X

Huzura ve mutluluğa ulaşmanın anahtarı: Gölge yaralarımızla çalışma

Nasıl özgürleşiriz?

  • Gölgedeki karanlık tarafımızla yüzleştiğimizde özgürleşiriz.
  • Korkularımızın üzerine gittiğimizde özgürleşiriz.
  • Zannettiklerimizi fark ettiğimizde özgürleşiriz.
  • Utanç ve suçluluk duygularını ifade ettiğimizde özgürleşiriz.
  • Kendimizi yargılamaya son verdiğimizde özgürleşiriz.
  • Bağımlılıklarımızın sebebi gölge yaralarımızı şifalandırdığımızda özgürleşiriz.
  • Olanı olduğu gibi kabul edebildiğimizde özgürleşiriz.

Hayatımızda olmasını istediklerimizin gerçekleşmesi için öncelikle sorumluluk alıp kendimizi özgürleştirebiliriz.

Yaklaşık sekiz yıl önceydi. Reklamcılıkla vedalaşmış yeni yaşam yolumda hızla ilerlemeye başlamıştım. 2010 ve 2011 yılları; ardı ardına kişisel gelişim eğitimleri aldığım, spiritüel çalışmalara katıldığım zamanlardı. Otuzlu yaşlarımın başındaydım. Koçluk eğitimime, bilinçaltının önemini kavrayarak regresyon ve eft gibi duygu boşaltım tekniklerini öğrendiğim eğitimleri de katmıştım. Bu esnada; sevgili Esra Banguoğlu Oğut ile Deva Dwabha’nın birlikte gerçekleştirdikleri yatılı bir çalışmaya katıldım. Müthiş güzel şeyleri deneyimleyerek öğrendik, duygusal yüklerimizi attıkça, farkındalıklarımız arttı. Ve ben daha önce hiç tanımadığım kendimle yeniden tanıştım, yeteneklerimi keşfettim rahatladım. Sebepsiz mutluluk ve huzur halleri yaşadım. İçsel dengemizi sağlamanın önemini kavradım. Ailemizden, atalarımızdan, çocukluk dönemlerimizden ve anne karnından itibaren aldığımız duygu, korku, düşüncelerin bizi nasıl şekillendirdiğine ve tüm bunların hayatımıza güçlü etkileri olduğuna bir kez daha şahit oldum. Bu deneyim o yıllar başladığım yeni yolumda bana çok ışık tuttu. Öğrendiklerimi danışanlarımla paylaştım. Onların da hayatlarında güzel değişimler oldu. Hatta tüm bu farkındalıklarımı, danışanlarımın regresyon hikayelerini dört yıl önce, ilk kitabım “Kadın Olmak“ta topladım ve şifa niyetine paylaştım. Hala da paylaşıyorum.

Sizleri bana ışık tutan spiritüel çalışmalar ve Hindistan’da yaşayan Osho’nun yakın arkadaşı Deva Dwabha ile tanıştırmak istiyorum.

Deva Dwabha uluslararası bir mistik, spiritüel bilgelik uygulayıcısı. Son 38 yıl boyunca, bireysel olarak ve gruplar halinde kadim bilgelik öğretilerini kullanarak, binlerce kişinin kendi ruhlarının sihirli aynasına bakmalarını ve arketipsel sembollerin manevi gelişim ve dönüşüm için güçlü bir araç olarak kullanılmasına yardımcı oldu. En yakın arkadaşı Osho ile uzun yıllar birlikte çalışmış ve rehberlerliğinden yararlanılmış.

Deva Dwabha farkındalığımızı derinleştirmek, problem çözmede yapılması gereken iç ve dış çalışmalara dikkatimizi çekerek seçeneklerimizi keşfetmeye, seçimler yapmamıza ve hayatımıza yeni yönler bulmamıza yardımcı olabilir.

Dwabha, Hindistan’ın Rishikesh şehrinde yaşıyor ve  hayatını kadınların gücünü yeniden kazanmasına, zorla çalıştırılan çocuklara, yoksulluk ve okuma yazma bilmeyen kişilere okuma yazma konusunda yardımcı olmaya adamıştır.

Doğanın kucağı Datça’da 3 gece, 4 gün konaklamalı çalışmanın içeriğiyle ilgili bilgilere web sitemden ulaşabilirsiniz. 

Kalbinizden bir çağrı olursa, ruhunuz hep birlikte olmaya çekiliyorsa 30 Mayıs Çarşamba 19.00’da gelin tanışalım. Ardından 31 Mayıs Perşembe sabahtan Datça’ya yola çıkalım.

Gölge yaralarımızla çalışma

Erken çocukluk ya da ergenlik yıllarımızdan gelen gölge yaralarımız, kimliğimizin gerçek bir parçası gibi hissetmemize neden oluyorlar. En temel yaralarımızı görmezden geldiğimizde, bize zarar verebilecek yollarla dikkat çekmeye çalışırlar, kişisel ilişkilerimizde tahribata neden olurlar. Ruhsal seviyede, gölgelerimiz yıllarca ve birçok farklı yaşam süresince bile hasar vermeye devam edebilirler.

Gölgedeki karanlık tarafımızın – gizli tuttuğumuz – korkulacak veya utanılacak bir şey olmadığını gördüğümüz an içsel huzura ve mutluluğa ulaşacağımız bir yolculuğa doğru muhteşem bir değişim yaratabilir. İşte o zaman cevabını yıllarca aradığımız soruları sorabilir ve içimizde sakladığımız o derin arzuya ulaşabiliriz.

Kalpten özlediklerimizi tespit ettiğimizde, acı veren duyguların nasıl bir direniş yarattığını da keşfedeceğiz ve oradan da, uzun yıllar boyunca benzer senaryoları tekrarlamamıza ve sıkışıp kalmamıza neden olan yaraları iyileştirmenin bir yolunu göreceğiz. Bunu yaptığımızda muhteşem dönüşümleri sadece kendimiz için hissetmekle kalmaz, hayatımızın her alanında etrafımızdaki insanlarla, özellikle en yakın ilişkide olduklarımızla, nasıl bağlar oluşturduğumuz ve iletişim kurduğumuzu da görürüz. Karanlığa ışık tuttuğumuz an o dağılır. O an gölge yanlarımızın ne kadar güzel olduğunu, bizi ne kadar güvensiz, sorunlu ya da problemli hissetmiş olsak da, her birimizi nefes kesici bir şekilde insan yapan şeyin o gölgeler olduğunu ve gerçekten korkacak hiçbir şey olmadığını da anlarız.

Yeni ay ve Dolunay enerji olarak yoğun dönemlerdir; iyileşmemiş ve bastırılmış duygusal yaralarımızı vurguladıkları ve büyüttükleri bilinir. Bu nedenle, güçlü ay fazları sırasında kendimizi kıstırılmış, en ufak bir etkileşimin dengemizi bozduğunu, kolayca tembelleştiğimizi sıklıkla hissederiz.

Bu çalışma süresince, bir dizi imgeleme, nefes çalışması, ellerimizle çalışma, bilinçli iletişim, meditasyonlar, eril ve dişil arketipler, grup egzersizleri ve iç dünyamızı keşfetmenizi sağlayacak çalışmalar yapacağız. Hem diğer katılımcıların hem de kendi çalışmalarınıza tanıklık ederek ve onları destekleyerek derin bir dönüşüme tanıklık etmiş olabileceğiz.

Aşk, bir nektar, iç görü, uyanıştır. Bizi an be an yeniden yaratır ve bizi geçmişimizden özgürleştirir. Aşk beni her yönden açtı. Her zaman kolay ya da keyifli değildi. Genellikle gerçek, ham ve acı vericiydi. O varlığımızda kapalı olan, sıkıştırılmış olan ve acı çektiğimiz her bölgemize nüfuz eder. Yaralarımızı açığa çıkarır. Sadece açık olduğumuz zaman gerçekten sevip, sevilebiliriz. Aşk, kendimizi ona açtığımız zaman içimize girer, en derin yaralarımız dökülür ve hepimizin tam olduğunu hatırlatır. Bağışlama ve şükran aracılığıyla iç barış ve mutluluğa ulaşmamıza yardımcı olur.

 Beni gördüğün için teşekkür ederim.

 Beni sevdiğin için teşekkür ederim.

 Kalbimi kırdığın için beni paramparça yaptığın için teşekkür ederim.

 İyileşmemde bana yardım ettiğin için teşekkür ederim.

 Beni gerçek yaptığınız için teşekkür ederim.

 Karanlıkta gören kadın…

Deva Dwabha

 

İlginizi çekebilir: İlişkide istek ve taleplerin önemi: Her erkek kahraman olmak ister

Hande Akın: 5 Şubat 1977 İstanbul doğumluyum. Şişli Terakki Lisesi’nde okudum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Sinema Bölümü’nden mezun oldum. 15 yıl reklam sektöründe prodüksiyon ve müşteri ilişkileri yöneticilikleri yaptım. 28 yaşlarında başlayan sorgulama, kendimi keşfetme, tanıma, anlama maceramda 33. yaşım milat oldu. Reklamcılıkla vedalaştım. Aldığım ve almakta olduğum sayısını artık hatırlamadığım pek çok eğitim, seminer oldu. Kişisel gelişim alanında yaşam koçluğu yapmaya başladım yıl 2010... “Ben zamanı”nın kurucusuyum, Bu slogandan hareketle; EFT (Duygulardan Özgürleşme Tekniği), REGRESYON, Ezoterik şifa teknikleriyle harmanladığım kalbimin rehberliğinde özgün bireysel seanslarımın yanı sıra kişisel gelişime dair eğitimler, seminerler veriyorum. Kadın Olmak ve AŞK’a gel özellikle dişil enerji üzerine çalıştığım workshoplarım. İlham veren, motive eden, umudu yeniden yeşerten kitlelere özel konuşmalar yapıyorum. Kitabım “Kadın Olmak” 2014’te çıktı. 2015 ve 2016 yıllarında televizyon programı hazırlayıp, sundum. Akışta kalma deyimini içselleştirerek yapabildiğimce teslimiyetle gelişmek ve geliştirmek bana keyif veriyor. Birbirimizden öğrenerek, birbirimize destek vererek geliştiğimize, hepimizin birbirinden ilham aldığına ve her bireyin kendini şifalandırabileceğine inanıyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale