X

Hayat yolunda strateji üzerine: Benim yolum değerini bilmek!

“…Geniş ölçekli strateji ve dünyada öğretilen yüz yüze dövüş stratejisi böyledir. Ve ik kez beş kitapta, Toprak, Su, Ateş, Gelenek (Rüzgar) ve Boşluk kitaplarında kayda geçti. Strateji öğrenmek isteyenlere, benim Yol’um bu:

  1. Dürüst düşüncenden sapma.
  2. Öğrenme, temrindedir (temrin=alıştırma).
  3. Her sanatla tanış.
  4. Bütün mesleklerin Yol’larını öğren.
  5. Dünyevi konularda kazançla kayıbı ayırt et.
  6. Her şeye ilişkin sezgisel yargı ve anlayışın olsun.
  7. Görülemeyen şeyleri algıla.
  8. En küçük ayrıntıyı dahi önemse.
  9. Yararı olmayan hiçbir şey yapma.
  10. Bu geniş ilkeleri yüreğine işleyip strateji Yol’unda temrinde bulunmak önemlidir. Eğer olaylara geniş bir açıyla bakmıyorsan, stratejide ustalaşman zor olur.”

Beş Çember Kitabı, Klasik Strateji Rehberi, Miyamoto Musashi

Bugün karşılıklı oturup güzel bir kahve içebiliyor olsaydık ve aklımıza şu soru gelseydi: “Hayatta yaşadığımız bu süreçte hayat yolumuzda, bizi yolumuzda tutacak bir strateji kurmak mümkün mü?” Yani strateji sadece savaşlarda düşmana galip gelmek için veya bir işi hayata geçirebilmek için mi uygulanır? Bugün bana eşlik eden sizlerle hayat yolumuzda yolumuzu aydınlatan stratejilerden bahsedelim istiyorum. Bazılarımız buna “hayatın sınırları”, “olmazsa olmaz” denilenler veya prensipler olarak da yorum getirebilir. Sizin hayat stratejiniz nedir? Hayat yolunuzda size eşlik eden ve her eyleminizde yolunuzu seçmenizi sağlayan stratejiler var mıdır? Önünüze çıkan engellerde veya çoklu seçeneklerde nasıl karar veriyorsunuz ve bu karaları içinize nasıl sindirebiliyorsunuz?

Birçoğumuz bu detayda düşünmeden hayatımızı yaşamaktayız. Hayatı yaşamak üzerine bir stratejimiz olmazsa karşılaştığımız engeller her zaman aşılmaz oluyor. Belki de çoğu zaman seçimlerimiz hakkında pişmanlık duyuyoruz. Diğer kişileri kendimizden önde tutuyoruz veya başkasının onayını almak hayat yolumuzun kıvrımlarını belirliyor. Peki bu durumda hep birlikte kendimize soralım isterim: Stratejisi olmayan bir yol gerçekten bizim yolumuz olur mu? Eğer hayatımızı nasıl yaşayacağımıza dair bir stratejimiz veya bir haritamız yoksa bu durumda yaşadığımız hayatı yeterince ciddiye almış oluyor muyuz?

Bu kavramı kendimden bir örnek vererek biraz daha açıklamak isterim. Çok üzüldüğüm olaylarla örülü bir dönemin hemen öncesinde şunu fark etmiştim; karşımdaki kişilerin beni yeterince değerli görmemesi ya da bana değer vermemesi kabülümdü. Bu durumu “normal” ve kabul edilebilir bir şey haline dönüştürmüştüm. Öyle bir idrak anı yaşadım ki, bana adeta ayna tuttu.

Başkalarını bunu yapmakla suçlarken, aslında değer vermenin ve değer kavramının kendimden başlayıp yine kendime akmakta olduğunu unutuvermiştim. Yani aslında başkalarına gelinceye kadar, bizzat ben kendi kendime yeterince değer vermemekteydim. Ve tabii ki karşımdaki kişi de bunu görerek daha büyük örneklerle aynı hissi bana yansıtmaktaydı.

Bu idrak anından sonra, bir karar aldım, hayatta benim için o günden sonra en önemli şey kendim olacaktım, kalbim ve kendimden yarattığım enerji olacaktı. Bunun değersiz görülmesine asla izin vermeyecektim. Ve stratejimi belirledim, ben kendi değerimi en üste taşıyarak, en fazla değerli hissettiğim şeyleri yapacak ve bu değeri tüm dünya ile paylaşacaktım. O günden sonra stratejim hep “değer” kavramı ile bağlantılı oldu. Bugün, tüm ilişkilerimde karşımda her kim, her nasıl olursa olsun, ona değer vermek en büyük eylemim. Bu değere saygı duymak en büyük stratejim. Emek verilen her şeye teşekkür etmek ve bu yaratılan değeri yüceltmek en büyük amacım.

Ben stratejimi değer hakkında, insan olmanın değerini yansıtmak, yüceltmek ve kendimin değerini bilmek üzerine kurdukça, hayat da bana değer kavramını daha da büyüterek getirdi. Bu yüzden, hayatımın her günü çok değerli. Bugün yazıya dökülen bu kelimeler çok değerli. Bu kelimeleri okuyan güzel gözleriniz çok değerli. Bu kelimleleri okumak için ayırdığınız zamanınız çok değerli ve evet, siz benim baktığım yerden çok değerlisiniz.

Sizin hayat stratejiniz nedir, hangi cümleler her adımınızda beyninizde dönüyor, hangi yön olmazsa olmazınız? Hayat ciddiye alınması gereken bir yoldur, yolunuz açık olsun! Unutmayın, aldığınız her nefes, her anınız ve siz çok değerlisiniz!

İlginizi çekebilir: Geçmişte kalanın yüklerinden bugün kurtulmaya hazır mısınız?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale