X

Filozof imparator Marcus Aurelius’tan 5 hayat dersi

Filozof İmparator’un 1800 yıl önce yazdığı ve bugün hala yankılanan yaşam öğütleri!

“Filozof İmparator” olarak anılan ve Roma İmparatorluğunda M.S. 161-180 yıllarında boyunca nispeten barışçıl bir dönem yaşatmış Marcus Aurelius’un hayatla, çalışmakla ve ölümle ilgili düşüncelerini ve öğütlerini derledim. Bu görüşlerini 1800 yıl önce sefer sırasında kendi kendine düşünürken yazmıştır.

Cümlelerimde kendi yorumumu istemeden de olsa katmış olabilirim, ama Filozof İmparator’un ana fikirlerine paralel kalmaya ve konuyu dağıtmamaya dikkat ettim. 

1800 yılda insanın sıkıntıları ve yaşadığı zorluklar pek değişmemiş!

Burada beni en çok etkileyen, M.S. 161 yıllarındaki bir imparatorun hayatla ilgili problemlerini ve çözüm arayışlarını bugün çevremizde aynen gözlemliyor olmak oldu. İmparator, insanların gereksiz dünya zevklerine ne kadar boğulduğundan, zamanını ve kafasını gereğinden fazla doldurduğundan, düşünce ve yargılarla zihnini ne kadar yorduğundan bahsediyor.

Bunların hepsini ve daha fazlasını bugün bizzat bizler de yaşıyoruz. Bu görüşlerin yazılmasının üzerinden 1800 yıl geçmesine rağmen sanki dün yazılmış gibiler. 

Hayatta gelip geçicilik

Senden önce sonsuz yıllar ve senden sonra sonsuz yıllar var. Bugün bile dünyada milyarlarca insan var. Tarihte olan biten olayların ve bugünkü koca dünyanın ne kadar ufak bir parçası olduğunu fark et, bu sana iyi hissettirecek. Düşünsene, dünyaya birlikte doğduğun insanların bile ne kadar fazlası artık yaşamıyor.

Nedir bu telaş? Zamanının en yüce imparatorları, en bilge filozofları, hiçbiri hayatta değil. Ne yaparsan yap bitiyorsun, biraz hatırlansan da zamanla tamamen yitiyorsun. O zaman nedir bu telaş?

Dünyevi zevklere boğulmamak

Bedensel arzular, ün, prestij, mücevherler hepsi geçici. Kazanacağın ün ve prestij sen öldükten sonra en iyi ihtimalle bir nesil yaşayacak, zamanla önce somut dünyadan, sonra da hafızalardan ve düşüncelerden silinecek. Dünyanın sahte zevklerine kanmayıp, sahte acılarından uzak durmalı.

Peki ne yapmalı? İnsan ruhuna iyi gelen ve insanlığın doğasına uygun olan işleri yapmalı. Nasıl kedi ve köpek dostlarımız yiyecek arıyor, seviyor, kendini sevdiriyor, dostlarını koruyup kolluyor, arada bir güneş altında kestiriyor, yağmur olunca saklanacak yer arıyorsa, nasıl elma ağacı elma vermek için yapraklarını yağmura açıyor, köklerini toprağa salıyorsa, insan da böyle yapmalı. Hayattaki görevlerini yerine getirip, insanlığa ve doğaya yararlı olup, onlara uygun yaşamalı.

Anda olmanın önemi (Yüzyılların değişmeyen öğretisi)

Şimdiki zamanda ol. Kaybedebileceğin tek şey o. Bunun için kafanı boşalt! Düşünce ve yargılarından arın, rahatla. Gereksiz iş ve gereksiz düşüncelerden kurtul. Kendine daha çok boş zaman ve daha rahat bir zihin yaratmalısın. Gereksiz eşyaları çöpe atar gibi, gereksiz düşünceleri de çöpe atmalısın!

Kaderini sev!

Başımıza gelen iyi ve kötü her şey, biz doğduğumuz anda bize pay edilmiştir. Bu yazgımızın tanrısal düzenden geldiğine inanıp, buna razı olmalı ve kaderimize kollarımızı açıp sarılmalıyız.

Ölümden korkma! Ölüm de doğum gibi, yaşlanmak gibi, doğal akışın bir parçası. Her şey doğal hayata uygun olduğu gibi, ölüm de uygun. Ölme zamanı geldiğinde ölmemek doğaya aykırı ve ölmekten daha kötü. Evrensel doğa kendini her zaman genç tutmak için yaşlanan canlıları ve cansızları ayrıştırıyor ve dönüştüyor.

İsteklerinde gerçekçi ol!

Bazı isteklerimiz imkansız, bazı beklentilerimiz saçma. Örneğin kötü birinden kötülük gelmemesini beklemek ne kadar anlamsız, değil mi? Veya yağmur bulutları çıkmışken yağmur yağmamasını beklemek? İncir ağacının incir vermemesini veya köpeklerin havlamamasını istemek kadar saçma.

Bu yüzden olumsuz olay ve kişilerin karşımıza çıkmamasını bekleyemeyiz. Önemli olan bunlarla başa çıkabilmek, bunları birer öğrenim tecrübesi olarak çantamıza atmak. Aynı şekilde başkalarının yanlışları, kötülükleri üzerine çok düşünme, bu da onların doğası.

Burak Dikmenoğlu: Burak’ın kimliğinde Trabzonlu yazıyor ve bundan gurur duyuyor ama hayatını Ankara ve İstanbul’da geçirmiş. Ted Ankara Lisesinden mezun olup, İstanbulda üniversite okumaya gelmiş. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümünde okurken kendine olabildiğince hobiler edinmiş. Üniversiteden sonra atıldığı profesyonel hayatıyla birlikte hobilerini devam ettiriyor. Yelken yapmak ve dünyayı anlamaya çalışmak onun için vazgeçilmez. Şimdiye kadar birçok sporla ilgilenmiş ama yelkenin yeri başka. “Hava buz gibi bile olsa dışarıda otururum, bu da benim huyum.”

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale