X

Floransa: İtalya’nın kültür ve sanat başkenti

İtalya dendiğinde bu size ne hissettirir bilemem, ama Floransa dendiğinde harika duygular hissettirdiğine eminim.. Bu şehir ”büyü” kelimesinin sözlük anlamı benim için. Mutlu eder, huzur depolar, ömür uzatır…

 

Floransa’ya Roma Fiumicino Havaalanı’ndan tren aktarmalı gidebilirsiniz.

Tren yaklaşık 3 saat sürmekte fakat bence İtalya’da genel olarak tren ulaşımı çok pahalı.

2010 senesinde Blu-express diye bir hava yolu şirketiyle uçmuştum; firma o sene Türkiye’den uçuşlarını çekti. Güvenlik eksikliği hissettirmese fıstık gibi uçaktı aslında. İnişte bile oturmayan sürekli uçakta  dans ederek servis yapan hostesleri izlemekten yolu anlamadım zaten.

Uygun fiyatlı ve eğlenceli bir seyahatti fakat Roma’ya indiğimde tren parasıyla ödediğim uçak parası neredeyse aynıydı, o pek güldürmedi tabii.

İtalya’nın genel olarak bende ki tek eksisi devlet işlerinin tarifsiz yavaşlığı. Bir bilet alacağım yahu, sıra olmayan bir vezneden bilet alacağım, ne kadar uzun sürebilir değil mi? Bu soruya ufak bir tebessümle cevap veririm.

Ve birbirinden tatlı sokakları..

Floransa tarihi ve kültürel açıdan ne kadar önemliyse eğlence, doğa ve güzel yaşam konularında da gayet önemsenecek bir şehir. Aslında öğrenciyken gidip yerleşmekle emekli olduktan sonra gidip yerleşmek arasında gidip gelen, her açıdan yelpazesi geniş olan ve sizi içine çeken bir yer.

Biraz detaylandıralım, Arno nehrinin etrafına kurulan şehir kısa bir dönem İtalya Krallığına da başkentlik yapmış.

 

Bir güzel yönü daha gezilebilecek neredeyse tüm yapıtların birbirlerine yürüme mesafesinde olması.

Floransa’da Gezilecek Yerler

Floransa Katedrali: Gotik yapının en nadide örneklerinden olan Katedral, 1296-1436 tarihleri arasında yapılmıştır.

Signoria Meydanı: Michelangelo’nun Davut Heykeli’nin bir kopyasının bulunduğu meydan.

Ponte Vecchio: Arno nehrinin üzerinde yer alan köprü.

Vecchio Sarayı: ”Eski Saray” anlamına gelen yapı aynı zamanda Floransa’nın Belediye Binası olarak kullanılmaktadır.

Uffizi Galerisi: Dünyanın en ünlü güzel sanatlar müzelerinden biri.

Pitti Sarayı: Sarayda porselen müzesi ve kostüm galerisi bulunmaktadır.

Aziz Giovanni Baptisleri: Lorenzo Ghiberti ve Andrea Pisano tarafından yapılan, bronz kapılarıyla bilinen vaftizhanedir ve katedralin hemen yanında yer almaktadır.

Santa Croce Bazilikası: Dini bir yapıttır. Bazilika içerisinde önemli insanların mezarları anıt olarak bulunmaktadır.

Giotto’nun Çan Kulesi: Çan 85 metre yüksekliğindedir. Gezilecek yerler listesinde en başta olması gereken kesinlikle görülmesi gereken bir yapıt.

 

Her sokakta en az 3 tane butik şarap mekanına rastlayabilirsiniz.

Kimse mekanların içinde oturmuyor, hava ne kadar soğuk ve yağışlı olursa olsun herkes meydanlarda ve mekanların kapı önlerinde içecekleriyle sohbet ediyor.

Bence İtalyan mutfağı zaten ilk 3 içerisinde hatta en başında. Bizim damak tadımıza da uyuyor, pizzaları ve makarnaları tarifsiz derecede lezzetli ama yinede pizzayı bir de gidip Napoli’de yemek istiyorum.

Bana bu bilgiyi empoze eden arkadaşımı iştahla anıyorum. Kendisi Napoli pizzalarını öyle bir anlatıyor ki sırf yemek için gideceğim.

Bir de unutmadan eklemeliyim: Roma dondurması! Enteresandır ki Roma’da yediğim dondurma beni inanılmaz bir hüsrana uğratmıştı, taa ki en güzel Roma dondurmacılarının Floransa’da olduğunu deneyimlediğim ana kadar.

Arno Nehri üstündeki, 2. köprünün hemen yanındaki sokakta yemenizi tavsiye ederim.

Floransa’nın taşına toprağına aşık olabilirsiniz; aynı hissi Siena ve Pisa’da yakalamanız kaçınılmaz.

Siena şehriyle bir sonra ki yazıda samimi olacağız. Ciao!

Uktem Topçu: Harbiye Açık Hava Sahnesi stajında ''Mary Stuart'' oyununun kostümlerini işledikten sonra birkaç hafta parmaklarını kullanamayınca, “nakıştan ellerim yorulacağına biraz da flash’tan gözlerim yorulsun” diyerek, öğrencisi olduğu Akdeniz Üniversitesi Kostüm Tasarımı bölümünü bırakıp, Moda Fotoğrafçısı olmaya karar verir ve bu yolda 8 yılını geçirir. Meraklıdır, eğlencenin, yeni keşiflerin olduğu tüm taşların altına elini sokar. Bol bol gezerken, dünyanın güzelliklerini fotoğraflayıp, onları insanlara enjekte etmeyi sever ve son olarak da Uplifers'a ışınlanır. Kendisine bol keşifler, size keyifli okumalar.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale