X

Güneş yanığı nedir? Nasıl geçer? Güneş yanığına ne iyi gelir?

Yaz mevsimi geldi; haliyle deniz kenarında güneşlenme mevsimi de. Bronzlaşmanın estetik tarafı bir yana, hem fiziksel hem de psikolojik sağlığımız açısından güneşe muhtacız. Öte yandan yaz mevsiminde hemen herkesin başına gelmiş olan ve dikkatli olmadığımız takdirde sağlığımız açısından oldukça zararlı olan şey daha var: Güneş yanığı. Peki, güneş yanığı temel olarak nedir?

Güneş yanığı, güneşten gelen ultraviyole radyasyona uzun süre maruz kalınması durumunda cildi etkileyen bir tür radyasyon yanığıdır. DNA’nın ultraviyole radyasyondan gördüğü zarara karşı cildin geliştirdiği bir tepkidir. Dokunulduğu zaman acıyan, kızarık bir cilt, yorgunluk ve hafif bir baş dönmesiyle etkisini gösterir. Ultraviyole radyasyona uzun süre maruz kalmak hayati tehlike oluşturan durumlara sebep olabilir, cilt kanserine yol açabilir.

Güneş yanığının nedenleri

Güneş yanığı aşırı derecede ultraviyole ışınlarına maruz kalmanın sonucu olarak ortaya çıkar. Ultraviyole radyasyonu, insan gözüyle görülemeyecek kadar kısa boyutta bir dalga boyuna sahiptir. Ultraviyole A (UVA) cilt yaşlanmasıyla (foto yaşlanma) en çok ilişkilendirilen güneş radyasyonu tipidir. Ultraviyole B (UVB) ise güneş yanığı ile ilişkili olandır. Her iki radyasyon türüne maruz kalmak cilt kanserine sebep olabilir.

Melanin, cildinize normal rengini veren, cildin dış tabakasında bulunan koyu renkli bir pigmenttir. UV ışınlarına maruz kaldığınız zaman bedeniniz melanin üretimini hızlandırarak kendisini korur. Ekstra melanin, ciltteki bronzluğa yol açan şeydir. Yani bronzlaşmak, vücudunuzun UV ışınlarını engellemesinin yoludur. Ama koruma bu kadarla sınırlı kalır. Ürettiğiniz melanin miktarı genetik olarak belirlenmiştir. Pek çok insan kendisini korumaya yetecek kadar melanin üretemez. Bu da güneş yanıklarına sebep olur.

Kimler güneş yanığı riski altındadır?

Ultraviyole ışınlara maruz kalan herkes güneş yanığı olma riski altında olsa da bazı insanlar diğerlerine göre daha yatkındır. Aşağıdaki özelliklere sahipseniz, güneşe çıktığınız zaman daha fazla dikkat etmeniz gerekmektedir:

  • Beyaz veya açık ten rengine sahip olanlar;
  • Çilli olanlar, kızıl ya da açık renk saçları olanlar;
  • Çok fazla beni olanlar;
  • Cilt problemleri olanlar;
  • Yoğun güneşe her zaman maruz kalmayanlar – örneğin sadece tatilde maruz kalanlar;
  • Güneşin yoğun olduğu sıcak iklim ülkelerinde bulunanlar;
  • Ailesinde cilt kanseri hastası olanlar.

Güneş yanığından kaçınmanın yolları

Cildinizi uygun kıyafetler giyerek, gölgede kalarak ve güneş kremi sürerek güçlü güneş ışığından koruyabilirsiniz. Güneşin en zararlı olduğu saatler sabah 10:00 ile 16:00 arasıdır; bu saatler arasında güneşe doğrudan maruz kalmamakta fayda var. Ayrıca unutmayın ki sadece yaz mevsiminde değil, kışın kar yağarken bile ışığın yansıması nedeniyle güneş yanığı olabilirsiniz.

Güneş yanığına engel olmak için uygun kıyafetler şu şekildedir:

  • Yüzün, boynun ve kulakların gölgede kalmasını sağlayan geniş kenarlıklı bir şapka;
  • Uzun kollu bir üst kıyafeti;
  • Güneş ışığını geçirmeyen türden pantolonlar ya da uzun etekler;
  • Üzerinde CE işareti olan ve TS EN 1836 yazan güneş gözlükleri.

Güneş kremi alırken de kremin cildinize uygun olduğundan ve hem ultraviyole A (UVA) hem de ultraviyole B (UVB) radyasyonunu engellediğinden emin olun. Güneş kremin kutusunun üzerinde şunlara dikkat etmelisiniz:

  • Daire içinde UVA yazan bir logonun bulunması;
  • UVB’ye karşı koruması için en azından 15 faktör olması.

Çoğu insan yeteri kadar güneş kremi sürmez. Ortalama bir yetişkinin güneş koruma faktörüne (SPF) ulaşması için 35 ml yani 6-8 çay kaşığı kadar güneş kremi kullanması gerekmektedir. Eğer uzun süre güneş altında kalmayı planlıyorsanız, güneş kremini iki kez sürmelisiniz: (1) Dışarı çıkmadan 30 dakika önce; (2) Dışarı çıkmadan hemen önce. Güneş kremini, vücudunuzun açıkta kalan tüm bölgelerine sürmelisiniz. Çok terleyen biriyseniz ya da suyla temas edecekseniz, suya dayanıklı güneş kremlerinden kullanmanızda fayda var.

Güneş yanığı nasıl geçer?

Güneş yanığı olduysanız en kısa sürede güneşten kaçmalısınız. Kapalı bir alana ya da gölgeye geçin. Ağır durumlarda hastaneye gitmeniz gerekse de hafif güneş yanıklarını evde kendiniz de tedavi edebilirsiniz:

  • Soğuk suya batırdığınız bir süngerle cildinizi soğutun ya da soğuk bir duş alın. Yanan bölgeye soğuk bir bezle soğuk kompres yapmak da yardımcı olabilir.
  • Dehidrasyonu engellemek için bol bol sıvı tüketin.
  • Cildinizi soğuk ve nemli tutmak için su bazlı yumuşatıcı bir merhem ya da Vazelin sürün.
  • Herhangi bir ağrı durumunda ipubrofen ya da parasetamol gibi ağrı kesiciler kullanın -16 yaşının altındaki çocukların aspirin kullanmaması gerekir.
  • Yanık sonrası oluşan yaraları soymayın. Bırakın, kendi kendilerine iyileşsinler.
  • Yanmış olan bölgeyi korumak için bol kıyafetler giyin.

Ne zaman doktora gitmeli?

Güneş yanığı sonrası ateşiniz yükseldiyse derhal doktora gidin. Şok, dehidrasyon ya da güneş çarpması gibi durumların takip edilmesi gerekmektedir. Şu belirtilere dikkat edin:

  • Yorgun hissetmek;
  • Nabzın hızlanması;
  • Aşırı susuzluk;
  • İdrara çıkamama;
  • Bulantı ya da kusma;
  • Vücudun büyük kısmını saran yaralar;
  • Sersemlik;
  • Yaraların üzerinde iltihap, şişlik, yumuşaklık gibi enfeksiyon belirtileri.
Evde güneş yanığı tedavisi
Karbonat ve yulaf ezmesi

Soğuk su dolu bir küvete birkaç yemek kaşığı karbonat ve bir bardak kadar yulaf ezmesi atın. 15-20 dakika kadar suyun içinde kalın. Cildinizi ovalamayın. Kurulanırken de havluyu nazikçe kullanın.

Aloe vera

Evinizde aloe vera bitkisi varsa, bitkiden kalın bir parça koparın ve içinden çıkan jeli cildinize sürün. Evinizde yoksa eczaneden %100 aloe vera jel alabilirsiniz (aloe veralı kremlerden değil).

Papatya çayı

Çayı normal bir şekilde demleyin, sonra da soğutun. Hazır olduğunda bir elbezini yardımıyla cildinize sürün. Eğer polen alerjiniz varsa bu yöntemi kullanmamalısınız.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale