X

Gıda sektörü, Türk Mutfağı 2.0’da gelecek için bir araya geliyor

“Aynı Masada, Gelecek için Bir Arada”  mottosuyla yola çıkan, gastronomi pazarlama etkinliği olan Türk Mutfağı 2.0, yeme-içme sektörüne “Birliktelik” temasıyla yeni bir soluk getiriyor. Sektörün tek pazarlama konferansı olma özelliğini taşıyan bu etkinlik, ev dışı ve hızlı tüketim gıda kanallarını kapsayarak sektöre ve nihai tüketicilere ürün/hizmet sunan markaları bir araya getiriyor. Geçmişte 2 kez Türkiye’nin gastronomi alanında ilk entegre pazarlama projesi Restoran Haftası kapsamında Gastronomi Pazarlama Ajansı Dude Table tarafından organize edilen Türk Mutfağı 2.0, sektörün yoğun ilgisi ile bu yıl bağımsız bir gastronomi pazarlama etkinliği olarak 4 Ekim’de, Divan Kuruçeşme’de düzenleniyor.

Geleceğin gıdasını şekillendirmek

Türk Mutfağı 2.0, 2019 yılında Türkiye’nin gastronomi alanında ilk entegre pazarlama projesi olan Restoran Haftası’nın çatısı altında doğan bir vizyonun taşıyıcısı. Bu yılki teması, “Birliktelik” ile sektörün bütün unsurlarını aynı masada bir araya getirerek geleceğin lezzet haritasını çıkarmayı amaçlıyor. “Aynı Masada, Gelecek İçin Bir Arada” mottosu ise, bu birlikteliğin ve iş birliğinin geleceğin lezzetlerini şekillendirmedeki önemini yansıtıyor.

Bu yılki etkinlik, gıda pazarlamasının sektör profesyonelleri tarafından daha stratejik ve öngörülebilir bir yaklaşımla ele alınmasını hedefliyor. Etkinlik, ev dışı ve hızlı tüketim gıda sektörlerindeki pazarlama stratejilerini, gastronomi ve pazarlama disiplinleri ile bir araya getirmesiyle özgünlüğünü ortaya koyuyor.

Türk Mutfağı 2.0; sektörün önde gelen isimlerini bir araya getirerek pazarlama stratejilerinin gelecekteki tüketici ihtiyaçlarına yönelik belirlenmesine zemin hazırlarken, aynı zamanda bu stratejilerin dünyanın sürdürülebilirliğine uygun olması gerektiği gerçeğine odaklanıyor. Bu sayede, geleceğin gıda pazarlama stratejileri daha öngörülebilir ve başarılı bir temele oturtulabilecek. Türk Mutfağı 2.0, gıdanın artık sadece tatmin edici bir deneyim olarak değil; aynı zamanda tüketici beklentileri ve sürdürülebilirlik kaygılarıyla uyumlu olması gereken bir öge, kültürel mirasın taşıyıcısı, toplumsal değerlerin yansıması olarak ele alınması gerektiğini vurguluyor.

Bu etkinlik, gıda pazarlamasını analitik ve bilinçli bir şekilde ele alarak sektördeki diğer gıda etkinliklerinden ayrılıyor. Türk Mutfağı 2.0, sektör profesyonellerini bir araya getirerek, gelecekteki pazarlama stratejilerinin değer yaratma odağında şekillenmesi için olanak tanıyor.

Sektörün liderleri ve uluslararası katılımcılar Türk Mutfağı 2.0’da

Etkinliğin en çekici yönlerinden biri, sektörün önde gelen markaları ve uluslararası konukları bir araya getirmesi. Gıdanın geleceği için çalışan gastronomi diplomatı Beatrize Jacoste, Gastronomi Pazarlaması alanında hizmet veren Gluttonomy’nin kurucusu Nidal Barake ve PeakBridge Kurucusu Nadav Berger gibi uluslararası konuşmacılar, global bir bakış açısı katacaklar.

Co-sponsorluğu üstlenen, Türkiye’nin en güven duyulan ve köklü markalarından Divan Grubu, Türk Mutfağı’nın zengin mirasına duyduğu saygı ve bu alandaki yıllara dayanan yetkinliğiyle etkinliğin ev sahipliğini de üstlenerek 4 Ekim’de, Divan Kuruçeşme’de katılımcıları ağırlayacak. Gayrimenkul sektörünün yenilikçi, dinamik ve güçlü markası Atış Grup, Türkiye’nin lider zincir restoran markası BigChefs ve Filiz de etkinliğin co-sponsorlarından. Türk mutfağını muhafaza etme ve gelecek nesillere aktarma misyonunu üstlenen Metro Türkiye ve ev dışı tüketim sektörünün önde gelen ismi Unilever Food Solutions ve BND Group çatısı altında; Denizli’de brasserie, catering, patisserie hizmetleri ile bütüncül
bir lezzet deneyimi vadeden Labada ise konferansta panel sponsoru olarak yer alacak. Türkiye ve dünyada gastronominin, tarımın ve turizmin önemli bir bileşeni olan Mey|Diageo ise etkinliğin kutlama sponsoru. Her bir sponsorluk, Türk Mutfağı 2.0 ile örtüşen vizyonları sayesinde adeta bir değer paylaşımına dönüşecek.

Tarladan sofraya özenle yürütülen çalışmalarıyla Türk mutfağının vazgeçilmez markası olan Filiz, %100 Türk durum buğdayları ile üretilen ürünleriyle yerellik ve kaliteyi bir araya getirerek Türk Mutfağı’nın geleceğine ışık tutuyor. Geleneksel lezzetlerden ilham alarak portföyüne eklediği Coğrafi İşaret Tescilli Mardin Bulguru’yla da sektördeki başarısını üst seviyelere taşıyor. Türk mutfak kültürünü koruma ve gelecek nesillere aktarma misyonuyla öncü çalışmalara imza atan, sürdürülebilirlik projeleriyle yeme içme sektörüne ilham veren ve kapsayıcı bir vizyonla hareket eden Metro Türkiye, etkinlikte panel ve öğle yemeği sponsorluğunu üstlenerek bilgi ve deneyimlerini aktarırken coğrafi işaretli ürünlerini de katılımcılara deneyimletecek. Unilever Food Solutions ise ev dışı gıda sektörünün mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar sunarak; Geleceğin Menüleri başta olmak üzere, ilham verici sektörel araştırmalara imza atarak sektöre rehberlik ediyor. Bu sponsorların varlığı, Türk Mutfağı 2.0’ı yeme-içme dünyasının kritik konularını ele alan, değerli ve anlamlı bir platforma dönüştürüyor. Yerel ve global arasındaki bu bağlantılar, yeme-içme sektörünün sınırlarını aşmanın önemini ve iş birliğinin gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.

Sektörün gelişimine değer katan oturumları ve konuklarıyla birbirinden farklı temaların masaya yatırılacağı Türk Mutfağı’nda fuaye alanı da farklı deneyimlere ev sahipliği yapacak. Filiz, Punica, Plant Factory ve UFS stantlarıyla etkinlikte yer alacak.

“Aynı Masada Gelecek için Bir Arada”

Bu yılki tema ve motto, sadece etkinliği değil, aynı zamanda sektördeki dayanışmanın ve iş birliğinin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Bir araya gelerek aynı masada buluşup geleceği inşa etmek, yeme-içme dünyasını daha güçlü ve parlak bir geleceğe taşımanın anahtarı. Bu motto, sektörün her bir katılımcısının, kendi beceri ve vizyonlarıyla, ortak bir amacın peşinde birleştiği bir platformda buluşmanın ne denli değerli olduğunu anlatıyor. Konferans boyunca her bir katılımcı, kendi uzmanlığını ve deneyimini masaya koyma fırsatı bulacak; böylece sektörün ortak zenginliğine katkı sağlayacak.

Gıdanın Geleceği için Farklı Oturumlar ve Paneller

Etkinliğin her bir oturumu, yeme-içme dünyasının farklı yönlerini keşfetmek ve geleceği şekillendirmek için düzenlenecek. Yerel lezzetlerin global sofralara taşınabileceğine dair ilham verici diyaloglar, farklı pazarlarda yeme-içme pazarlamasının nasıl şekillendiği, geleceğin gıdalarını düşünebilme yeteneğinin ne denli önemli olduğunu anlatacak konuşmalar yer alacak. Gıdada ekosistem oluşturmak, restoran markasının sürdürülebilirliğini sağlamak, yaşam alanlarında gastronominin rolü gibi sektörün yakından ilgilendiği başlıklar da işlenecek. Paylaşılan deneyimler ve iç görülerle yeme-içme trendlerini belirleyen unsurlar aktarılacak.

Türk Mutfağı 2.0’un oturumları, katılımcıları yeme-içme dünyasının en güncel konularıyla buluştururken, bir yandan da sektörün geleceğine dair heyecan verici fikirlerin doğmasına olanak tanıyacak. Bu oturumlar, sektörün önde gelen isimlerinin deneyimlerini paylaşacağı ve yeni vizyonlar inşa edeceği kıymetli bir bilgi alışverişi platformu, yani network imkanı sunacak.

Biletler Sınırlı Sayıda

Her bir katılımcının birebir olarak değerli deneyimler yaşamasını hedefleyen Türk Mutfağı 2.0, biletleri sınırlı sayıda satışa sunacak. 25 kişilik yerin öğrencilere özel ayrıldığı etkinlikte 200 kişilik bilet Mobilet üzerinden satılıyor. Türk Mutfağı 2.0 hakkında detaylı bilgiye ve program akışına Instagram hesabından ve www.turkmutfagi20.com web sitesinden ulaşabilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale