X

Hayatınızın nasıl gideceğini belirleyen 3 yapı taşı ve onları kontrol etmenin yolları

Hiç düşündünüz mü; insan neden meydana geliyor? Bu aslında çok boyutlu bir soru ve birçok farklı perspektiften çeşitli cevapları var.

İşin kimyasal boyutundan bakarsak; eminim okulda öğrendiklerini hatırlayanlar çıkacaktır aranızdan. İnsan vücudunun kütlesinin % 98,5’ini 6 element oluşturuyor:

1. Oksijen (%65)
2. Karbon (%18)
3. Hidrojen (%10)
4. Azot (%3)
5. Kalsiyum (%1.5)
6. Fosfor (%1.0)

Bir başka boyut da anatomimiz: Kaslar, kemikler, mukoza, kıkırdak, çeşitli hormonları salgılayan bezler, en büyük organımız deri, tüyler…vs.

Bunlar bir genel kültür bilgisi olarak dursun bir kenarda, zira konumuz kimyasal ya da anatomik muhteviyatımız değil; çünkü dönüşümümüzü yaratan konu bu değil. Özenle üstünde çalışıldığında her anlamda dönüşümümüzü sağlayan en önemli yapı taşları elle tutulamayan şeyler.

Gelin duygu, düşünce ve davranış boyutunda her anımızı doğrudan etkileyen en önemli 3 yapı taşımıza bakalım. Bu 3 yapı taşının nasıl çalıştığını anlayıp, işimize yarar şekilde düzenlediğimizde hayatımızı dilediğimiz yönde dönüştürmemiz kolaylaşıyor. Hazırsanız başlayalım:

Hayatın değişmesini istiyorsanız, siz değişmelisiniz

Öncelikle bunu kabul edelim: Hayat değişmez, siz değişmediğiniz sürece.

Hayatınızın daha iyi olmasını istiyorsanız siz daha iyi olmalısınız. Daha çok bilmeli, yeniliğe daha açık olmalı, daha iyi beslenmeli, daha sık egzersiz yapmalı, daha olumlu bakmalı, daha sakin kalmalı, daha anlayışlı olmalısınız.

Hayatınızı değiştirmek için bu gerçeğin farkında olmanız önemli. Eğer kendinizi geliştirmekle ısrarla ilgileniyorsanız, hayatınızda ne olursa olsun daha iyisini arıyorsanız; BUM ! Bir anda her şey değişmeye başlar. Bu gelişim ısrarını sürdürmek için 3 yapı taşımızı bilmek ve onları doğru şekilde kullanmak işimizi kolaylaştırır.

1. yapı taşı: Merak

6 insan ihtiyacını anlattığım yazımda açıkladığım gibi ruhumuzun en önemli iki ihtiyacından biri büyümek/gelişmek. Bu ihtiyacımızı gidermek için bizi ateşleyen en önemli yapı taşımızsa merak. Aramızda meraklı olmadığını söyleyenler olabilir. Aslında bu inanç tamamen asılsızdır!

Doğduğumuz andan itibaren yaşamımızı sürdürebilmemiz için gerekli her şeyi merakımız sayesinde öğreniyoruz. Bir bebeğin eline geçen her şeyi ağzına götürmesinin birçok sebebi var. Bunların arasında en önemlisi 1-1,5 yaşına kadar süren oral keşif dönemi. Bebekler etraflarındaki nesnelerin yumuşak ya da sert olup olmadıklarını, yenip yenemeyeceğini, ses çıkarıp çıkarmadığını buldukları her şeyi ağızlarına götürerek keşfederler. Bunu yapmalarını sağlayan en önemli motivasyonları meraktır.

Büyüdükçe ve konuşmaya başladıkça merakımızı sorularımızla gidermeye başlarız. Aranızda anne ve baba olanlar ne demek istediğimi çok iyi biliyordur. Çünkü çocuklarının soruları çıldırtıcı olabilir:

  • Baba, ne oluyor?
  • Yağmur yağıyor canım.
  • O ne?
  • Gökyüzünden su akıyor.
  • Neden?
  • Bulutlarda su birikiyor, bulutlar taşıyamayacak kadar suyla dolunca onu tekrar yeryüzüne bırakıyor.
  • Bulutlarda su mu birikiyor? Neden?
  • Denizlerdeki sular buharlaşıyor.
  • Neden?
  • Çünkü hava ısınıyor.
  • Neden?
  • Mevsimler var. Yaz mevsiminde hava daha sıcak oluyor.
  • Neden?
  • Çünkü Dünya Güneş’e yaklaşıyor.
  • Neden?
  • Dünya’nın yörüngesinden kaynaklanıyor.
  • Dünya’nın yörüngesi mi o ne?
  • Her gezegenin Güneş’in etrafında takip ettiği belirli rotaya yörünge denir.
  • Gezegen ne?
  • Uzayda Güneş’in etrafında dönen gök cisimleri.
  • Neden Güneş’in etrafında dönüyorlar?
  • Yer çekimi nedeniyle. Güneş’in yerçekimi tüm gezegenlerden daha güçlü olduğu için onları etrafında tutabiliyor.
  • Kaç gezegen var?
  • Aslında 8 ama şimdi onu karıştırmayalım.
  • Hepsinde hava ısınınca su buharlaşıyor mu?
  • Hepsinde su yok tatlım.
  • Neden?
  • Bilmiyorum bitanem, hadi yemeğini soğutma.

Tüm ebeveynlerin buna benzer bitmek tükenmek bilmez sorularla karşılaştığına emin olabilirsiniz. Koçluk eğitimimi alırken değerli hocam Hatice Yıldıran çok güzel bir metaforu paylaşarak iyi bir koçun nasıl olması gerektiğini anlatmıştı: “Bir koç, 3 yaşındaki bir çocuk kadar meraklı ve bir madenci kadar sabırlı olmalıdır.”demişti.

Bir şeyleri öğrenmek sadece bilgiyi almak demek değildir; o bilgiyle uygulamaya geçene kadar öğrenmiş sayılmazsınız.

Sabır demişken, bir şeyleri öğrenmek sadece bilgiyi almak demek değildir; o bilgiyle uygulamaya geçene kadar öğrenmiş sayılmazsınız; sadece o bilgiyi bilirsiniz. Öğrenmek sabır ister ve sabır gösterebilmeniz için de ihtiyacınız olan şey ikinci yapı taşımızdır.

2. yapı taşı: Tutku

O meraklı olmadığını söyleyenler vardı ya; onlarda eksik olan şey merak değil, tutkudur. Tutku, hayatımızda neredeyse her şeyi besleyen yapı taşımız: Merakımızı, sevgimizi, isteklerimizi, gelişimimizi, her şeyi!

Taraftarlar tuttukları takıma tutkuyla bağlıdır. Başarılı her insan yaptığı işe karşı tutkuludur. Ömür boyu süren ilişkilerde bitmeyen şey ilişki değil tutkudur. Tutkusuz bir insanın büyüyüp gelişmesi mümkün değildir ve büyüyüp gelişmeyen şeylerse çok çabuk ölür.

Sizi mutlu eden şey “gelişimdir”

Hayatındaki gelişimi sürekli kılan her insan mutludur. Yeni şeyler öğreniyorsa, yeni yerler görüyorsa, yeni problemlere yeni çözümler üretiyorsa, daha önce hiç yapmadığı şeyleri yapıyorsa, işinde veya ilişkisinde sürekli daha iyisini nasıl yapacağını düşünüp uyguluyorsa, insan gelişmektedir ve küçük ya da büyük gelişim gösterdiği her anda insan mutludur.

Öte yandan ne kadar başarılı ve zengin olursa olsun; hayatında gelişim olmayanlar içeride bir yerlerde yavaş yavaş ölmeye başlar. Bu yüzden yaptığınız her şeyde sizi tatmin ve mutlu eden bir şeyler olduğundan emin olmalısınız. Bunu yapmak için 3 basit adım var:

1. Neye odaklandığınızı sürekli kontrol edin.

2. Yaptığınız her şeyde sizi güçlendiren anlamı bulun.

3. Her neyi yapıyorsanız onu sizden önce yapıp çok başarılı olmuş insanlar var. Onları modelleyin ve yaptıklarını hayatınıza adapte edin.

(Konuyla ilgili daha fazla detay için “Duygusal durumunuzun sizi engellememesi için harika bir yol: 3F” yazıma bakabilirsiniz.)

Bunu yapabildiğiniz anda finansal olarak, duygusal olarak, ruhsal olarak hayatınızın en müthiş anlarını yaşayabilirsiniz. Yaşadığınız her an hayatınızın en iyi zamanı olabilir. Bunu bir kereliğine ve şimdi yapabileceğini düşünenler yanılıyor. Bunu hayatınızın bir parçası haline getirmeniz için yapmanız gereken şey üçüncü yapı taşımızla ilgili.

3. yapı taşı: Alışkanlıklar/Ritüeller

İşte insanı insan yapan en önemli yapı taşı! Hepimiz alışkanlıklarımıza göre yaşıyoruz: Sabah kaçta kalktığımızdan yiyip içtiklerimize, egzersizden televizyona, çalışma biçimimizden yatarken giydiklerimize kadar her şeyi belirleyen şey alışkanlıklarımız. Bir başka deyişle hayatımızın akışını belirleyen günlük ritüellerimiz var.

Onları değiştirdiğimizde olan bitene verdiğimiz tepkileri, yaşam biçimimizi ve elbette kim olduğumuzu değiştiriyoruz. Bu da kaçınılmaz olarak hayatımızı değiştiriyor. Sabah kalkar kalkmaz yaptığınız şey gazeteleri alıp kahvenizi içerken bir sigara yakmaksa güne çok başka başlıyorsunuz; neşeli bir müzikle egzersiz yapıyorsanız hadise değişiyor ya da her sabah meditasyon yapmak gibi bir ritüeliniz varsa bambaşka bir kimliğiniz oluyor.

İçinde bulunduğunuz hali daha da iyileştiren alışkanlıklarınız olduğu gibi, sizi daha kötü hissettiren alışkanlıklarınız da var. Eğer hayatınız istediğiniz gibi akmıyorsa alışkanlıklarınıza bakmanızda fayda var. Hayatınızı istediğiniz yöne dönüştürmek istiyorsanız işinize yaramayan ve size iyi hissettirmeyen alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekiyor. Bunu yapmak için de kendinize yeni ritüeller geliştirebilmeniz önemli. Yeni ritüel ve alışkanlıklar geliştirmeye çalışanlarınız olmuştur aranızda. Bunu bazen yapabiliyoruz bazen ise kilitleniyoruz ve yapamıyoruz.

Anahtar: İçsel çelişkilerimizi gidermek

Hayattaki her alanda başarının % 80’i psikoloji (içinde bulunduğunuz duygusal ve ruhsal hal) ve % 20’si de işin mekaniği yani neyi nasıl yaptığınız. Bir şeyi nasıl yapacağınızı biliyorsunuz, onu yapmak için gereken tüm gereçler hayatınızda var ve buna rağmen yapmıyorsunuz. Bu durum için aşağıdaki örnekleri verebiliriz:

  • Kilo vermek için beslenme alışkanlığınızı değiştirmeniz gerektiğini biliyorsunuz ve ihtiyaç duyduğunuz tüm farklı besinleri seçebilirsiniz.
  • Daha verimli çalışmak için daha erken kalkmanız gerektiğini biliyorsunuz ve bunu yapabilmeniz için sizi dilediğiniz saatte uyandırabilen bir çalar saatiniz var.
  • Vücudunuzu forma sokmak için egzersiz yapmanız gerektiğini biliyorsunuz; spor salonları, evdeki küçük oda ve şınavdan mekiğe, ağırlık kaldırmaktan esnemeye bir sürü egzersiz sizi bekliyor.
  • Daha mutlu bir ilişki için eşinizle iletişiminizi değiştirmeniz gerektiğini biliyorsunuz ve kolaylıkla öğrenebileceğiniz birçok iletişim tekniği var.
  • Daha çok kazanmak için çalışma yönteminizi değiştirmeniz gerektiğini biliyorsunuz ve hem zamanı hem de ekibinizi daha verimli yönetebilmek için sayısız yöntem sizin onları uygulamanız için orada.

Ama yapamıyorsunuz!

Bu kilitlenmenin tek sebebi içsel çelişkilerimiz. Ve içsel çelişkilerinizi keşfedip onları çözmeniz önemli. Bunu yapmak için hayatınızı hayal ve hedefleriniz doğrultusunda hizalamalısınız. Hayatınızı bir kere hedefinizle tam bir uyum içinde hizaladığınız anda tek yapmak isteyeceğiniz harekete geçmek olacak. Ve hedefe uyumlu aksiyon söz konusu olduğunda etrafınızda gelişen hiçbir şey sizi engelleyemez. DURDURULAMAZ olursunuz!

Her şey kendinize doğruyu söylemekle başlar

  • Kalın kemikli falan değilsiniz, fazla kilonuz var!
  • Hep aynı insanları “çekmiyorsunuz”, bu sizin seçiminiz!
  • Çok yoğun değilsiniz, erteliyorsunuz!
  • Asabi değilsiniz, öfkenizi kontrol edemiyorsunuz!
  • O işler sizi aşmaz, gereken adımları atmak konusunda tembellik ediyorsunuz!

Kendinize doğruyu söylemek, çözülmesi gereken problemin ne olduğunun farkına varmaktır. Çözmeniz gereken problemi ve o problemi çözdüğünüzde hayatınızın nasıl değişeceğini bilmekle ilgili farkındalığı bir kez yaşadığınızda da sonuçtan emin olmasanız bile harekete geçersiniz. Yaptığınız şey işe yaramazsa başka bir şey denersiniz. Çünkü hedefe ulaştığınızda hissedeceğinizi bildiğiniz tatmin duygusu tutkunuzu, konuyla ilgili merakınızı, merakınız da alışkanlıklarınızı değiştireceğiniz adımları atma isteğini ve gücünü ateşler.

Adaya sahip olmak istiyorsanız gemileri yakın!

Gerçek liderler, içinde bulundukları durum ne kadar belirsiz olursa olsun, kendilerine karşı dürüsttürler ve böylece kendi kesinliklerini o durumun içine koyabilirler. Kesinlik yoksa belirsizlik sizi korkunun kucağına atar. Yanlış yapmaktan korkmak gelişimin önündeki en büyük engeldir ve bu engelden kurtulmak fedâkarlık gerektirir: Gemileri yakın!

Harekete geçmek için önce sizi alıkoyan içsel çelişkilerinizi bulmalısınız.

Çünkü ancak bunu yapabildiğinizde kendinizi konfor alanınızın dışında tutabilirsiniz. Yukarıdaki alt başlıkta okuduğunuz metafordan hareket ederek açıklayayım: Eğer gemileriniz, çıktığınız adanın sakin koyunda bekliyorsa, karşılaştığınız ilk büyük zorlukta o gemilere binip geldiğiniz yere dönebileceğinizi bilirsiniz. Geldiğiniz yer sizin “konfor alanınız”dır; yapılması gereken her şeyi bildiğiniz ve dolayısıyla asla gelişemeyeceğiniz yer.

Adım atmanız gerektiğini biliyor ve bir türlü harekete geçemiyorsanız; sizi adım atmaktan alıkoyan içsel çelişkinizi bulmalısınız. Bu konuda profesyonel bir koçla çalışmak; hem çelişkiyi fark edip bulmanızı ve onu değiştirmek konusunda gereçleri kullanmanızı sağlarken, hayatınızı dönüştürecek hedefe ulaşmanızı da hızlandırır.

Tatminkâr ve mutlu bir hayata sahip olmadığınızı düşünüyorsanız, kendinize dürüst olup cevaplamanız gereken iki soru var:

  • Kendinize en son ne zaman gerçek bir yatırım yaptınız?
  • Bunu yapmak için ne bekliyorsunuz?

Bana ulaşmak isterseniz adresim tolga@powercoaching.us

Hayatınızı tam da istediğiniz şekle dönüştürmek için tam bir kesinlik duygusu içinde 3 yapı taşınızı kullanarak muhteşem adımlar attığınız bir yaşamın başlangıcı olsun bu hafta!

Haftaya görüşmek üzere…

V. Tolga Hancı: Doğma büyüme İstanbul'lu Tolga, 20 yıllık reklamcılık kariyerini danışmanlığa, ve oradan da koçluk ve eğitmenliğe dönüştürmüş bir yüksek performans stratejisti. Çalıştığı kişi ve kurumların; hayatın her alanında sınırsız potansiyellerinin % 100'ünü kullanarak, daima yüksek performansta kalabilmeleri için stratejiler üretiyor. Power Coaching'in ve Anthony Robbins Türkiye oluşumlarının kurucu ortağı. Birlikte çalışacağı kişi ve kurumların hedef ve hayallerini merak ediyor ve şöyle söylüyor: "İstiyorsan yaparsın! Asıl soru şu: Harekete geçmek için ne kadar isteklisin?"

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale