X

Güne mutlu başlamak için yapabileceğiniz 9 etkili ve basit uygulama

Mutlu olmak yatağın doğru tarafından uyanmakla ilgili değildir, yaptığınız seçimlerle ilgilidir. Gününüzün geri kalanında olumlu bir ruh halinde olabilmek için yapılması gerekenleri bilinçli olarak seçmektir.

Peki nedir bu şeyler? İşte bugün size bunu anlatmak için buradayım. Kendinize daha mutlu bir yol açmak için her sabah yapabileceğiniz 9 eylemden oluşan bir liste hazırladım. Sihirli değil ama yakın. Tek gereken biraz adanmışlık ve sabahı kucaklamaya istekli olmak. Hadi başlayalım!

1. Güne minnettarlıkla başlayın

İster inanın ister inanmayın, güne başlamanın en güçlü yollarından biri, bir doz şükran duymaktır.

Bir farkındalık meraklısı olarak, minnettarlığın mutluluk seviyesini artırdığının bilimsel olarak kanıtlandığını söyleyebilirim. Bu, olumsuzluklar üzerinde durmak yerine, hayatınızda iyi olan şeylere odaklanmakla ilgilidir.

Her sabah, minnettar olduğunuz üç şeyi listelemek için bir dakikanızı ayırın. Bunların büyük şeyler olmasına gerek yok, sabah güneşinin yüzünüze vuran sıcaklığı ya da taze kahvenin kokusu kadar basit şeyler de olabilir.

Bunlar zihnimizi olumlu bir alana kaydırır ve sizi önünüzdeki güne hazırlar.

2. İlk iş olarak su için

Vücudumuzun yaklaşık %60’ı sudan oluşur. Uzun bir gece uykusundan sonra vücudunuz doğal olarak susuz kalır. Uyandığınızda halsiz ve uyuşuk hissetmenize şaşmamalı!

Sabahları ilk iş olarak su içmek metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olur ve toksinleri dışarı atarak kendinizi yenilenmiş ve günün üstesinden gelmeye hazır hissetmenizi sağlar.

Sabah kahvesine uzanmadan önce, bunun yerine bir bardak su içmeyi deneyin. Sade su sizin için çok sıkıcıysa, C vitamini takviyesi ve ferahlatıcı bir dokunuş için bir dilim limon ekleyebilirsiniz.

3. Hareket anahtardır

Güne bir tür fiziksel aktivite ile başlamanın önemini ne kadar vurgulasam azdır. Bunun tam kapsamlı bir egzersiz olması gerekmiyor, sadece kan akışınızı hızlandıracak ve duyularınızı uyandıracak küçük hareketler bile olabilir.

Örneğin ben 15 dakikalık hızlı bir yoga seansı yapmayı sabah rutinimin bir parçası haline getirdim. Esneme ve derin nefes alma hareketleri kendimi daha enerjik ve uyanık hissetmeme yardımcı oluyor ve günün görevlerini yerine getirmeye hazır olmamı sağlıyor.

Bu rutini atladığım günlerde enerji seviyemin belirgin şekilde düştüğünü ve odaklanmakta zorlandığımı fark ettim.

Yoga, tai chi ve hatta mahallenizde kısa bir yürüyüş gibi düşük yoğunluklu egzersizlerin farklı biçimlerini deneyin. Sizin için en iyi olanı bulun ve ona sadık kalın. İnanın bana, vücudunuz ve zihniniz bunun için size teşekkür edecek.

4. Farkındalığı benimseyin

Güne farkındalıkla başlamak zihninizi temizlemenize yardım eder ve bu sayede gün boyu sakin ve odaklanmış olmanızı sağlar. Bu, nefesinize odaklanmak için birkaç dakika ayırmak kadar basit olabileceği gibi, tam kapsamlı bir meditasyon seansına dalmak da olabilir. Farkındalığı benimsemek için Budist bir rahip olmanıza gerek yok. Her sabah sessizce oturmak ve nefesinize odaklanmak için beş dakikanızı ayırmak yeterlidir. Bu basit eylemin genel mutluluğunuz üzerinde yaratabileceği etkiye şaşıracaksınız.

5. Sağlıklı bir kahvaltı yapın

İtiraf etmeliyim ki, önceden sağlıklı beslenmeye dikkat eden birisi değildim. Sabahlarım yüksek dozda kafein ve şekerli hamur işleriyle başlardı. Bu, verimli bir gün için pek de iyi bir yakıt sayılmaz.

Bu beslenme şeklinin vücuduma yarardan çok zarar verdiğini fark ettim ve bir değişiklik yapmaya karar verdim. Artık kahvaltım meyve, tam tahıl ve protein gibi gün boyunca tok ve enerjik hissetmemi sağlayan yiyeceklerden oluşuyor.

Ayrıca, mesele sadece sağlıklı beslenmek değildir. Vücudunuzu beslemek için zaman ayırmak ve yemeğinizin tadını çıkarmak, en az sağlıklı beslenmek kadar önemlidir. Unutmayın, kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Bunu değerlendirin!

6. Sessizliği kucaklayın

Sürekli gürültü ile çalkalanan bir dünyada, sessizliği kucaklamayı önermek size garip gelebilir ama beni dinleyin.

Sabahın erken saatleri genellikle günün en sessiz bölümüdür. Koşuşturma başlamadan önce, inanılmaz derecede rahatlatıcı olabilecek dingin bir sakinlik vardır.

Hemen telefonunuza uzanmak veya televizyonu açmak yerine, bu sessizlikte birkaç dakika oturmayı deneyin. Bu, düşüncelerinizi toplamak ve zihinsel olarak güne hazırlanmak için harika bir fırsattır.

İlk başta rahatsız edici gelebilir, ancak zamanla bu değerli huzur anlarını takdir etmeye başlayacaksınız. Görünüşe göre sessizlik altın değerinde olabilir.

7. Gün için niyetlerinizi belirleyin

Her gün neyi başarmak istediğinize dair net bir vizyona sahip olmak sizi başarıya giden yola sokabilir. Bu ille de ayrıntılı bir yapılacaklar listesi oluşturmak anlamına gelmez (gerçi bu da yardımcı olabilir), benim bahsettiğim şey niyetlerinizi belirlemektir. Bu, nasıl hissetmek istediğinize, başkalarıyla nasıl etkileşim kurmak istediğinize ve gününüze ne tür bir enerji getirmek istediğinize karar vermekle ilgilidir.

Her sabah gününüzü görselleştirmek ve bu niyetleri belirlemek için birkaç dakikanızı ayırın. Bu, eylemlerinizi değerleriniz ve hedeflerinizle uyumlu hale getirmenin güçlü bir yoludur ve gününüzün nasıl gelişeceği konusunda önemli bir fark yaratabilir.

8. Teknolojiyi sınırlayın

Hiper bağlantılı bir dünyada yaşıyoruz. Teknoloji, faydaları olduğu kadar stres ve dikkat dağınıklığı kaynağı da olabilir. Güne e-postalar veya sosyal medya arasında gezinerek başlamanın genellikle daha gün başlamadan bunalmış hissetmeme neden olduğunu fark ettim.

Bu nedenle sabahları ekran başında geçirdiğim süreyi sınırlamak için bilinçli bir çaba sarf ediyorum. İlk iş olarak telefonuma uzanmak yerine, meditasyon, kitap okumak ya da sadece kahvaltımın tadını çıkarmak gibi beni rahatlatacak aktivitelere odaklanıyorum.

Bunu yaparak, dijital gürültünün kasırgasına kapılmak yerine, güne açık bir zihin ve odaklanmış bir enerjiyle başlayabiliyorum.

9. Öz şefkat pratiği yapın

Her şeyden önce, hatırlanması gereken en önemli şey kendinize karşı nazik olmaktır. Çoğu zaman kendimizi en sert şekilde eleştiririz ve bu durum mutluluğumuza zarar verebilir.

Her güne kendinizle nazikçe konuşarak, başarılarınızı ve güçlü yönlerinizi taktir ederek ve hatalarınızı affederek başlayın. Bu öz şefkat uygulaması genel mutluluk seviyenizi önemli ölçüde artırabilir.

Unutmayın, siz de elinden gelenin en iyisini yapmayı çalışan bir insansınız. Kendinize, sevdiğiniz birine gösterdiğiniz nezaket ve anlayışla yaklaşın. Bu oyunun kurallarını pozitif olarak değiştirebilir.

Nihayetinde, mutlu olmak kişisel bir yolculuktur

Mutluluğu bulmak son derece kişisel bir çabadır ve kişiden kişiye değişir. Burada paylaştığım 9 madde hiçbir şekilde kesin bir rehber değil, daha ziyade kendi deneyimlerime dayanan önerilerdir.

Tüm bunların temelinde farkındalık ve basit anlarda neşe bulmak fikri yatıyor.

Ancak unutmayın, mutluluğa giden bu yolculuk mükemmelliğe ulaşmakla ilgili değildir. Günlük rutininizde kişisel değerleriniz ve hedeflerinizle uyumlu, küçük, tutarlı değişiklikler yapmakla ilgilidir.

İlginizi çekebilir: Yeni yılda farklı bir dil öğrenmek için yöntemler nasıl belirlenir ve bunlara nasıl uyulur?

Monika Karapınar: Merhaba, ben Mónika. Macar'ım ama Türkiye'de yaşıyorum. Birkaç dil biliyorum, şu anda dil koçu olarak çalışıyorum. Eğer beni tanımlayan bir alıntı seçmem gerekseydi, sanırım bu olurdu: "Özellikle yetenekli değilim, sadece tutkuyla meraklıyım." Her gün keşfedilmeye değer bir şey olduğuna gerçekten inanıyorum. Eğer görecek kadar cesursak, her gün bizim için yeni bir şey barındırır. Hızlı tempolu dünyamızda en büyük, en güçlü ve en güven verici zenginlik, bir şeylerin gerçek değerini görebilmektir. Öyleyse gelin birlikte bir yolculuğa çıkalım!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale