X

Hangi yoga tarzı size daha uygun: 6 yoga stilinden kendinize uygun olanı seçin

Özellikle pandemi döneminin verdiği stres, evde kalma zorunlulukları ve aşırı kaygı sebebiyle rahatlamak ve hareket etmek istediğimiz bir dönem geçiriyoruz. Sosyal ağlarda ya da arkadaş çevrenizde yoga yapan kişileri bir şekilde duyup, görüp, anlatılan onca güzel etkisine kulak vererek yogaya başlamak istiyorsunuz, fakat nereden başlayacağınızı, nerelerden ders almanız gerektiğini ve neye ihtiyacınız olduğunu bilemediğinizden dolayı bir türlü başlayacak enerjiyi kendinizde bulamıyor olabilirsiniz. Tüm bu sorulara yanıt bulabileceğiniz bilgilerin hepsini bu yazıda toparladım!

Ashtanga Yoga

Bedene nefes veren, odaklanmayı ve hareket gücünü tetikleyen en etkili yoga tarzıdır. Hindistan’ın Mysore kentinde 1970’li yılların en popüler yoga stilidir Ashtanga Yoga. Kademeli ilerlenen 6 değişmeyen asana (poz) dizisinden oluşur. Nefes (pranayama), görsel odak noktası (dristi) ve pozun kendisi arasındaki bağlantıya vurgu yapılır.

Her zaman istediğiniz güçlü, zayıf vücudu verebilecek atletik bir uygulama istiyorsanız Ashtanga Yoga tam size göre. Fiziksel ve zihinsel ağrılar çekebilirsiniz belki, ama faydaları ve farkındalığı tüm bunlara değer.

Vinyasa Yoga

Denge içinde yüzen sürekli bir akış halinde olan yoga tarzıdır Vinyasa Yoga. Ashtanga Yoga’dan ilham alınarak türemiştir ve yaratıcı asana dizileriyle beraber her nefeste farklı bir poza girilir. Müzik, donanım ve eğitmenin tarzıyla da şekillenen dans benzeri bir sekans içinde öğrenciler adeta “akar”. Bloklar, kayışlar, yastıklar ve tütsü kullanılabilir. Hiçbir Vinyasa dersi yaratıcılığından dolayı bir diğerine benzemez. Savaşçılar, güneşi selamlama, esneme pozları gibi bir çok asanayı bu sekanslarda bulabilirsiniz.

Süreçte hızlı ilerlemek, bolca terlemek ve esnemek istiyorsanız ve sürekli aynı dizimi yapmaktan hoşlanmıyorsanız bu stil size göre diyebilirim. Her eğitmenin tarzı farklı olabileceği için, birden fazla sınıfa girip eğitmenlerin tarzından kendinize uygun olanı seçebilirsiniz.

Bikram Yoga

Bol bol ter, denge ve yine ter! Adı, 1970’lerde sistemi oluşturan Bikram Choudhur’dan gelen Bikram Yoga, nemli ve sıcak bir odada 26 asananın ikişer defa yapılmasıyla oluşturulan bir dizidir. Yoğun terleme kasların gevşemesine izin verir ve bu sayede toksinlerin vücuttan atıldığına inanılır. Dersler sadece Bikram Yoga sertifikası alınan kişilerce gerçekleştirilebilindiğinden, sekanslar son derece tutarlıdır. 40 derece, yüzde 40 nem, 90 dakika, aynı duruşlar ve aynı hız. Eğitmen asanaları asla göstermez, bu ise grupta inanılmaz bir bağ oluşturur.

Terlemeyi, sekanslarda disiplini ve aynı düzeni istiyorsanız Bikram Yoga tam size göre. Yanınızdan suyunuzu eksik etmemeniz şart tabii ki. Bu yoga dersine girecekseniz eğer, ekstra kaymaz özellikli matları tercih etmeniz işinizi kolaylaştıracaktır.

Kundalini Yoga

Farkındalık, meditasyon ve hareketin birleşimi Kundalini Yoga’ya genellikle “Farkındalığın Yogası” denilir. Omurganın tabanındaki enerjiyi harekete geçirmek ve aydınlanmaya ulaşmak için 7 çakradan yukarıya doğru harekete geçiren bu yoga tarzı, pranayama, meditasyon ve ilahiyi birleştirir. 70’lerin sonunda Batı’ya tanıtıldı fakat yüzyıllardır Hindistan, Tibet ve Nepal’de uygulanmaktadır.

Genellikle omurga enerjisi üzerinde çalışmalar içeren bu yoga sekansları ilk başlarda bunaltıcı hatta duygusal olabilir. Bu çok yönlü bir deneyimdir. Açık fikirli olduğunuzdan emin olun. Enerjiyi açığa çıkarmak için derslerde dans etmeniz, atlamanız ve şarkı söylemeniz gerekebilir. Ruhani ve çok yönlü bir uygulama istiyorsanız sizin için en iyi seçim Kundalini Yoga’dır.

Yin Yoga

İçinizi yansıtan, esneten, uzatan ve nefes aldıran yoga: Yin Yoga. Tao kavramındaki yin ve yang bütünündeki yang daha çok hareket ve ısı üretirken yin ise iyileştirici, yumuşatan daha restoratif faaliyetleri içinde barındıran bir yapıya sahiptir. Yin yogada yüzeysel kas dokularının daha derinine inip eklemler, bağ dokular ve kemikler uzun tutuşlarla beraber gevşer ve rahatlar.
Dersler yavaş geçer, sessizlik hakimdir ve her asanada 1 ile 20 dakika arasında kalınır.

Çok az hareketi vardır ve pelvik tabanı güçlendirmek, kalçaları ve alt sırt tabanını serbets bırakmak ve meridyenleri(vücuttaki ince enerji kanallarını) uyandırmak için 18-24 duruştan oluşan bir dizidir. Terletmese de kolay değildir. Pozlardaki uzun duruşlar bazen rahatsız edici olabilir.

Bu yoga tarzı esnemek, eklem stabilitesini geliştirmek ve bağ dokuları güçlendirmek isteyen aktif insanlar için mükemmel bir uygulamadır. Rahatlatıcı ve onarıcı etkisiyle derin sessizlik içinde yin yoga yapmaya hazır olun. Ommm…

Hatha Yoga

Her yoga stilini kapsayan yoga tarzıdır. Ashtanga gibi güçlü stillerin de olmak üzere tüm yoga tarzlarının temellerini oluşturur. Genellikle her asana arasında akış olmayan yavaş ve nazik bir yoga tarzı olarak bilinir Batı’da. Her pozu iyi kavramak ve fayda sağlamak için derin nefes almaya daha fazla odaklanılır.

Yogaya yeni başlıyorsanız ve her detayı öğrenmek istiyorsanız Hatha Yoga başlamak için harika bir yoldur. Üstelik başlamak için özel bir ekipmana ihtiyacınız yoktur, rahat giyinseniz yeterli!

Artık tüm yoga tarzlarını en ince detayına kadar öğrendiğinize göre, aralarından size en yakın olanına karar verip gönül rahatlığıyla başlayabilirsiniz.

Üstelik yogaya yeni başlayanlar için gün gün hazırladığım “5 Haftalık Yoga Başlangıç Serisi” programına ücretsiz ulaşabilir, yogayı en temeliyle deneyimleyebilirsiniz!

İlginizi çekebilir: Mevsimsel geçişlerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için: Yoga ve nefes teknikleri

Ayşe Kaya: 1992 Antalya doğumlu Ayşe Kaya, RYT 500 yoga eğitmenidir. 2018 yılında 200 saatlik ve 300 saatlik olmak üzere toplam 500 saatlik eğitmenlik eğitimini tamamlamış ve Uluslararası Yoga Alliance sertifikası almıştır. Çok değerli hocalardan İleri Seviye Asanalar dalında uzmanlaşma sertifikası almıştır. İstanbul'da bir çok stüdyoda ve kendi home stüdyosunda dersler vermekte, workshoplar düzenlemektedir. Özellikle pandemi sürecinde Türkiye'nin her bir noktasına yogayı ulaştırmak amacıyla Youtube'da "Ayse Yoga Dynamics" adlı yoga kanalı açmış ve bu kanalda eğitici yoga videoları paylaşmaktadır. Bunun yanında @ayseyogadynamics hesabından da yogaya ve hayata dair içerikler paylaşmaya devam etmektedir. Yogayı hayatın tamamı olarak gören Ayşe Kaya'nın amacı, yoganın saçtığı ışığı, sağlığı ve huzuru olabildiğince çok kalple tanıştırabilmek ve geliştirebilmektir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale