X

Hayat seçimlerden ibaret: Ufacık bir karar bile tüm yaşamımızı değiştirebilecek güçte

Bir Aşk İki Hayat filmini izledim geçen hafta sonu ve çok beğendim. Çok da etkilendim.

Her şey tek bir andan, tek bir anda yapılan basit bir seçimden çıkıyor: Köpeği dışarıya dolaşmaya çıkarmak ya da üşenip çıkarmamak. Bir insanın tek bir an, tek bir seçim anından ilerleyen olabilecek bambaşka iki hayatını izliyoruz perdede. Böyle duyunca biraz klasik gelmiş olabilir kulağınıza. Bu tarz yabancı filmler oldukça var biliyorum, ama bir şekilde bu film benim için kendisini ayırdı onlardan bana gösterdiği, düşündürttüğü şeyler açısından. Ne gibi mi? Haydi başlayalım o zaman.

Hep söylenir, duyarız: “Hayatımızı her an yaptığımız seçimlerle biz yazıyoruz” diye. Ben bu filmde gördüm ki bu seçimler en basit seçimleri de içeriyormuş. İlla en büyük anlardaki, çok önemli kararların alındığı anların olması gerekmiyormuş onların. Su içmek mi, kola içmek mi gibi belki farkında bile olarak yapmadığımız bir seçim anı hayatımızı belirleyen diğer milyon tane seçim kadar önemliymiş meğerse. Bu basit ve önemsiz görünen seçimler bile hayat hikayemizin bir yerinde yerini alıyor, hikayemizin bir yerini tamamlıyormuş. Bizim hayat hikayemiz bu küçücük anların toplamından oluşuyormuş meğer. Yaptığımız her seçim elimizdeki görünmez kalemle, görünmez hayat hikayemize yazdığımız bir kelimeymiş. Neden mi –miş’li konuşuyorum tüm bu bilgileri sonsuz kere duymuş olmama rağmen? Hep söylerim ya bilgiyi duymak başka, içselleştirmek başka diye… Bir Aşk İki Hayat bende olan birçok bilgiyi gözlerimle görmemi, kalben de anlamamı sağladı. Bu sebeptendir ki benim için çok kıymetli bir film oldu.

Birçoğumuz hep bekliyoruz. İyiyi bekliyoruz, mutluluğu bekliyoruz, gülmeyi bekliyoruz. Hayatı her an ama her an biz yaratıyorsak kendi yaptığımız seçimlerle, böyle inanılmaz bir gücümüz varsa, asla geç kalmadığımız ve her nefes alışımızda yenilenen, tüm bunları neden bekliyoruz ben de bilmiyorum. Sanırım bilinçsizlik bekleten.

Çünkü hikayenin tamamını, hiçbir an dahi atlamadan, kendi ellerinle yazdığın gerçeğini tüm hücrelerine kadar bilsen, beklemezsin. Beklemezsin ve sadece yaratırsın. İyi, kötü, güzel, çirkin demeden sadece ama sadece yaratırsın. Çünkü hepsi aynı değerdedir; senin ve senin hikayenin bir parçasıdır. Her bir saniye hayatını tamamlayan, vazgeçilmez parçalar. O yüzden bu hikayeyi nasıl yazmak istiyorsun bir düşün. Hikayeni izlerken neler izlemek istersin sen de o perdede? İyi düşün.

Tam da bu noktada meditasyon da bu sebeple önemli aslında. Meditasyon, yaptığın büyük, küçük her bir seçimi “bilinçle” yapmanı sağlayan bir araç. Bu ne demek? Yaptığın seçimleri bilinçle yap ki o seçimler senin “istediğin”, yazmak/yaratmak istediğin hayata hizmet etsin. O seçimleri haybeye yapma ki boşa harcanmasın hayatın. Unutma ki amaçsızca nefes almak yaşamakla pek aynı şey değildir.

Ve yaptığın her seçimin sonucunu da sahiplen. Seçimlerin başka seçim yapman gereken diğer anları doğuruyor. Bu sonsuz bir çizgi; sürekli ve sürekli doğumu gerçekleşen seçimler ve bunun sonucunda yaratılan bir hayat var. Sen beğensen de beğenmesen de o anlara kendi yaptığın seçimlerle geldin. Seçimlerinin, hayatının tüm sorumluluğunu al ve sahiplen. Kendi seçimlerinin sonucunda içinde bulunduğun o anı beğenmedin mi? Ben bu senaryoyu nasıl istediğim yöne çeviririm diye düşün ve görünmez kalemini al eline, yeniden yazmaya başla hikayeni o andan itibaren. Hakkın dolmuyor, sıran geçmiyor, beklemek zorunda da değilsin. Ciddi ciddi ne kadar büyük bir sihirli gücümüz var insan olarak, farkında mısın?

Hayat meraklıdır boşlukları doldurmaya kafasına göre. Sen yazmıyorsun diye güç kendinde sanıp o kendi kalemini almasın eline senin hayatını yazmak için. Sen o kalemi elinden hiç ama hiç bırakma. Bazen yorulabilirsin, sıkılabilirsin, çaresiz de hissedebilirsin ama vazgeçme. Sen hayata bunun için geldin; yaratmaya ve hissetmeye.

Hayatında bir şey mi istiyorsun? Ona giden yolları düşün, tüm gücünü ve cesaretini toplayıp aksiyon al. Bunu sona ulaşmak için yapma. O an’a giderken de çevrene bak, kaçırma. Kim bilir yolda belki gördüğün fakat başlarda hiç aklında olmayan bir şey çeler aklını ve girer hayatına ve seni bambaşka bir hayata götürür hiç tahmin etmediğin. Güzel olmaz mı?

Filmde de söylüyor; an’a bırak kendini; denize bırak, martıların sesine bırak, güneşe bırak, gülümsemelere bırak. Yaşa. Yarat ve yaşa hayatını. İsteklerine giden, algılarının alamayacağı kadar çok ama çok fazla yol var, unutma. Aklına gelen 3-5 fikir sonsuz yol denizinde sadece 3 veya 5’i. Onları da küçümseme ama onlar yaramadı diye de vazgeçme. Bu dünyada hapiste değilsin. Kısıtlı hiç değilsin. Gör. Hatta o yolları da kendin yarat! Hepsi sana açık eğer beynini açarsan, kalp gözünle bakarsan.

Son olarak da, yine bilgi bende olmasına rağmen bu filmle gözlerimin önüne serilen diğer gerçek ise şu oldu: Her hayatta ama istisnasız her hayatta iyi olduğu gibi kötü de var. Güzel olduğu gibi çirkin de var. Eğer başka hayatlarla kıyaslamaya meraklıysan, hepsinde zamanlama çok başka. Bir tanesinde başlarda her şey çok harika görünür ve eğer sende o harika görünen şeyler henüz yoksa üzülüp eksik hissedebilirsin ama sonra öyle bir an gelir ki bu defa tam tersi bir durum olur! Yani işin özü, hayatların kıyası olmaz. Hayatların zamanlaması olmaz. Hayatı iyi, kötü diye sıfatlandırmak hiç olmaz. Gördüklerimizle bıkmadan yorumlar yapıyoruz. Peki ya göremediklerimiz?
Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Hayatın gerçeğinde yaşamak: Pozitif olmak zorunda değilsiniz

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale