X

Güneş gözlüğü modasına vintage dokunuş

Son dönemlerde kıyafetlerde ve çantalarda bir vintage rüzgarı esiyordu, ama güneş gözlükleri için alternatifimiz yoktu. İşte bu noktada imdadımıza Exclusive Vintage Sunglasses yetişti ve birçok ünlü markanın ender modeli ülkemize getirmeyi başardı. Kurucusu Kerem Sanus ile yaptığımız bu keyifli röportajı moda severlerle paylaşıyoruz.

1) Biraz sizi tanıyalım ve Exclusive Vintage Sunglasses nedir, nasıl kuruldu?

Ben Kerem Sanus, 1995 İstanbul doğumluyum. Oldukça ilgi duyduğum vintage güneş gözlüklerinin gözümde çok beğenilmesi sonucu, en iyi gözlüklerin tedariğini ve satışını yapmak amacıyla 2014 yılında Exclusive Vintage Sunglasses adlı markayı aynı zamanda da Amerikalı RVS Group Türkiye şubesi olarak kurdum. Çok özel olan vintage gözlük koleksiyonumuzda sadece en ender ve kullanılmamış, günümüz modasına uygun marka vintage güneş gözlükleri bulunmaktadır.

2) Vintage güneş gözlükleri nedir?

İngilizce’de yıllanmış anlamına gelen vintage son senelerde gitgitde popüler olan bir tarzdır. Dünyada ve ülkemizde her geçen gün vintage butikleri açılmakta ve vintage ürünler satılmaktadır. Vintage, yıllanmış anlamına geldiği için 2.el olarak algılanmaktadır, ki bu yanlış değildir. Fakat New Old Stock, Dead Stock olarak isimlendirilen hiç kullanılmamış, ambalajlarda, depolarda durmuş sıfır vintage ürünler de mevcuttur.

3) Exclusive Vintage Sunglasses 2. el ürün mü satıyor?

Exclusive Vintage Sunglasses olarak özelliğimiz sadece ve sadece en iyi durumdaki hiç kullanılmamış, sıfır vintage gözlükleri stokluyor olmamız. Koleksiyonumuzda kullanılmış ürünler asla bulunmamaktadır. Modellerimiz 1930-1990 yılları arasında üretilmiş olduklarından bazılarında yılların vermiş olduğu izler mevcut olabilir.

4) Exclusive Vintage Sunglasses hangi markaları satıyor?

Exclusive Vintage Sunglasses stoğu sıklıkla güncellenmektedir. Bir modeli bir daha asla bulamama durumu varken, bazen de bir modelden birkaç tane stoklama imkanımız oluyor. Modellerimiz çoğunlukla Cartier, Giorgio Armani, Persol Ratti, Rayban by B&L, Silhouette, Bugatti, Carrera, Christian Dior, Karl Lagerfeld, Jean Paul Gaultier, Ferre, Matsuda, YSL, Safilo, Alain Mikli, Versace gibi markalardan oluşmaktadır.

5) Persol Ratti ve Rayban by B&L kulağımıza tanıdık geliyor?

Evet, günümüzde Persol ve Rayban olarak bildiğimiz, hatta en popüler bu iki marka eskiden farklı isimler altında satılmaktaydı. Piyasadaki çoğu marka gibi Rayban ve Persol de büyük gruplar tarafından satın alındı ve hem üretim kalitelerini hem de özgün tasarımlarını yitirdiler. Persol eskiden Ratti fabrikasında Persol Ratti adında, dünyanın görmüş olduğu en iyi işçiliklerden biriyle, bir ömür kullanılabilecek modeller olarak üretilmekteydi. Aynı şekilde İtalyan markası olarak bildiğimiz Rayban Bausch&Lomb altında Amerika Birleşik Devletleri’nde üretilmekte ve tasarlanmaktaydı. Bu iki marka gerek mineral cam kullanmalarında gerek çok ciddi bir işçiliğe sahip olmalarıyla meşhurlardı.

Günümüzde çoğu markanın aynı fabrikadan çıkmasıyla kaliteden çok, üretim miktarı ön planda tutuldu ve almış olduğumuz gözlüklerin birkaç sene içerisinde eskidiğini, renginin gittiğini görürüz. Bu kesinlikle her marka ve model için geçerli değildir.

Vintage modellerin ve markaların özelliği, gözlüklerin en iyi fabrikalarda en özgün tasarımlarla üretilmiş olmalarıdır.

6) Vintage gözlükleri kimler tercih ediyor?

Artık neredeyse herkes vintage gözlüklere ilgi duyuyor. Özellikle kendi tarzına ve kalitesine önem veren, sokağa çıktığında farklı ve ender bir görünüme sahip olmak isteyen, herkesin gözünde aynı gözlüğü görmekten sıkılan insanlar vintage gözlük almaya başladılar.

Yurt dışında ve ülkemizde çoğu ünlünün gözünde vintage modeller görmekteyiz. Exclusive Vintage Sunglasses stoğundaki modeller Amerikalı ortak şirketimiz RVS Group tarafından sayısız müzik kliplerine, müzelere, dünya çapında stilistlere, Lady Gaga, P.Diddy gibi ünlülere 2001 yılından beri sunulmakta ve satılmaktadır.

7) Vintage gözlüklere nasıl ulaşabiliriz?

Exclusive Vintage Sunglasses koleksiyonu özel randevu ile görülebilmektedir. info@exclusivevintagesunglasses.com adresinden e-posta yolu ile randevu alarak hem kendi ofisimizde hem de sizin tercih edeceğiniz, ofis veya evinizde, size özel bire bir hizmet ile koleksiyonumuzu görebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale