X

İlişkileriniz konusunda göz ardı etmemeniz gereken 5 his

Bir İlişkide Gözardı Edilmeyecek Şeyler

Günlük yaşam içerisinde, çoğu zaman vücudumuzun ve beynimizin mesajlarını görmezden geliriz. Ne var ki, yavaşlamak ve iç sesimizi dinlemek; gerçek fikirlerimizi ve hislerimizi anlamamıza yardımcı olarak, doğru adımlar atmamızı sağlar. Bu, özellikle özel hayatımız ve ilişkilerimizle ilgili konularda göz ardı etmememiz gereken bir durumdur.

Uplifers olarak ilişkilerinizde mutluluğa ulaşabilmeniz için, Psychology Today yazarlarından Judith Orloff’un, içgüdülerimiz ve ilişkilerle ilgili alacağımız kararlar üzerindeki araştırmalarını sizler için bir araya getirdik.

Vücut sinyalleri

Vücudumuz, özel ve önemli anlara dikkat çekebilmek için birçok sinyal üretir. Biriyle buluştuğunuzda karnınızın tatlı tatlı ağrıması, o kişiden etkilendiğinizin işareti olabilir. Hoşunuza gitmeyen biriyle iletişime geçtiğinizde ensenizdeki saçların kabarması da, bunun aksi bir işarettir.

Nasıl yorumlamalı?

Genellikle “içinizden bir ses” olarak yorumlayacağınız bu hisler; çevrenizde olup bitenler için, vücudunuzun, siz durumu tartmadan önce harekete geçerek verdiği sinyallerdir. Omuzlarınız gergin mi, karnınıza bir düğüm mü oturdu? Yoksa heyecanlı ve enerjik mi hissediyorsunuz?  Vücudunuzun sinyallerini soğru şekilde algılamak, size kendinizle ve içinde bulunduğunuz durumla ilgili ipuçları verir. İlişkiler söz konusu olduğunda ise, bu hisler yanlış insanlardan ve sağlıksız ilişkilerden uzak durmanıza yardımcı olabilir.

Déjà vu

Déjà vu, herhangi bir anı daha önce yaşadığınızı sanma hissidir. Yeni tanıştığınız birini daha önceden tanıyormuş ya da ilk defa geçtiğiniz bir yerden daha önce geçmişsiniz hissi, déjà vuya örnektir.

Nasıl yorumlamalı?

Déjà vu hissi, içinde bulunduğunuz anın önemine dikkat çeker. Bir sonraki déjà vu hisinizde, görmezden gelmek yerine, hislerinizi paylaşın. Bu hissin nelerin altını çizmek istediğine odaklanmaya çalışın.

Aynı zamanda, o anda aslında yapmanız gereken şeyi yaptığınızın işareti olarak da yorumlanan déjà vu, doğru kararlar aldığınızın işareti olabilir.

Senkron

Senkron, aklınızdan herhangi bir şarkıyı geçirirken aniden bir yerde çalmaya başlaması hissi olarak tanımlanabilir. Böyle durumlarda, yaşadığımız anın bir “işaret” olduğunu düşünürüz.

Nasıl yorumlamalı?

“İşaret” olarak yorumladığımız bu anlar, doğru zamanda doğru yerde olduğumuzun göstergesi olabilir. Beklemediğiniz bir anda eski sevgilinizle karşılaşmanızın ardından çalan bir ayrılık şarkısı, size bir şeyler anlatmaya çalışıyor olabilir.

Geleceği görmek

Geleceği görme hissi, bilinçsiz olarak yakın gelecekte olacak şeyleri hissetmek olarak yorumlanabilir. Sevgilinizden eve dönerken bir yere uğramasını istediğinizde, normalde kullandığı yolda gerçekleşen bir kazadan kurtulmuş olması ya da eski sevgilinizi düşündüğünüz an sizi araması, bu hisse örnek olarak gösterilebilir.

Nasıl yorumlamalı?

Sadece beyniniz değil, vücudunuzun tamamı sezgisel bir alıcı görevi yapar. Özellikle meditasyon esnasında, belirli kokular, tatlar ya da sesler algılamanız, tesadüfi değildir. Kendinizi geliştirdikçe, vücudunuzun vermeye çalıştığı mesajları da daha iyi yorumlayabilir hale gelirsiniz.

Bu tarz hisler içerisine girdiğiniz bir sonraki seferde, vücudunuza kulak verin. Partnerinizle uyumunuz arttıkça, bu taz deneyimleriniz de artacak ve ilişkinizi sürdürülebilir hale getirmenize yardımcı olacaktır.

Sezgisel empati

Herhangi biriyle karşılaştığınızda, ondan belirli bir his almak; örneğin ilk defa gördüğünüz birinin yalnızlığını hissetmek ya da size gülümseyen birinin aslında kötü niyetli olduğunu düşünmek, sezgisel empatiye örnektir.

Nasıl yorumlamalı?

Çevrenizdeki kişilerin hislerine duyarlı olmak, değerli bir yetenek olmasının yanı sıra, kimi zaman riskli olabilir. Sezgisel empatiyi doğru kullanabilmek için, karşınızdaki kişinin sizde bıraktığı hisse odaklanmaya çalışın. Başkalarının hislerini anlamay çalışırken, karar vermeniz gerektiğinde kendi hislerinizi dinleyin.

İlişkiler söz konusu olduğunda ise, empati kurmak, ilişkinizi güçlendireceğinden; partnerinizin hislerini algılamaya çalışarak, atacağınız adımları bu yönde belirleyin.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale