X

İlişkilerde gizlilik ve mahremiyet nerede başlar, nerede biter?

Gizlilik mi mahremiyet mi? İşte bu soru, duygusal ilişkilerin en büyük endişe kaynağını oluşturuyor.  Eşlerden biri, biraz kişisel alana ihtiyacı olduğunu düşünürken, diğeri bunu gizli kapaklı işler çevirmek olarak algılayabiliyor. Peki bu gizlilikle mahremiyet arasındaki fark nedir? Mahremiyet nerede başlıyor ya da gizlilik nerede bitiyor?

Kişisellik veya mahremiyet, başkalarının gözetiminden veya rahatsız etmesinden uzakta olma durumu olarak tanımlanabilir. Örneğin, bir etkinliğe katıldıktan sonra kendi evinize döndüğünüzde, artık etkinlikte yanınızda oturan kişi sizi izleyemez, sizinle konuşamaz, sizi rahatsız edemez. Yani mahremiyet genel anlamda, bazı şeyleri kendinize özel kılmak ve bireysel ihtiyaçlarınız, değerleriniz, isteklerinizi gerçekleştirmek için diğer şeylerle aranıza sınırlar koymak anlamına geliyor. Mahremiyetiniz ihlal edildiğinde, kendinizi öfkeli hissedebilir ve bunu ihlal eden kişiyi uzaklaştırmak isteyebilirsiniz.

İlgili yazı: İlişkilerinizde sadakatsizlikle baş etmenin 5 altın kuralı

Gizlilik ise bilinçli olarak birinden veya birilerinden bazı bilgileri saklama durumu olarak tanımlanabilir. Profesyonel gereklilikler dışında eğer bazı şeyleri sır olarak saklıyorsanız, bu bilginin açıkça bilinmesi durumunda yaratacağı etkiden korkuyorsunuz demektir. Gizliliğiniz ihlal edildiğinde, söz konusu bilgi ve insanların tepkileri üzerindeki kontrolünüzü yitirmiş hissedebilirsiniz. Bu da korkmuş, endişeli ve öfkeli hissetmenize neden olabilir.

Sadakatsizlik, çok önemli bir cinsel ve/veya romantik sır barındırır.

Bu tanımlara bakıldığında gizlilik ve mahremiyet arasındaki fark oldukça net görülüyor. Ancak gerçek hayatta her zaman öyle olmuyor. Örneğin bir erkeğin, eşinin bir akrabasını çok çekici bulduğunu düşünün ancak eşini çok sevdiğini ve eşiyle mutluluğunu bozacak hiçbir girişimde bulunmaya niyeti olmadığını düşünün. Bu erkek, bu düşüncesinin mahremiyet sınırları içinde olduğunu düşünebilir. Oysa eşi, bu durumu gizlilik kapsamında değerlendirebilir. Dışarıdan bakıldığında da kimin daha haklı olduğunu söylemek oldukça zor.

Peki gizlilikle mahremiyet arasındaki bu fark neden bu kadar önemli? Yoksa sizce bu basit bir kelime oyunu mu? Farz edelim ki öyle değil. Gizlilikle mahremiyet arasında büyük bir fark olduğunu düşünün. Saklanan bilginin ortaya çıkması durumunda masum bir ilişkiyi tamamen yok edebileceğini düşünün. Bir erkek, kadın dergileri okumayı seviyorsa ve eşinden gizli gizli tuvalette kadın dergileri okuyorsa, bunu gizli tutmaya devam edebilir. Eşi bunu öğrense bile, büyük ihtimalle ilişkileri uzun vadede hiçbir zaman görmeden bu bilgiyi unutup giderler. Ancak bir erkek, eşinin okuduğu kadın dergilerine bakarak tuvalette mastürbasyon yapıyorsa, eşi bunu öğrendiğinde öfkelenebilir ve artık çekici olmadığını düşünmeye başlayabilir. Veya buna gülüp geçebilir, eşinin bu davranışının üzerinde pek fazla durmayabilir. Her iki koşulda da erkeğin, eşini öfkelendirmekten veya incitmekten korkarak bunu anlatmak istememesi, bu durumu gizlilik kapsamına sokar.

İlgili yazı: Mutlu çiftler neden birbirlerini aldatır?

Gizlilik meselesinin bir sonraki adımı da sadakatsizlik. Sadakatsizliğin tanımı herkese göre değişebilir ancak tüm tanımlamaların tek bir ortak noktası var; sadakatsizlik, çok önemli bir cinsel ve/veya romantik sır barındırır. Bunun sır olmasının sebebi ise öğrenildiği zaman yaşanacak etkilerden korku duyulmasıdır.

Uzun süreli ilişkisi olan birçok insan, gizliliğin mahremiyet olduğuna kendisini ikna etmeye çalışabilir. Eğer belli durumlarda saklanan bilginin gizlilik mi yoksa mahremiyet mi dahilinde olduğuna karar veremiyorsanız, kendinize şu soruyu sorun: Eğer bu bilgiyi sakladığım kişi gerçeği bilseydi, incinir veya öfkelenir miydi? Eğer bu soruya yanıtınız “evet” ise, sır saklıyorsunuz demektir. Porno izlemek, mastürbasyon yapmak gibi davranışları birçok kişi eşinden saklıyor ve bir sır olarak tutuyor. Başkalarını gerçekte veya sosyal medya üzerinden takip etmek veya eşinin istemediği biriyle internet üzerinden konuşmak da sır olabilir.

İlgili yazı: İnsan neden gizli ilişki yaşamak ister?

İlişkilerdeki gizliliğin asıl sorunu, çiftler arasındaki güvenip zedeleyip zedelemediği sorunudur. En sağlıklı ilişkilerin, karşılıklı güven üzerine kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak sır saklamamak, ilişkilerde çiftlerin hiçbir mahremiyeti olmayacağı anlamına gelmiyor. Örneğin eşiniz sosyal medyada ne paylaştığınızı görebilir, takip edebilir ancak sosyal medya hesaplarınızın şifreleri sizin kişisel bilgilerinizdir. Tabii ki bir ilişkideki mahremiyet ve gizlilik arasındaki sınırın sosyal medya hesaplarınızın şifrelerinden çok daha fazlası olduğunu hepimiz biliyoruz. Burada önemli olan, bir ilişkinin tüm yönlerinin açıkça tartışılabilir ve konuşulabilir olmasıdır. Bu tartışmalardaki ortaklaşa belirlenmiş sınırlar, sizin ilişkinizdeki gizlilik ve mahremiyet sınırını da belirler.

Kaynak:
Psychology Today

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale