X

Gündelik işlerin yarattığı stresi tespit etmek için 4 adım

Stres, ismi korkutucu gelse de aslında eyleme geçebilmemiz için itici bir güçtür ve belli miktarda olması gerekir. Fakat ihtiyacımız olandan fazla düzeye çıktığında bize fiziksel ve ruhsal boyutta zarar vermeye başlıyor.

Bize zarar veren stresi genelde büyük olaylarda arıyoruz. Halbuki gün içinde gerçekleştirdiğimiz araba kullanmak, yemek yapmak, birisiyle telefonda konuşmak gibi basit görünen aktiviteler de bize zarar veren strese neden olabilir. Bu alanlar gölgede kaldıkça yarattığı stres yükü artar çünkü düzenli olarak aynı şeyleri yapıyor oluruz ve stres kümülatif olarak birikir. O nedenle bu alanları tespit edip gün yüzüne çıkarmak son derece önemli ve rahatlatıcı olacaktır.

Bu tür anları tespit edebilmek için bu 4 adımı uygula…

1. Gün içindeki tüm aktivitelerini alt alta listele.

Bu hafta bir gün seç ve o gün sabah uyandığın andan akşam uyuyana kadar irili ufaklı tüm aktivitelerini alt alta yaz. Bu listenin içine duş almak, evdekilere kahvaltı hazırlamak, araba kullanmak, cilt bakımı yapmak gibi aklına ne gelirse atlamadan eklemeye gayret göster.

2. Stres seviyelerini yaz.

Listeni tamamladıktan sonra her bir aktivitenin yanına sende yarattığı stres seviyesini not al. 1 (Az stresli) – 2 (Orta stresli) – 3 (Çok stresli) anlamına gelecek şekilde her bir aktivitenin yanına 1, 2, 3 olarak stres seviyeni gösteren puanları yerleştir.

3. En çok stres veren aktivitelerde seni rahatlatabilecek adımları belirle ve harekete geç.

3 puan verdiğin her bir aktivite için stres seviyeni azaltabilecek adımları not al. Örneğin duş alma aktiviteni sabah yapıyor ama bu esnada işe geç kalacağım endişesi taşıyorsan, duş alma zamanını değiştirmek iyi bir adım olabilir. Çok yoğun telefon trafiğin varsa ve telefonla konuşmak başka işlerini ertelemene ve strese neden oluyorsa konuşmalarını önceliklendirmek veya sayısını azaltmak başka bir adım olabilir.

Uygulanabilir olacak şekilde adımları birer birer atmaya başla. Haftada 1 adım yeterli olabileceği gibi, eğer uygulayabiliyorsan daha çok adım da atabilirsin. Önemli olan haftada en az 1 adım atmak. Unutma 1>0!

4. İşe yarayan adımlara devam et, işe yaramıyorsa yeni adımlara geç.

Adım attıkça denediğine dair not al. Hepsi işe yarayacak ve stres seviyeni azaltacak diye bir şey yok. Eğer işe yaramadığını gözlemliyorsan boşuna enerjini aynı adıma harcama. Yeni adımları denemeye başla. (*3 puan verdiğin aktiviteler biterse, 2 puan verdiklerinle devam et.)

Listeni hazırlayıp adımlar atmaya başladığında bu işlerin sende yarattığı stresin düzeyini fark etmek seni şaşırtabilir, bu çok normal. Gündelik işlerinde yaşadığın stres kaynaklarını tespit etmek ve bunları azaltmaya dair adımlar atmak küçük görünse de büyük bir değişim yaratacak. O alana harcadığın enerjiyi geri kazanacak ve başka alanlarda kullanabileceksin.

Adımlarının sana iyi gelmesi ve stres seviyeni azaltması dileğimle…

Daha fazla iyi yaşam önerisi için Instagram hesaplarımı takip et:
@sibelsibel
@momentbysibel

İlginizi çekebilir: Zaman yönetiminde önemli bir ayrıntı: Enerjini nelere harcadığını keşfet

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale