X

Kapitalist bir sistemde spiritüelliği bulabilmek

Uzun zamandır yazamıyordum. Uzun zamandır yazamadığım için söyleyeceklerim birikti. Duygularım, düşüncelerim… Paylaşamamanın verdiği etkilerin ne olduğunu da gördüm bu zamanda. Yani her şeyin bir sebebi ve bunun sonucunda verdiği bir dersi olduğunu da. Yeter ki görmek iste… Aslında her şey göz önünde.

İstediğin kadar kalabalık eş dost çevren olsun, paylaşmak yetmiyor, istediğin özgürlükte konuşamıyorsan eğer. Yani sanırım, bence, benim anladığım, bu hayatta kendini ifade etmenin bir başka yolu daha olmalı ki hayatın bir ucundan tutabilesin. Aksi halde içinde birikip çağlayan şeyler bir gün işittiğin bir kelimede patlayabiliyor. Ve insan sanıyor ki her şey sadece “bir kelimeden” ibaret. Ama değil.

Son zamanlarda içimde yığılan bir konu var aslında. Yine “ben” ve “ego”. Yaşadığımız hayatın akışı, ego içinde kaybolmaya o kadar müsait ki. “Sen kimsin ve neden buradasın?” diye bir anda aydınlanıyor insan, her şeyin dışına çıkıp büyük resme bakabildiği zaman. Aşağıda kalan her şeyin kuru gürültüden, gereksiz koşturmacadan ve kocaman bir savurganlıktan ibaret olduğunu anlıyor.

Peki bu esnada neler oluyor? Elle tutulur, maddi değeri olan tüm şeylerin verdiği hazza ulaşmak için birçok şeyi görmezden geliyoruz. Mesela ben bugün fark ediyorum mahallemdeki ağaçların yapraklarının nasıl bu kadar sarardığını ama bir yandan da yeşilliğini koruma çabasını. Ve üzerine düşen yağmur damlacıklarının zarafetini. Sırf ay sonu giderlerimi karşılayacağım diye görmezden geldiğim bir sürü şeyin olduğunu yeni fark ediyorum. Bunları, sadece hasta olduğum için işe gidemediğimden görebiliyor olmak, canımı acıtıyor. Peki ya gerçekten göremediğim neler vardı diye düşündükçe, çok çılgın bir korku kaplıyor içimi.

E bunun diğer yanında da aradığının ne olduğunu bilmeden bir şeylere yetişmenin verdiği yorgunluk veya “Ya yetişemezsem” düşüncesinin yarattığı kaygılı bir ruh hali var.

Kaosun farkında mısın?

Hiçbir şey olmaz değil, hiçbir şey yapılamaz değil. Bu hayatın düzeninde, koştursan da, gürültüler içinde kaybolsan da, sen de bir gürültü olsan da, Osho’nun dediği gibi kendine sadece 1 saat zaman ayır, bırak tüm kaygıların, tüm arzuların, ihtirasların geri kalan 23 saat içinde ne yapıyorlarsa yapsınlar, ki zaten onu yapacaklar.

İnsan, ruhunu beslemekten, bir on dakika güzel bir müzik dinleyip kahve içmemekten, ya da her ne ise iyi hissettiren onu yapmamaktan dolayı bu kadar savurgan, bu kadar acımasız, bu kadar sevgisiz. İnsan kendi değerini es geçtikçe, başka birine değer vermesi ne kadar mümkün sence?

Son olarak yine Osho’dan , beni derinden etkileyen, dün okuduğum şu satırları paylaşmak istiyorum:

“Ağaç kök saldığı zaman, bırakın rüzgar ve yağmur gelsin, bulutlar gök gürültüleri koparsın, hepsi iyidir. Ağaca bütünlük verir. Ama ağaç küçük, narin olduğu zaman, küçük bir çocuk bile oldukça tehlikelidir ya da oradan geçecek bir inek bile onu yok etmeye yarar.”

İlginizi çekebilir: Kendi içinde özgür hissetmek için farkındalıkla yürüyebilir misin?

Şebnem Pınar: Merhaba! Yazılarımda benim 'anlama yolculuğumu' okuyor olacaksınız. Beni anlamak için yazan birisi olarak tanımlamak da isteyebilirsiniz. Şimdi daha önceden edindiğiniz tüm varsayımları ve okurken yapacağınız tüm kritikleri bir kenara bırakıp, sadece okuyun. İdraki de doğal sürecine bırakın... Okuduğunuz an anladığınız şey az sonra değişebilir! Bunu hatırlayın. Bu sizin size yapabileceğiniz en güzel şey!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale