X

Girişimlerinizde başarılı olmak için ipuçları

Çağımızın odak noktalarından biri başarılı olmak. Her ne kadar hayatımızın böylesine merkezine koymamamız bir olgu olsa da, başarılı olmak insanın tatminkar bir hayat sürmesi için gereklidir. Birazdan okuyacağınız hayat dersi niteliğindeki maddeler, girişimcilerin ve iş hayatında önemli yerlere gelmek için aktif olarak çalışan insanların deneyimlerinden, gözlemlerinden ve hatalarından yola çıkılarak hazırlanmıştır. İşte girişimlerinizde başarılı olmak ipuçları…

1. Günlerce çalışıp uzun vadeli planlarla iş yürütmek yerine hızlı karar verip hata yapmanız, aldığınız geri bildirimler ve eleştirilere göre işinizi yönlendirmenize ve ortaya daha iyi işler çıkarmanıza yardımcı olur. 

Zaman, sahip olabileceğiniz en değerli şey olduğu gibi aynı zamanda en çabuk tükenen kaynaklarınızdan biridir. Hız size işinize tutku ve motivasyonla bağlanmanız için olanaklar sunar. Planlarınızdan öğrenmek yerine deneyimleriniz yoluyla öğrenmek her zaman daha değerli ve kalıcı sonuçlar meydana getirir.

2. İçinden çıkamayacağınız ikilemlerde kalmamak için zor kararlarınızı ertelemeyin. Her şeye mümkün olduğu kadar çabuk karar vermeniz, size yeni seçenekler ve esneklik sağlayacaktır.

Kararlarınızı son anda vermek, içinden çıkılamayacak durumlarda kalmanıza sebep olabilir. Bunun yerine, yapacağınız şeye hemen karar verin ve uygulamaya sokarak kendinize seçenekler yaratın.

3. Taktikler aramayın, stratejiler yaratın.

Size ne yapmanız gerektiğini söyleyen bir sürü taktik ya da izlemeniz gereken yol haritaları bulabilirsiniz. Bunun yerine, içinde bulunduğunuz durumu, kaynaklarınızı ve çevrenizdeki insanları iyi analiz ederek kendi stratejilerinizi yaratın. Büyük şirketler genelde eski moda iş planlarından ya da iş modellerinden yararlanmak yerine yeni modelleri inceleyerek şirketleri için iyi olabilecek stratejiler oluşturma yolunu izlerler. Başka şirketlerin taktiklerini olduğu gibi kopyalayıp bunlardan olumlu sonuçlar ummak kolayca düşebileceğiniz bir yanılgıdır.

4. Her şeyi her an denemek yerine doğru zamanı, doğru yeri, doğru insanları bekleyin

Her şeyin bir yeri ve zamanı vardır. Önünüze gelen her fırsata, her fikre ve yeniliğe atlamak yerine, tecrübelerinizden ve geçmiş deneyimlerinizden yola çıkarak sizin için en uygun olan zamanı, yeri ve kişileri belirleyin. Unutmayın; yeni bir iş kurmanın en zor yanı o işe başlamak değil devam ettirebilmektir.

5. Kendi problemlerinizi değil “onların” problemlerini çözün

Bu söylemi iş dünyasına uyarladığımızda satıcının değil, alıcının problemine odaklanın olarak da değiştirebiliriz. Sizin işinizi kolaylaştıracak çözümlere odaklanmak yerine tüketicilerin ve alıcıların problemlerine odaklanıp onları çözmeye çalışmak her zaman daha kazançlıdır. Unutmayın, kimse sizin problemlerinizle ilgilenmez; herkes kendi probleminin çözüme ulaştırılmasını bekler.

6. Kısa süreli değil, uzun süreli çözümler bulun

Size şu anda değer katabilecek seçimler yapın. Yavaş yavaş, yaptıklarınızın sonuçlarını görerek ilerlemeniz, size seçenekler sunar ve karar verme sürecinizi hızlandırır.

7. Prototipler ve taslaklar üzerinde çalışmak yerine, işinize yoğunlaşın ve sonuca en yakın ürünleri elde etmek için uğraşın

Sonucunda hiçbir işe yaramayacağını bildiğiniz bir şey için zaman harcamak kadar canınızı sıkabilecek ve sizi demotive edebilecek başka bir şey daha yoktur.

Genelde ortaya çıkarılan ürün hiçbir zaman tasarlandığı gibi olmaz. Bu nedenle tasarım üzerinde harcayacağınız zamanı ürününüze harcayın ve işinizi bir an önce bitirmeye bakın. Tabii ki farklı ürünlerin farklı dizaynlara ve tasarımlara ihtiyacı olabilir fakat dikkatiniz her zaman ürününüzün kalitesinde olsun, taslağının değil.

8. Verileri karar alırken yanılmaz bir pusula olarak kullanmayın; kararlarınızı yönlendirmek için rehber olarak kullanın

Yeni bir şeyler ürettiğiniz her an tamamlanmamış verilere sahipsiniz demektir. Bilgilerin kesinliğinin şüpheli olduğu bir dünyada, veriler karar almanız konusunda size yardım edebilir fakat kararlarınızı tamamen verilere dayanarak vermemelisiniz…

Zamanınızı doğru soruyu sormak için harcayın, doğru cevapları bulmak için değil.

9. Müşterilere istedikleri her şeyi sunmak yerine önerilerini dinleyin ve geri bildirimlerine göre hareket edin.

Küçük şirketlerin en avantajlı taraflarından biri, müşteriyle birebir iletişim halinde olabilmek ve müşterilerinin hizmetten memnun kalıp kalmadığını gözlemleyebilmektir.

Eğer müşterinizi birebir dinleme fırsatınız yoksa, verdiğiniz hizmetin işe yarayıp yaramadığını bir şekilde gözlemlemeye çalışın.

10. Yeniliğe açık olmak güzeldir ancak sürekli yenilik peşinde koşmak yerine, farklı ve daha iyi şeylerin peşinde koşmaya çalışın

Yeniliklerin size kazandıracağı çok şey olsa da yalnızca yenilik istemek tek başına yeterli olmayabilir. Yenilik insanlarda değişim yaratır, bu noktada bu değişimin mümkün olabildiğince farklı ve yüksek kalitede olmasına dikkat etmeniz önem taşımaktadır.

11. Para biriktirmekten asla vazgeçmeyin

Tüm şirketlerin batış hikayesinin ardında tek bir gerçek vardır: Parasızlık. Sahip olduğunuz kapital sizin için zaman ve seçenekler yaratır; kaçınılmaz hatalarınızın, kontrolünüz dışında gelişen faktörlerin üstünü örterek sürekli oyunda kalmanıza yardımcı olur.

Küçük de olsa biriktireceğiniz kapital, yeni fikirlerinizi test etmeniz, büyük değişiklikler yaratacak girişimler için risk almanız ve harekete geçmeniz için hayati bir önem taşımaktadır.

12. Her zaman en kötü senaryoyu düşünerek hareket edin

Projeler genelde planlandığından daha uzun zamanlarda bitirilir. Üretim aşaması ise proje aşamasından çok daha zor ve daha zahmetli bir iştir. Satışlar hiçbir zaman planlandığı gibi gitmez. Ekonomi sürekli değişir ve yön değiştirir.

Böyle bir ortamda tek garantiniz her şeyin bir gün değişeceği gerçeğidir. Geçmiş rakamlara bakarak gelecek planları yapmak bu değişimi bol süreç için ne yazık ki akıllıca bir seçim değildir.

Değişen koşullara ayak uydurmaya çalışıp kendinizi hırpalamak yerine sabit kalan, değişmeyen durumları inceleyip bu noktalara odaklanarak plan yapmak daha akıllıcadır.  Stratejilerinizi oluştururken planlarınızı sürekli olarak alternatifli tutmak, her zaman bir B planı yaratmak, ekonominin değişen koşullarına uyum sağlamaya çalışırken ayakta durmanızı sağlayacaktır.

13. En iyiyi hedefleyin, en iyiyi kazanın

Bir çok start-up projesinin çöpe gitmesinin sebebi, çözülmeye çalışılan problemlerin bir sebebi olmasıdır. Hedefleri büyük tutmadıktan ve büyük sonuçlar elde etmedikten sonra başarının gelmesi ne yazık ki imkansızdır.

Büyük kazanmak, daha fazla çalışmak olarak anlaşılmamalıdır. Eğer büyük kazanmak için her şeyi en iyi düzeyde yapmaya çalışırsanız hiçbir işinize tamamen odaklanamaz ve başarısız olursunuz. Bu nedenle her zaman az çalışarak çok kazanacağınız işlere odaklanın.

14. Ürününüzü herkese pazarlamaya çalışmak yerine yalnızca bir alıcıya yoğunlaşın ve onunla çalışın

Tüm piyasaya açılmak ve herkese hitap etmeye çalışmak hiçbir şirket için mümkün değildir. Tüm potansiyel müşteriler farklı problemlere sahiptir ve hiçbiri ortalama müşteri olmak istemezler. Dikkatinizi yalnızca bir projeye ve müşteriye vererek ortaya başarılı bir çalışma çıkarmaya ve bu projenizi gelecek müşterilerinizde referans olarak kullanmaya çalışın.

15. Herkesten daha iyi olduğunuz yanılgısına asla düşmeyin

Eğer gerçekten o odadaki en zeki insan sizseniz, çalışmak için seçtiğiniz insan yanlış seçimdir. Sizden daha iyi olduğunu düşündüğünüz insanları işe alın. Sizden daha iyi olan insanlarla çalışın. Onları dinleyin ve size bir şeyler katmalarına izin verin. Hataların sorumluluğunu kendi üstünüze alın, başarılarınız için onları onurlandırın.

İlginizi çekebilir: Başarılı olmak için: İşe, başarılı bir insan gibi düşünmekle başlayın

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale