X

İş görüşmelerinde yapılan 8 hata

İş görüşmelerinde tek hata yapan taraf görüşmeye gelenler değildir; görüşmeyi yürütenler de bir sürü hata yapar. 40’tan fazla kitabın yazarı olan, Inc.com ve CBS MoneyWatch.com gibi sitelerde köşe yazarlığı yapan ve yıllardır liderlik ve yöneticilik hakkında çeşitli yerlerde konferanslar verip workshoplar düzenleyen Jeff Haden, alanındaki önemli kanaat liderlerinden biri sayılıyor. Haden’ın, iş görüşmelerinde, görüşmeyi yapan kişinin nerelerde hata yapıp en iyi adayları göz ardı ettiği ile ilgili LinkedIn’de paylaştığı bilgileri, Uplifers olarak sizler için derledik.

1. Utangaçlığı beceriksizlikle bir tutmak

Bazı insanlar iş görüşmelerinde başarılı değildir. Gergin ya da çekingen davranır, iyi bir izlenim bırakmazlar. Fakat garip geçen bir görüşme, adayın işini iyi yapamayacağını göstermez. Yüksek iletişim becerileri, daha büyük becerilerin sinyalini vermez.

Yapılması gerekenler: Adaylar rahat hissetmediğinde sabırlı olun, rahatlamalarına yardım edin. Siz lidersiniz; işiniz insanlardan en iyi performansı alabilmek. Henüz işe almadıklarınız da buna dahil.

Ve eğer adayların rahat olmadığı bir sürü görüşme yapıyorsanız, bir adım geri atıp yaklaşımınızı düşününün. Belki bunun nedeni sizsiniz.

2. Olasılıkları artırmak

Adaylar kendilerini satmak için çabalar. Görüşmeyi gerçekleştirenler de, işi adaylara satmaya çalışır. Bu anlaşılabilir bir şey; özellikle şirketinizi seviyorsanız, düşünmeden yeni proje potansiyellerini, çalışanlar için zengin sosyal yardımları ya da beklenen bir genişlemeye dayanan terfi etme fırsatlarını düşünmeden anlatmaya başlarsınız.

Şirketiniz hakkında heyecan duymak harika bir şey, fakat iş görüşmesine gelen bir adayın “belki” , “muhtemelen” ya da “ileride” dediğiniz şeyleri, “kesin” olarak algılaması da işten değildir ve bütün bunlar, sonradan sözlerin tutulmadığını düşünen hoşnutsuz çalışanlara dönüşebilir.

Yapılması gerekenler: Tipik bir kariyer yolunu tanımlıyorsanız, bunu genel terimlerle açıklayın. Sadece onaylanmış projeler ve mevcut çabalarla ilgili detayları paylaşın. Belki zihninizde ihtiyacınız olan şeylere göre görüşme yapıyorsunuzdur, ancak adayın, işin güncel olarak neyi gerektirdiğini anladığından da emin olmanız gerekir.

Şu genel kuralı da unutmayın; eğer vereceğiniz şeyden yüzde yüz emin değilsiniz, bundan bahsetmeyin.

3. Beş altı tane ‘tamam’ı, ‘harika’ anlamında algılamak

Bir iş görüşmesi sırasında, kafanızın içindeki kutucuklara otomatik olarak tik atmanız çok normaldir: “Deneyim: Tamam, Nitelikler: Tamam, Detaylara dikkat etme: Tamam…” ve gerçekten olumsuz bir durum sergilemeyen ama çok iyi özelliklere de sahip olmayan ortalama bir aday, siz farkına bile varmadan gözünüze harika bir aday olarak gözükür.

Yapılması gerekenler: Unutmayın, olumsuz özelliklere sahip olmamakla üstün özelliklere sahip olmak aynı şey değildir. Mükemmeli arayın, kabul edilebilir olanı değil. “Yeterince iyi” ile asla yetinmeyin. Bütün görüştüğünüz adaylar için söyleyebileceğiniz en iyi şey “yeterince iyi”den ibaretse, aramaya devam edin.

4. Sürpriz bir şekilde grup görüşmesi yapmak

Grup görüşmeleri, görüşme yapacak birden fazla kişinin tek bir adayla aynı anda görüşebilmesi için en basit yoldur. Bu sizin için oldukça verimli olsa da, aday için çok stresli ve göz korkutucudur. Bu da, görüşmeye gelen kişinin en iyi performansını görmenizin önünde bir engel teşkil eder.

Bununla birlikte, görüşmeyi yapan kişilerin bir kısmı aynı fikre sahip olduğunda diğerlerinin de o yönde ilerlemesi tuzağına düşmek de, işten değildir.

Yapılması gerekenler: Grup görüşmelerini sadece, pozisyon grup çalışmasını gerektirdiği durumlarda yapın. Böyle durumlarda grup görüşmesi, adayın uygunluğu hakkında daha sağlam bir bilgi verebilir.

Grup görüşmeleri yürüteceğiniz zaman, bunu görüşmeye gelecek kişiye önceden haber verin. Böylece hazırlanmak için zamanı olacaktır. Hem karşı taraf için hem de sizin için adil olanı bu.

5. Önceden düşülen senaryoya fazlasıyla bağlı kalmak

Yapmanız gereken, makul olan bir dizi standart soru sormaktır (en azından belli bazı pozisyonlar için), ancak sorularınızı sormaya çok fazla odaklanıp cevapları dinlememezlik etmeyin. En iyi sorular doğal olarak başka soruları da beraberinde getirir. Adayların çoğu belli başlı soruları cevaplandırmaya hazırlıklı olduğu için, daha derine inebilecek sorular, hem olumlu hem olumsuz olmak üzere çok daha fazla bilgiyi ortaya çıkaracaktır.

Yapılması gerekenler: Bir soru sorun ve cevabı dikkatlice dinleyin. Cevap hakkında biraz düşündükten sonra, neden, ne zaman gibi sorularla birlikte, bir projenin nasıl sonlandığını, iş ilişkilerini zora sokabilecek durumların ne olduğunu sorun. Keşfetmekten çekinmeyin.

Bu sayede sadece hazır cevaplardan kurtulmakla kalmayıp, adayın normalde paylaşmayacağı önemli bilgileri de gün yüzüne çıkarmış olacaksınız.

6. Bütün görüşmeyi ele geçirmek

Bazen görüşmeyi gerçekleştirenler, bunu bir monoloğa dönüştürebilir. Böyle yaptığınızda, adayların çoğu sözünüzü kesmekten ya da görüşmeye bir denge getirmeye çalışmaktan imtina edecektir; nihayetinde, kendilerini sevdirmek istiyorlar. Eğer ahkâm kesmeye başlar ve buna bir türlü son veremezseniz, yarım saat sonra aday sersemlemiş bir şekilde yanınızdan ayrılır, siz de işe alma kararınızı, adayın iyi bir dinleyici olup olmadığına bakarak vermiş olursunuz.

Yapılması gerekenler: Adayın, görüşmeden önce şirketle ilgili birtakım şeyleri anladığından emin olun. Kısaca şirketten ve pozisyondan bahsedin. Daha sonra sorularınızı sorup dinlemeye başlayın. Olması gereken %90 adayın, %10 sizin konuşmanızdır.

7. Sorulara cevap vermemek

İş görüşmesi yürüten herkes, görüşmenin bir yerinde “Bana sormak istediğiniz bir şey var mı?” der. Birçoklarına göre bu, görüşmenin en çok baştan savdıkları ve formalite gördükleri kısımdır.

Bu yanlış bir tutum. Size yöneltilen sorular, aday hakkında çok şey anlatır. Çok iyi olan adayların her zaman için başka seçenekleri olduğunu unutmayın. Bu, onların da sizi ve şirketinizi değerlendirip, sizin için çalışıp çalışmak istemediklerini karar verdikleri anlamına gelir.

Yapılması gerekenler: Adayın sorularını, ondan beklediğiniz kadar dürüst ve düşünceli bir şekilde cevapladığınızdan emin olun. Akabindeki konuşmalar sizi şaşırtacaktır.

8. Başkalarına danışıp teyit almamak

Herkesin muhteşem geçen bir ilk randevu sonrasında, ortalama olan bir ikinci ve berbat olan bir üçüncü randevusu olmuştur. O zaman bir arkadaşımıza danışıp o kişiyle ilgili neler düşündüğünü sormadığımıza pişman oluruz.

İş görüşmesine gelenler de size en iyi yanlarını gösterirler: Girişkendirler, işe hazırdılar. Peki sizi etkilemeye çalışmadıkları zaman nasıldırlar?

Yapılması gerekenler: Jeff Haden buna “resepsiyonist testi” diyor. Adayların, siz etrafta yokken nasıl davrandıkları, onlar hakkında çok şey söyler. O yüzden, resepsiyonda duran kişiye, adayın nasıl davrandığını sorun; beklerken ne yaptığını, bu sürede diğer çalışanlarla nasıl etkileşime geçtiğini vs. Bazen, adayın size gösterdiği ile gerçek kişiliği arasında uyumsuz olan birkaç noktaya denk gelebilirsiniz.

Bekleme salonunda kötü davranışlar sergileyen biri, çalışmaya başladığında da muhtemelen aynı şekilde davranacaktır. Bu aynı zamanda, mükemmel olabilecek bir adayı işe alma konusunda sizin de başarısız olmuş olabileceğinizin de göstergesi olacaktır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale