Biz Karayip turumuzun en pahalı durağında en az para harcayarak kendimize dünyada her yere gitmenin mümkün olduğunu kanıtladık. Dünyanın en güzel ülkelerinden birinde dolu dolu üç gün geçirdik ve bu üç günde, adadaki herhangi bir otelde bir gece konaklama parası kadar harcadık! Bu arada Club Med’in bünyesinde bulunan Turkoise; ailecek, tek başına veya çift olarak tatil yapmak isteyenler için geniş bir yelpazeye sahip. Hem “her şey dahil” konseptiyle bütün tatilinizi kafanız rahat ve bol aktiviteyle geçirebilir, hem de dünyadaki en eğlenceli zincirlerden biri olan Club Med’de kalarak farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz. Turks ve Caicos Adaları; turkuaz suyu, bembeyaz yumuşacık kumları, yemyeşil ağaçları, lüks, konforlu, kaliteli otelleriyle lüks tatilin vazgeçilmez adreslerinden biri. Alışılmışın dışında bir tropik ada tatili yapmak isterseniz bu cennet adaya bir göz atın derim… Bir sonraki yazımda uzun uzun bahsedeceğim Cheminade ailesine de buradan selam ederim…

Grand Turk

Önemli Detaylar:

  • Yanınızda mutlaka 50 faktör güneş kremi götürün. Sabahın 07:00’sinde bile 20 faktör güneş kremiyle ıstakoz gibi yanmış bir kişi olarak yakarışlarımdır bunlar.
  • Ada’ya gittiğiniz tarihe özellikle dikkat edin, zira bizim gibi tam da kasırga ertesi giderseniz milyon tane sivrisinek yüzerken bile her yerinizi mıncıracaktır. Her türlü sinek kovar sprey, ısırma sonrası sürülen jel vb. alet edevatınızı yanınızda bulundurun.
  • Adada Amerikan Doları geçerli ve İngilizce konuşuluyor. Hadi yine iyisiniz.
  • Hava atmak gibi olmasın, bizim gibi malikânede falan kalırsanız eve alışveriş yapmak için adadaki tek süpermarket IGA’ya gidebilirsiniz. Burada her şeyi bulabilirsiniz, fakat normal fiyatlarının biraz üzerinde olacaktır. Karayiplerin göbeğinde bir ada en nihayetinde, olacak o kadar.
  • Ada nüfusunun%10’unu Avrupa ve Kuzey Amerika vatandaşları oluşturuyor. Bolcana Haitili, Dominik Cumhuriyetli mevcut. Yerel halk Avrupalı ve Amerikalıları pek sevmiyor, çünkü iyi işleri onlar kapıyormuş. Ada dedikoduları bu yönde…

Yazarın tüm yazıları için tıklayın.

Irmak Yazım: Irmak Yazım // 1987’de İstanbul’da doğdum ama kendimi Rio’da veya Havana’da doğmuş gibi hisseden değişik bir canlıyım. Rio’nun Irmak demek olduğunu hesaba katarsak çok da garip gelmemeye başlıyor bir yerden sonra. Kapı gıcırtısına oynarım, gülmeyi, spor yapmayı, yemek yemeyi, insanları, hayvanları, kitapları, filmleri ve daha bir sürü şeyleri çok severim. Bir daha mı geleceğiz dünyaya bakış açısından yola çıkarak dünyayı gezmeyi kendime bir borç bildim. Hayatta kendimi en mutlu hissettiğim anların gezilerimi anlatırken olduğunu anlamamla birlikte bu mutluluğu sizlerle de paylaşmak istedim…

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale