İstemek ve isteklerimizi “ama” ile birleştirmek: Çelişen niyetlerimiz ve biz

Bir ev sahibi olmak istiyorum “ama”… Yeni bir araba daha almak istiyorum “ama”… Bu işe kabul edileceğime inanıyorum “ama”… Başarılı olacağımı biliyorum “ama”… Bu ilişkiyi ciddi bir boyuta taşımayı düşünüyorum “ama”… Bu ülkede kendime yeni bir hayat kurabileceğime inanıyorum “ama”… Bu kadın veya adamın hayatımın eşi olduğunu hissediyorum “ama”… Bu olanları tersine çevirebileceğimi her şeyi yeniden kurabileceğimi kaybettiklerimi yeniden kazanabileceğimi biliyorum “ama”…

İşte bunlar bizim “ama” ile devam eden cümlelerimiz. İşte bunlar bizim isteyip de ama ile birleştirdiğimizde o kadar da çok isteyemediklerimiz… İşte bunlar ama sözcüğünün olumsuz etkisini de eklediğimizde “Ben çok istiyorum bir türlü olmuyor” diyerek anlatmaya çalıştıklarımız… İşte bunlar olacağı varsa da o bizim nasıl olsa olmayacaklar diye sessizce inanmayı tercih ettiğimiz, bu sessizliği ama ile ifade ettiğimiz gerçekliklerimiz…

İstemek ve isteklerimizi "ama" ile birleştirmek: Çelişen niyetlerimiz ve biz

Ama kelimesi neden bu kadar önemli bir kelime? Bu yazımda ben sizlerle birlikte ama eklediğimiz her cümlemize yani çelişen niyetlerimize bakalım istiyorum. Evet, buna çelişen niyetler olarak isim vereceğiz çünkü aslında söylediğimiz cümle kendi içerisinde niyetimizle enerjisiyle olasılıklarıyla kısacası ‘kendi kendisiyle” çelişiyor… Belki farkındayız belki henüz farkında bile değiliz ama işte çelişkilerimiz bu ama kelimeleri ile başlamış oluyor.

Şimdi gelin hep birlikte yazının başında yarım bıraktığımız “ama” ile biten cümlelerimizi tamamlayalım. Bu işe kabul edileceğime inanıyorum “ama” yeterince iyi olduğuma inanmıyorum veya “ama” benden daha iyi bir aday olduğu durumda kabul edilmemek olasılığı da bulunuyor… Bu cümleyi okuduğunuzda ne düşündünüz? Sizce bu cümleyi söylemekte olan bir kişi bu iş için gerçekten uygun kişi midir? Bu kişi yeterince bu işi istemekte midir? Bu kişi gerçekten kendi gücüne kendi yeteneklerine kendi varlığına inanmakta mıdır? Yoksa kendini akışa mı bırakmıştır? Eğer siz evren olsaydınız ve bu cümleyi duysaydınız bir çelişki olduğunu düşünmez miydiniz? Bu kişiye tam olarak ne vermeyi isterdiniz? Evrenin sonsuz gücü olarak bu işi gerçekten verir miydiniz yoksa zaten alamayacağına inanıyor, bu çelişkide o neye inanıyorsa karşısına o çıkmalı mı derdiniz?

Bu ilişkide gerçekten mutluyum “ama” bazı noktalarda yeterince mutlu olmadığımı düşünüyorum… X ile evlenmeyi kabul ettim “ama” benim için uygun bir eş olacağına tam olarak inanmıyorum bu konuda endişeler taşıyorum. Bu cümlelere baktığınızda bu ilişki bu kişinin evlilik hakkındaki istekliliği ve her iki durumda ilişkinin gidişatı hakkında ne düşünürdünüz? Evliliğimde mutlu olmayı istiyorum “ama” X ve ben çok farklı insanlarız mutlu olabilir miyiz bilemiyorum… Eğer gerçekten mutlu olmayı istediğimizde ama ile devam eden kısma ihtiyacımız olur muydu? Siz o kocaman güzelim evren olsaydınız bu cümleyi sarf etmekte olan kişiye nasıl bir evlilik hayatı sunardınız? Gerçekten mutluluğu istediğine inanır mıydınız yoksa o ama kelimesinden sonra gelen niyetlerini (aslında mutlulukla çelişen niyetlerini) olası farklılıkları ve bunların olası mutsuzluk sonuçlarını ona göstermek üzere çalışmaya çoktan başlar mıydınız?

İşte niyetlerimiz, sözlerimiz, ifadelerimiz ve tüm bunlardaki netlik bu yüzden son derece önemlidir. Bizler istediğimizi söyleriz ve hemen ertesine korkularımızı, endişelerimizi yani çelişen niyetlerimizi ekleyiveririz. “Bu kek çok güzel oldu biliyorum ama tadı biraz az kalmış olabilir ve eşim beğenmeyebilir…” Bu cümle tek bir cümle değildir, bu cümle gerçekten beğenilecek bir kek yaptığına gönülden kalpten özden inanan bir kişinin kuracağı bir cümle de değildir, bu cümle çelişen iki niyetin bir araya geldiği bir cümledir… Sonuçta bu kek “beğenilmeyecektir.” Neden diye sorduğumuzda ise “içerisinde ama olan” niyetlerimize bakmamız gerekir… Bizler inanmak isteriz, inanmaya çalışırız fakat o ama kelimesinden sonra eklediklerimiz aslında öyle kuvvetli niyetlerdir ki bunu ancak sonuçlarını isteyip de olmayanlarımız olarak gördüğümüzde idrak edebiliriz…

İstemek ve isteklerimizi "ama" ile birleştirmek: Çelişen niyetlerimiz ve biz

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız niyetlerinize çelişkileriniz açısından bakmanızı dilerim… Neyi istiyor da istemedikleriniz ile bulandırıyorsunuz? Neyi soruyorsunuz fakat sonuçlarına endişelerinizi de katıyorsunuz? Neyi gerçekten söylüyorsunuz da bir türlü hayatınızda tezahür bulmuyor? Bu durumda ama ile devam eden cümleleriniz var mı? Bu cümlelerin sonunda hangi isteklerinizi arzularınızı niyetlerinizi kısıtlamaktasınız?

Bizler niyetlerimizle, ön gördüklerimizle, arzularımızla ve kalbimizden geçenlerle var olmaktayız. Bu yüzden hepimizin niyetleri güzeldir ve evrenin muhteşem akışında can bulmaya potansiyellidir… Niyetlerimizdeki çelişkileri kaldırmak, ama sözcüğünden kurtulmak bizim elimizde… Bugün gelin bir niyet tutun, bir dilek tutun ve sonunda ama olmasın…

 

İlginizi çekebilir: İlişkilerin kopuş noktası: Birbirinizi yeterince dinliyor musunuz?

Pınar Özeken (Ulus)
2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini ... Devam